Çevre

Çevre Bakanı Güllüce'ye çağrı: Üçüncü ÇED'i iade et

Greenpeace, kendilerinden 'tencere-tavalı enerji tasarrufu' isteyen Bakan Güllüce'ye, sosyal medyada Akkuyu kampanyasıyla yanıt verdi

10 Şubat 2014 10:03


Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın ‘tencere-tavalı tasarruf çağrısı’ yaptığı Greenpeace, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’den Akkuyu Nükleer Santrali’nin üçüncü ÇED raporunu iade etmesini istedi. Rosatom şirketinin, Akkuyu’da kurulacak Türkiye ’nin ilk nükleer santraliyle ilgili ÇED raporunu üçüncü kez bakanlığa sunmaya hazırlandığını kaydeden Greenpeace, sosyal medyada kampanya başlattı.

 

İstanbul Boğazı tehlikede

 

Erdinç Çelikkan'ın Radikal'de yer alan haberine göre, “Çevre Bakanı İdris Güllüce’den, çevreyi, insan sağlığını, gelecek nesilleri tehdit eden nükleer santral planına acilen dur demesini iste” sloganıyla başlatılan kampanyada, bölge halkından gelen itirazlar ve projedeki eksiklikler nedeniyle Akkuyu NGS’nin henüz tüm onayları alamadığı anımsatıldı. “Hep beraber bu projeyi durdurabiliriz” sloganıyla hareket eden Greenpeace, santralin olumsuz etkilerini ve Bakan Güllüce’den isteklerini şöyle sıraladı: “Yeni Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, çevrenin, insan sağlığının ve gelecek nesillerin felaketi olabilecek bu plana acilen dur demeli.

Rosatom’un kurmayı planladığı bu santral için daha önce iki kez ÇED raporu hazırlanmış, ikisi de Çevre Bakanlığı’ndan geri dönmüştü. Şimdi üçüncü rapor da reddedilmelidir. Santralle İstanbul ve çevresi tehdit altına girecek. Santralden çıkan nükleer atıklar Rusya’ya transfer edilirken Boğazlardan geçecek. Dünyada her yıl nükleer madde taşımacılığında en az iki kaza yaşanıyor. İstanbul Boğazı en tehlikeli kaza alanlarından birisi olarak öne çıkıyor.

Akdeniz Foku ve Caretta Caretta’lar yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Santralin kullandığı soğutma suyu Akdeniz’de su sıcaklığının artmasına neden olacak ve tüm deniz yaşamını tehdit edecek. Sorumluluk alan yok. Olası bir kazada küçük bir miktar dışında sorumluluğu alacak kimse yok. Kaza olursa milyonlarca dolar halkın cebinden çıkacak. Rosatom’un ise hiçbir sorumluluğu yok.

Türkiye’nin yüzde 64’ü nükleer santral istemezken, yüzde 82’si nükleer santrallere yakın yaşamak istemiyor. Acil durum planı sadece 5 kilometre çapını kapsıyor. Oysa bir kaza olması durumunda Türkiye’nin tamamı ve komşu ülkeler de radyasyondan etkilenecek. Hep beraber, Bakanı Güllüce’den, çevrenin, insan sağlığının, gelecek nesillerin felaketi olabilecek bu plana dur demesini sağlayalım. 2000 yılında Nükleer Karşıtı Platform ile yapılan etkinlikler ve harekete geçen insanlar sayesinde nükleer enerji ihalesini iptal ettirebilmiştik. Şimdi benzeri bir sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunu ancak birlikte aşabiliriz. Şimdi harekete geç, imzanı atarak başla, nükleer santral tehdidini birlikte durduralım.”

 

İki rapor iade edilmişti

 

Rosatom şirketi, Akkuyu NGS ile ilgili daha önce iki kez ÇED raporu hazırlayarak bakanlığa sunmuştu. Ancak ÇED Genel Müdürlüğü, dosyadaki eksiklikler nedeniyle raporu şirkete iade etmişti.