Politika

Çelik: Araba eski sürücü değişse de farketmez

AKP Genel Başkan Yardımcısı Çelik, CHP kurultayı ve Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

25 Mayıs 2010 03:00

T24 - AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, CHP'yle ilgili araba benzetmesi yaparak "Eski model arabanın kaptanı değişse de farketmez motorunun değişmesi lazım." dedi.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Ntv'de yayınlanan Canlı Gaste programında Can Dündar'ın sorularını yanıtladı.

Çelik, CHP kurultayı ve Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Çelik, "Eski model arabanın kaptanı değişse de farketmez motorunun değişmesi lazım. CHP eski alışkanlıklarını terk ederek 'istemezükcü muhalefet' anlayışından 'yapıcı muhalefet'e dönmeli" dedi.

Kılıçdaroğlu'nu CHP'yi kutlamakta gecikmeniz eleştiri konusu oldu. Neden kutlamadınız?

CHP'nin bu kurultayı siyasi teamüllere aykırı oldu. Kurultay yapıldığı zaman diğer partileri davet ederler bu davetlere icabet edilir. Genel Başkan Yardımcısı, Grup Başkan Vekili düzeyinde arkadaşlarımız katılırdı. CHP'den AK Parti'ye davet gelmedi.

Buna rağmen ben Kılıçdaroğlu'nu aday olduğu zaman aradım. Salih Kapusuz parti adına Kılıçdaroğlu'na tebriklerimizi ileten yazılı bir mesaj gönderdi. Ama CHP siyasi nezaketi ihlal etti.

Hayırlı olsun. Kılıçdaroğlu'nun kendisi, partisi, Türk demokrasisi için hayırlı olsun. Demokrasilerde şüphesiz  iktidar ve iktidar partisi önemli ama ana muhalefet partisi de önemli.

CHP'nin bu kurultaydan sonra eski alışkanlıklarını terk ederek "istemezükcü muhalefet" anlayışından "yapıcı muhalefet"e dönmesini temenni ediyorum.

Recep bey ifadesi rahatsızlık yarattı mı?

Siz candan bir arkadaşım olsanız size "Can" derim, "Can Bey" derim. Kılıçdaroğlu'na "Kemal Bey" de derim çünkü şu anda aşağı yukarı aynı pozisyonlardayız.

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nı sevmek zorunda değilsiniz. Ama makamdan dolayı saygı göstermek zorundasınız. Eski Cumhurbaşkanı Sezer bize bir ana muhalefet lideri gibi yaklaşmasına rağmen biz "Sayın Cumhurbaşkanı", "Sayın Sezer" diye hitap ettik.

70'li yıllarda sayın Demirel, Ecevit'e "Hükümetin başı" derdi. Hoş değildi. Soğuk savaş jargonuyla hitap ediyorlardı ama şimdi öyle değil.

'Recep bey'de ne var? Bu şık değil. Daha yeni yola çıkmışken böyle bir hata yapmamalı. Gömleğin üst düğmesini yanlış iliklerseniz aşağıya kadar yanlış gider.

Sokaktaki insanın anlayacağı dille konuşmak başka bir şey, sokak ağzıyla konuşmak başka bir şeydir. Sokak jargonu başka bir şeydir. Kim nezakete yatırım yaparsa kazanır. "Recep Bey" ifadesi Başbakan'a bir şey kaybettirmez.

İktidar partisi Baykal'ı tercih ederdi gibi bir algı var. Bu muhalefetten memnun muydunuz?

Hiç politik ağız kullanmayacağım, samimi duygularımı söyleyeceğim. Düşünün 74 model bir arabanız var her tarafı dökülüyor. Bunun kaptanını değiştirerek o arabadan randıman alamazsınız. CHP'de makyajın, elbisenin, kaportanın değişmesi çok fazla anlam ifade etmez. Bu arabanın motorunda sıkıntı var.

CHP, devlet adına millet üzerinde siyaset yapmaktan vazgeçecek mi? CHP millet iradesine güvenecek mi? Yoksa bundan önce olduğu gibi Anayasa Mahkemesi'nin kapısını aşındıracak mı? Referanduma gidiyoruz. CHP çıksın "Halkın tercihi başım üstüne" desin. CHP, AB'ye şaşı bakmaya devam edecek mi?, Halkın değerleriyle alay etmeye devam edecek mi?

Kılıçdaroğlu'nun özellikle inançlar konusundaki yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sayın Kılıçdaroğlu Tuncelilidir. Diyelim ki Kürt meselesini sadece aş ve iş olarak değerlendirirseniz bugüne kadar gelenler hep bunu söyledi zaten. Siz o zaman insanları mideden ibaret bir varlık olarak mı görüyorsunuz. İnsanlar unutulmamalı ki mutfakla tuvalet arasında bir boru değil. İnsanın bir midesi var. Ekonomik bir varlıktır ama bir de ruhu var, duyguları, sevinçleri, aidiyet duygusu var. Bütün bunları hiçe sayarsanız o meseleye yanaşamazsınız.