Cezasızlıkla Mücadelede Güçbirliği, 90’lı yıllarda Cizre’de işlenen 21 faili meçhul cinayetle ilgili açılan ve aralarında Emekli Jandarma Kıdemli Albay Cemal Temizöz ve eski Cizre Belediye Başkanı Kamil Atak’ın da bulunduğu 8 kişinin yargılandığı davanın karar duruşması öncesinde change.org’da bir kampanya başlattı. Savcının tüm sanıklar için beraat kararı istemesi nedeniyle "Cemal Temizöz suçsuz ise #21İnsanıKimÖldürdü?" ismi verilen kampanyaya paralel olarak Hafıza Merkezi, 21 faili meçhulden Abdullah Efelti hakkında iddianamelerde yer alan tanık ifadelerini paylaştı.
Kampanyanın yürütücülerinden Hafıza Merkezi, dosyadaki Efelti'ye ilişkin detayları internet sitesinde #21İnsanıKimÖldürdü hashtagi altında duyurdu.
Change.org'daki kampanyaya destek vermek için tıklayın.
Dava dosyasında yer alan bilgilere göre; 13 Mayıs 1995 tarihinde Cizre Nusaybin karayolu üzerinde bir arazide gömülü şekilde ölü olarak bulunan Abdullah Efelti’nin oğlu Mesut Efelti, ifade tutanağında babasının hayatını kaybetmesinden önce "Toros model beyaz bir arabayla köylerine gelen kişilerin Abdullah Efelti’yi götürdüğünü" söyledi. Mesut Efelti, ifade tanık tutanağında şu bilgileri paylaştı:
“Bizim düşmanımız yoktur. Ancak Cizre ilçesinde ikamet eden Salih Şık isimli şahsın pamuk için arazisi vardı, babam da icara almıştı. Fakat Cizre Belediye Başkanı ile tarla sahibi Salih Şık‘ın arasındaki sürtüşme vardı. Bu nedenle Cemal Binbaşı ve şimdiki Belediye Başkanı Kamil Atak, bu arazilerin sürümemesi için uğraşıyordu. Bu nedenle babamın gözaltına alındığı kanaatindeyim. Bunun dışında başka bir bilgim yoktur.”
Abdullah Efelti’nin kardeşi Mehmet Efelti tanık ifade tutanağında şunu söyledi:
"Ağabeyim dışarı çıktığında bana Cemal yüzbaşı araziyi ekme ekersen sana zarar veririm diye söylemiş."
Abdullah Efelti’nin arazisini kiraladığı Adnan Şık’ın tanık ifade tutanağında da şu ifadeler yer aldı:
"Abdullah Efelti araziyi kiraladıktan sonra benim yanıma geldi, jandarmadan Cemal binbaşı beni tehdit ediyor araziyi ekmememi istiyor ne yapacağım dedi, ben de bizi de tehdit ediyordu bilmiyorum dedim."
Hafıza Merkezinin internet sitesinde yer alan ifade tutanaklarının tam metni şöyle:
T.C. SİLOPİ CUMHURİYET SAVCILIĞI
Bundan tahminen 37 gün önce tanımadığımız iki taksi köyümüze geldi. Bir taksi plakasızdı diğeri ise 73 ve son rakamı 334 olan toros marka binek tipi Beyaz bir taksi idi. Bu taksiler gelmezden önce bizim karakol askerleri köyün etrafını sarmıştılar. Yukarda söylediğim iki taksi gelince direk oradaki askerler bizim evimizi gösterdiler. Gelen şahıslar babamı alıp götürdüler. Hatta olaydan bir gün öncesinde bizim köyümüzün karakolu babamAbdullah Efelti‘yi karakola çağırmıştı. Senin yarın çok önemli işin vardır onun için evden ayrılma demiş. Yukarda söylediğim gibi gelip babamı aldılar. Babam da gelen şahıslara benim ne suçum vardır dedi. O şahıslar da babama biz seni tanımıyoruz ancak seni Emniyet müdürü istiyor, bir konu vardır seninle görüşecek diye söylediler. Ve hatta babama çocuklara söyle korkmasın seni nasıl aldıysak tekrar seni aynı şekilde köye getireceğiz diye söyledi. Bu arada annem gelen şahıslara kocam zaten kördür sakattır ne yapacaksınız diye söyledi. O gelen şahıslar da anneme korkma bir şeyi yoktur dediler. Ben o gelen şahıslar hiç tanımıyorum, daha önce de görmedim. Ancak Tim veya JİTEM denilen şahıslara benziyorlardı çünkü üzerlerinde kot pantolon ve üzerinde de siyah mont ve ellerinde de Kalaşnikof silahlar vardı. Ancak tanımıyordum.
Bunun üzerine aradan bir kaç gün geçtikten sonra gelip durumu şifahen ilgili yerlere bildirdim. Bu güne kadar da hiç bir cevap almadım. Ancak yaptığımız araştırmada, babamın halen Cizre İlçe Jandarma komutanlığında gözetim altında olduğunu duydum. Bunu bize Nusaybin’de ikamet eden amcamMehmet Efelti söyledi. Çünkü onun tanıdığı bir paşa varmış. Babamın durumunu kendisine söyledi, o da Cizre ilçesinde gerekli araştırmayı yapmış ve halen Cizre ilçesi İlçe Jandarma Komutanlığında gözetim altındadır veCemal Binbaşı bu durumu bilmektedir demiş.
Bizim düşmanımız yoktur. Ancak Cizre ilçesinde ikamet eden Salih Şık isimli şahsın pamuk için arazisi vardı, babam da icara almıştı. Fakat Cizre Belediye Başkanı ile tarla sahibi Salih Şık‘ın arasındaki sürtüşme vardı. Bu nedenleCemal Binbaşı ve şimdiki Belediye Başkanı Kamil Atak, bu arazilerin sürümemesi için uğraşıyordu. Bu nedenle babamın gözaltına alındığı kanaatindeyim. Bunun dışında başka bir bilgim yoktur.
Babamın götürülmesi olayı ile ilgili bizim köyümüzün karakolunun haberi vardır, gelen şahısları onlar tanımaktadır. Köye birisi geldiği zaman köyün girişindeki askeri birlik gelenleri kayıt etmektedir. Jandarmanın bilgisi dışında kesinlikle köye kimseyi sokmazlar.
Babam yakalanmazdan öncede Silopi ilçe Jandarma komutanlığınca iki sefer çağrıldı fakat babam o sırada hazır değildi. Hasta idi. Daha doğrusu göz doktoruna gitmişti. Bildiğim kadarı ile daha doğrusu duyduğum kadarı ile babamı yakaladıklarında önce Silopi İlçe Jandarma Komutanlığına getirilmişti. Hatta orada bir gece kaldıktan sonra da Cizre’ye gönderdiklerini duydum. Babamın bulunmasını isterim ve bırakılmasını isterim.
Soruşturma No: 1995/239
ABDULLAH EFELTİ’NİN KARDEŞİ MEHMET EFELTİ’NİN TANIK IFADE TUTANAĞI
Abdullah Efelti benim ağabeyim olur, olay günü ben köydeydim, ancak götüren şahısları görmedim. Fakat götürüldükten yarım saat sonra yengem aradı, bu şekilde ağabeyimin görevlilerce götürüldüğünü öğrendim, iki tane arabayla götürülmüş.
Ben Kamil Atağ ile Salih Şık ve Adan Şık arasında araziyle ilgili nasıl bir problem olduğunu bilmiyorum, ancak o arazi iki üç yıldır ekilmiyordu.
O dönemde köyün girişinde kontrol noktası vardı, halen yeri bellidir, bu kontrol noktasından kontrol edilmeden kimse geçemezdi. Hatta köye girişte giren şahısların kimliği alınıyor dönüşte bu şahıslar kimliklerini alıp gidiyorlardı. Böyle bir sistem vardı, dolayısıyla bizim köye gelenlerden bu kontrol noktasındaki şahısların bilgisi vardır. Hatta olay günü köyün etrafını kontrol altına almışlardı. Ağabeyim bu şekilde köyden götürüldü ancak bir daha haber alamadık. Ardından ağabeyimin elbiselerinden cesedini teşhis ettik ve mezar yerini belirledik. Hatta o dönemde ağabeyimin cesedini belediye mezarlığından almak istedik ancak Cemal yüzbaşı bize izin vermedi. Hatta iki kardeşini aynı yola göndereceğim demiş.
Soruşturma No: 1995/239
ADNAN ŞIK’IN TANIK İFADE TUTANAĞI
Bahsettiğim dönemde bizim Kamil Atak ile bizim herhangi bir husumetimiz olmamıştır, halen de bir husumetimiz yoktur.