Fenerbahçe'nin Brezilyalı oyuncusu Roberto Carlos'un Kanarya'yı bırakması lig başından bu yana konuşuluyor. Spor yorumcusu Rıdvan Dilmen, Carlos'un gitmesi halinde yerine alternatif bir isim gündeme getirdi.
İşte Dilmen'in Milliyet gazetesinde yayımlanan bugünkü (10.11.2009) yazısı:
Sezon başından bu yana bir Roberto Carlos hikayesi sürüp gidiyor. Gitmek istiyor, yönetim bırakmıyor gibi... Net bir şekilde söylüyorum Carlos kesinlikle bu takımda kalmalı. Ama onun yerine şimdiden bir oyuncu söyleyebilirim. Wolfsburg’un sol beki Marcel Schafer
Açıkçası sezon başında Fenerbahçe takımına bugünkü tarihi verip 10 maç kazanıp, bir beraberlik, bir mağlubiyet alacaksınız deseler, UEFA Avrupa Ligi’nde de liderliği verseler herkes razı olurdu (Tabii Galatasaray’ı da yenmek şartıyla)...
Bir gerçek var ki Fenerbahçe hem bayağı puan alarak ligde lider, Avrupa’da da iddialı bir şekilde yoluna devam ediyor.
Teknik Direktör Christoph Daum ile Sportif Direktör Aykut Kocaman birlikte göreve başlayınca açıkcası ben iyi bir gidişat bekliyordum. Çünkü bu ikili Türkiye’yi ve özellikle kulübü çok iyi tanıyordu. Daum ve Kocaman ikilisi iki yabancı transfer ettiler. Baktığımızda bu oyuncular inanılmaz büyük maliyetlere gelmediler ama son iki yıla döndüğümüzde o dönemlerde alınan oyuncuların performans olarak çok önündeler (Maldonado ve Josico gibi)...
Fenerbahçe lige iyi başladı. İyi de devam ediyor. Sisteminde geçtiğimiz yıllardan farklı bir şey yok. UEFA Avrupa Ligi’ne kötü başlamalarına rağmen çabuk toparladılar. Bu sezon oynadıkları en önemli maç aslında Twente karşılaşmasıydı. O yenilgi takımı kendine getirdi. Bakıldığında işler teknik heyet ve yönetimin istediği gibi gidiyor.
Ligin başında ideal dörtlüsüne kavuşamamıştı, daha doğrusu oyuncular hazır değildi. Lugano geç döndü ve maç oynarak form tuttu. Takımın çok iyi bir omurgası var. İyi bir kaleciye sahipler. İyi bir geri dörtlü, özellikleri stoperler çok iyi. Önlerindeki ikili Cristian ve özellikle bu yılki Emre’nin takıma katkısı çok büyük. Onların önünde de Fenerbahçe’nin belkemiği Alex var. Ama onun önünde ciddi problem yaşanıyor.
Aslında bu sıkıntı 5-6 yıldır var. Pierre van Hooijdonk, Nobre, Semih, Kezman ve Güiza. Baktığımızda bu oyuncuların hepsi istikrarsız. Alex gibi değiller. Fenerbahçe’nin bu öndeki problemi acilen çözmesi gerek. Yıllardır, “İşte Fenerbahçe’nin santrforu budur. İstikrarlı, ortamada 20 gol atar” diyemiyorsunuz.
En az 20 kez hücuma çıktı
Sürekli “O mu oynar, yoksa Semih mi, bu mu oynar, yoksa Semih mi, şu mu oynar yoksa Semih mi?” tartışmaları bitmek bilmiyor. Yönetimin ve teknik kadronun bu durumu düşünüp kesinlikle bu probleme çare bulması şart.
Fenerbahçe’nin bu sezon son üç yıla göre en büyük avantajı kulübesi. Bir hayli kuvvetlendi. Hep söylüyorum; büyük takımların 20 kişilik kadrosu denk oyunculardan kurulmalı. Şimdi denk oyunculara sahipler. Sol taraftaki dört oyuncu; Roberto Carlos, Vederson, Uğur Boral ve Santos. Saf tarafta Gökhan Gönül, Önder, Mehmet Topuz, önlerinde Kazım ve Deivid var. Orta sahaya dönük baktığınızda dönem dönem müthiş bir form gösteren Deniz ile Selçuk bile yedek, hatta 18 kişilik kadroya bile giremedikleri oluyor. Yani alternatif çok fazla.
Aslında problem de burada başlıyor. Kaptan Alex de Souza varsa bu takım üretken olabiliyor, Alex yoksa hiçbir şey yapamıyor. Bunun en büyük sebebi de öndeki oyuncuları, gelenin - gidenin hep soru işareti olması. Kaptan olmadığı zaman sistem mistem kalmıyor. Fenerbahçe kilitleniyor. Alex’in oynamadığı maçlara bakın hep kaos, sıkıntı ve puan kayıpları görülüyor. Bu kadar yatırım yapan bir kulübün tek bir oyuncuya endeksli olması düşündürücü.
Sezon başından bu yana bir Roberto Carlos hikayesi sürüp gidiyor. Gitmek istiyor, yönetim bırakmıyor gibi... Net bir şekilde söylüyorum Carlos kalmalı. Ama onun yerine şimdiden bir oyuncu söyleyebilirim. Wolfsburg’un sol beki Marcel Schafer. 25 yaşındaki Alman oyuncuyu Beşiktaş maçlarında izledim. Oyunun iki yönünü de müthiş oynuyor. En az 20 kere hücuma kalktı. Fenerbahçe’nin yerinde olsam bu futbolcu için şimdiden çalışmaları başlatır ve alırım.
Schafer kimdir?
Doğum tarihi: 7 Haziran 1984,
Doğum yeri: Aschaffenburg
Boyu: 1.84 m.
Oynadığı takımlar:2003-2007 1860 Münih (91 maç, 3 gol), 2007- Wolfsburg (75 maç, 6 gol), Milli Takım
kariyeri 2008-Almanya (6 maç)
Semih havlu atmak üzere
Daniel Güiza geldiği günden bu yana mutsuz. Mutsuz olduğu için de özel hayatına bakmıyor. Bu fiziksel olarak kendisini geride götürdü. İlk başlarda da son vuruşlarda yetersizdi ama pres yapıyor, rakip stoperlere sürekli basıyor, böylece takımı ateşliyordu. Şimdi o da kalmadı. Üzülerek izliyorum Semih de havlu atmak üzere. Tabii ki onun havlu atmasını istemem ama yaşadıkları sanırım bardağın taşmasına neden oldu. Fenerbahçe acilen Güiza - Semih ikilisini kazanmalı, ya da devre arası ilk icraatı bir santrfor olmalı.
SÜPER LİG MAÇLARI
Denizli-F.Bahçe: 0-2
F.Bahçe-Sivas: 3-0
D.Bakır-F.Bahçe: 1-3
F.Bahçe-Manisa: 2-1
Bursa-F.Bahçe: 0-1
F.Bahçe-İst. B.B: 1-0
Antalya-F.Bahçe: 1-2
F.Bahçe-G.Birliği: 3-1
Gaziantep-F.Bahçe: 2-1
F.Bahçe-G.Saray: 3-1
Kayseri-F.Bahçe: 1-1
F.Bahçe-Ankara: 3-0 (H)
Avrupa LİGİ MAÇLARI
3. Eleme Turu
F.Bahçe-Honved: 5-1
Honved-F.Bahçe: 1-1
Play-Off
Sion-F.Bahçe: 0-2
F.Bahçe-Sion: 2-2
Grup maçları
F.Bahçe-Twente: 1-2
Sheriff-F.Bahçe: 0-1
Steaua-F.Bahçe: 0-1
F.Bahçe-Steaua: 3-1
OYUNCU İSTATİSTİKLERİ (Süper Lig)
En çok gol atan: 5 (Alex)
En çok asist: 3 (Alex, Güiza, Vederson)
En çok isabetli şut: 13 (Alex)
En çok orta: 43 (Vederson)
En çok topla buluşma: 738 (Cristian)
En çok top çalma: 243 (Bilica)
En çok top kaybetme: 186 (Gökhan Gönül)
En çok korner kullanan: 38 (Alex)
En çok ofsayta kalan: 9 (Güiza)
En çok faul yapan: 29 (Kazım)
En çok faul yapılan: 31 (Emre Belözoğlu)
En çok süre alan: 990 Dk. (Volkan Demirel, Cristian)
En çok sarı kart gören: 5 (Kazım)
En çok kırmızı kart gören: 1 (Emre Belözoğlu)
SÜPER LİG’DE FENERBAHÇE
Gol: 25
Gol pozisyonu: 78
Asist: 14
Şut: 158
İsabetli pas: 4354
Orta: 198
Top kazanma: 1851
Top kaybı: 1752
Korner: 59
Ofsayt: 21
Yaptığı faul: 144
Yapılan faul: 156