AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin, CHP Genel Başkanı Baykal'ın üslubunu düello davetine benzetti.
Başbakan Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal arasında kamera krizi olarak adlandırılan durumla da ilgili yorumlarda bulunan Çelik bu görüşmenin olup olmamasına Başbakan’ın kendisinin karar vereceğini söyledi.
“Siyaset ciddi bir iştir” diyen Çelik Baykal’ın yazdığı altı sayfalık mektubun ise nezaketten yoksun olduğunu belirtti. Çelik, “Baykal bir düello çağrısında bulunuyor. Biz kimseyi düelloya çağırmıyoruz.
Onların yaptıklarına ipe un sermek denir. Recep Tayyip Erdoğan Başbakan sıfatı ile bir mektup yazmıştır. Yapılan bu tavır Sayın Baykal’a yakışmaz” dedi.
Kendilerinin muhalefet ile görüşmek için peşlerinde koştuğunu vurgulayan Çelik normalde bunu muhalefetin yapması gerektiğini açıkladı.
DTP Genel Başkanı Ahmet Türk’ün daha önce birçok kez Başbakan ile görüşme talep ettiğini, son olarak görüşülmesinin bu sürecin sonunda olduğunu anlatan Çelik, “Ne CHP ne de MHP böyle bir istekte bulunmadı. Biz onlarla görüşmek istedik” dedi.
Deniz Baykal’ın zaten her şeyi yazdığı mektup ve grup konuşmasında söylediğini de ifade eden Çelik, “Muhalefet diyalog içinde olmalı. Çekincelerini söylemeli. Böyle biz sizinle aynı fikirdeyiz diyerek her şeye itiraz eden bir tavır olmamalı” diyerek ana muhalefetin açık kapı bırakmadığına işaret etti.
Gelen PKK'lılar mektup verirse suç sayılır
Çelik teslim olan PKK’lılarla ilgili durumu da değerlendirdi.
Gelecek grubun Cumhurbaşkanı’na, Başbakan’a ve TBMM Başkanı’na örgütten bir mektup getirmesi halinde, bunun PKK’nın elçiliğini ve bir nevi örgüt temsilcisi durumu yaratacağını ifade eden Çelik bunun hukuki yaptırımı olabileceğini açıkladı.
Kendisinin hukuk eğitimi almadığını ne var ki hukukçuların bu durumu söylediğini vurgulayan Çelik şu anda bir mektup getirmenin amaca hizmet etmeyeceğini anlattı.
Demokratik açılım bağlamında PKK üyelerinin Türkiye’ye gelişiyle ilgili olarak Çelik, suça karışmamış herkesin aynı muammeleyi göreceğini söyledi.
“Ancak lider kadrodan ya da hakkında aranması olan, eylemlere katılanlar gelirlerse onlara da Anayasa’nın öngördüğü biçimde davranılır” diyen Çelik suça karışmış örgüt üyeleri hakkında cezai işlem yapılacağını ve bunların propaganda olarak kullanılmaması gerektiğini belirtti.
Demokratik açılımın ilk muhattabının millet olduğunu bu bağlamda da ilk olarak milletvekilleri ile görüşüleceğini belirten Çelik TBMM’de bu konuda Ekim ayında toplanılacağını sözlerine ekledi.
“Meclis oturumunda bu konuyu anlattıktan sonra milletinde önüne çıkıp anlatacağız” diyen Çelik Başbakan Erdoğan’ın bu süreci anlatacağı gezisinin hangi ilden başlayacağını bilmediğini de açıkladı.
Muhalefeti bölücülükle suçlayan Çelik,sürecin oya devşirilmeye çalışılmasından şikayet etti.