-ÇADIR KENTLERLE NÜFUSU İKİYE KATLANDI YAYLADAĞI (A.A) - 28.06.2011 - Suriye'de yaşanan olaylar nedeniyle sınırı geçerek Türkiye'de misafir edilen Suriyeliler'e ev sahipliği yapmasıyla dünya gündemine gelen Hatay'ın Yayladağı ilçesi, tarihinin en hareketli günlerini yaşıyor. AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, ülkelerindeki olaylardan kaçan Suriyeliler'in ilk durağı olan Yayladağı ilçesindeki eski TEKEL fabrikasının bahçesi, ilk geçici çadır kentin kurulduğu yer oldu. Ülkelerinden ayrılmak zorunda kalan Suriyelilerin yarın 2 aylarını dolduracakları geçici çadır kent, ilçede bugüne kadar hiç rastlanmayan farklı bir hareketlilik yaşanmasına yol açtı. Yayladağı, önce Türkiye, ardından tüm dünya basınının büyük ilgisini çekerken gelen misafirlerle nüfusu neredeyse 2 katına ulaştı. Antakya'dan ilçeye gelenleri kentin girişinde 6 bin 300 yazılı nüfus tabelası karşılarken, geçici 2 çadır kentte yaşayan yaklaşık 5 bin 800 kişiyle bu sayı gerçekte 12 bin 100'e çıkıyor. Yaşanan gelişmeleri takip eden basın mensupları ve çadır kentte kalanların Türkiye'deki akrabalarının gelmesiyle birlikte bu sayı giderek artıyor. Geçen yıllarda temmuz ayıyla birlikte caddeleri boşalan, adeta sessiz kent haline gelen ilçe, bugünlerde daha önce tanık olmadığı en hareketli günlerini yaşıyor. -SINIRIN İKİ YAKASINDAKİ AKRABALIK- Bu hareketlilik Yayladağı'nın sakinlerini de şaşırtıyor. İlçede yaşamını sürdüren, tarih bölümünden emekli öğretim görevlisi Mehmet Kızılkaya AA muhabirine ilçenin tarihi gelişimiyle ilgili bilgiler verdi. Abbasiler zamanında Türkmenlerin gelip yerleştiği bir yer olan Yayladağı'nın stratejik önemi nedeniyle tarihte de çeşitli göçlere sahne olduğunu anlatan Kızılkaya, şunları anlattı: ''Bölge her zaman kendine göçleri çekmiş. Özellikle güneydeki Baharat Yoluyla, kuzeydeki İpek Yolunu birbirine bağlayan geçiş noktası üzerinde olması nedeniyle insanlar bu bölgeye yerleşmişler. Selçuklular zamanında giderek önem kazanıyor. Osmanlı döneminde ise Yavuz Sultan Selim'in Mısır'ı fethinden sonra bölgenin önemi artıyor. Tampon bölge oluşturuluyor. Birinci Dünya Savaşı'nın ardından 19 yıl Fransız hakimiyetinde kalan ilçe, Atatürk'ün Hatay meselesini gündeme getirmesinin ardından yeniden Türkiye'ye katılıyor. Ankara Anlaşmasına göre '18 yaşını dolduranlardan isteyen Suriye'ye gidebilir' deniliyor. Özellikle Yayladağı ve Hassa bölgesinden Suriye'ye gidenler olmuş. Bugün aslında iki ülke halkının arasında sınırların olmaması da o yıllara dayanıyor. Sınırın iki yakasındaki akrabalık bundan kaynaklanıyor.'' Kızılkaya, son yıllarda Türkiye'nin değişen dış politikasının komşularla sıcak ilişkileri artırdığına işaret ederek, ''Türkiye güvenilir bir ülke oldu. 9 yıl il genel meclisi üyeliği ve bir dönem başkanlık yaptım. Bu nedenle ilişkileri çok daha iyi biliyorum. Türkiye'yi bölgesinde emin bir ülke olarak gördükleri için Suriyeliler bugün buraya sığınıyorlar'' dedi. Mehmet Kızılkaya, Yayladağı'nın daha önce hiç yaşamadığı ve hazır olmadığı bir hareketliliğe ev sahipliği yaptığın dile getirdi. Bu hareketliliğin ilçe için de olumlu olabileceğini belirten Kızılkaya, ''Komşularımızın rahatsız, tedirgin olmasını istemeyiz ama bu olaylardan sonra neredeyse her haber bülteninde gazetede Yayladağı'ndan bahsedilmesi ilçenin de bir noktada reklamı oldu. Şimdiye kadar hep bizi lokumumuzla biliyorlardı. Şimdi ise misafirperverliğimizle tanınır hale geldik'' diye konuştu. -1960'LARDAKİ KAÇIŞ- Yayladağı Belediye Başkanlığı koltuğuna ilk olarak 1950 yılında oturan ve aralıklarla 25 yıl bu hizmeti yürüten 85 yaşındaki Yusuf Şerifoğlu da, ilçenin Suriyelilere daha önce de ev sahipliği yaptığını, ancak, hiç bu şekilde bir hareketlilik yaşanmadığını söyledi. Şerifoğlu, 1960'lı yılların başında Suriye'de yaşanan bazı olaylar nedeniyle sınırı geçenlerin yine Türkiye'ye sığındığını ve Yayladağı'nda barındığını, o yıllarda bir kaç Suriyeli'nin burada kaldığını, diğerlerinin geri döndüğünü anlattı. Ancak, o gün gelenler ile bugün sığınanların kıyaslanamayacağını ifade eden Şerifoğlu, ''İlçe ilk kez böyle bir büyük gruba ev sahipliği yapıyor. Yayladağı hiç bu kadar hareketlilik yaşamamıştı. Bırakın dünya gündemini, Türkiye gündemine bile bu şekilde gelmemişti'' diye konuştu. -ESNAFIN YÜZÜ GÜLÜYOR İlçede son haftalarda yaşanan büyük hareketlilik en çok esnafın yüzünü güldürüyor. Fırınından lokantasına, bakkalından bilgisayarcısına kadar herkes yaşanan geçici çadır kent hareketliliğinden memnun olduğunu dile getiriyor. İlçenin en büyük fırınının işletmeciliğini yapan Özgür Genç, Yayladağı'nın kırsal bir alanda olduğu için normal zamanda satışların durağan olduğunu belirtti. Genç, en hareketli zamanlarda bile 2 bin 500 adet ekmek ürettiklerini belirterek, ''Şu anda bu sayı 4 bine ulaştı. Gelen gidenler, misafirler nedeniyle önemli bir yoğunluğumuz var. Çadır kente de ekmek gönderme aşamasındayız. Onların da görüşü ekmeğin Yayladağı'ndan karşılanması'' dedi. Hareketliliğin tüm ilçeyi etkilediğini vurgulayan Genç, ''Çadır kentin ekmek üretimini alırsam en az 3 kişiyi daha istihdam etmem gerekir. 24 saat çalışmaya başlayacağım, 2 vardiya üretim olacak. Herkes bu hareketlilikten faydalanıyor'' diye konuştu. Lokanta işletmecisi Mehmet Uğraşan da, hareketliliğin kendilerini önemli ölçüde etkilediğini söyledi. Kışın en büyük müşterilerinin öğrenciler ve memurlar olduğunu anlatan Uğraşan, ''Daha önce okulların kapanmasıyla bu aylarda işlerimiz durma noktasına gelirdi. Bu boşluğu ilçede yaşanan hareketlilik doldurdu. Satışlar geçen yıla göre yüzde 100 arttı. Bu da bizi çok sevindiriyor'' dedi. İlçede bilgisayar satış ve tamir dükkanı bulunan, Yayladağı Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Mehmet Bilgili de, ilçenin geçmişte sadece festivallerde hareketlilik yaşadığını, onun da bugünlerle karşılaştırılamayacağını ifade etti. Bilgili, bugün yaşanan hareketliliğin ilçeye ekonomik olarak ciddi katkı sağladığını vurgulayarak, şöyle konuştu: ''Sadece gazetecilerin günlük harcamaları bile Yayladağı esnafına ciddi şekilde para bırakıyor. Bilgisayarcı olarak bana bile yansıyor. Ayrıca, çadır kentte bilgisayar parçaları, yazıcı sarf malzemelerinin karşılanması noktasında da bizden alış veriş yapıyorlar. Çarşıda ciddi bir kalabalık var. Eskiden bu aylarda Yayladağı'nda cadde boş olurdu. Bugün cadde hareketli sokaklar da dolu. İlçenin bugünlerde gündeme gelmesi fırsat bilinerek Yayladağı'nın tanıtımıyla ilgili farklı çalışmalar yapılması gerekir. Yayladağı'nın tarihi ve turistik yerleri tanıtılmalı. Bu hareketliliği ilçe kendisi için olumlu bir yöne doğru çekebilir. Burada yayla turizmi yapılabilir, doğa sporları için uygun alanlar var.'' -60 GENÇ İŞ SAHİBİ OLDU- Suriye'den gelenler için oluşturulan geçici çadır kentler, ilçedeki işsizlere de iş kapısı haline geldi. Hatay Valiliği ve Türk Kızılayı, ilçedeki geçici çadır kentlerdeki hizmetlerin karşılanması noktasında ilçe sakinlerinden faydalanmaya başladı. Bu sayede ilçede 60 genç iş sahibi oldu. Geçici tarla işlerinde çalışan, iş bulmak için tatil bölgelerine gitmek zorunda kalan, kahvehanede gününü geçiren gençler, bu sayede sigortalı bir işe kavuşmanın da mutluluğunu yaşadı. İşçiler, çadır kentte temizlikten, çadırların kurulması ve onarımı, çevre düzenlemesinden tesisat hazırlanması, sinekle mücadeleden yemek dağıtımına kadar birçok işte görev alıyor. -İLÇENİN GAZETECİ KONUKLARI- Yaşanan hareketlilikle birlikte ilçe, ulusal ve uluslararası basın kuruluşlarının da ilgi odağı haline geldi. Çok sayıda canlı yayın aracının konuşlandığı ilçede, bugüne kadar 60'ı yabancı 101 basın mensubu görev yaptı. İlçeye gelen gazeteci konukların arasında İngiltere, ABD, Kanada, Almanya, Çin, Fransa, Japonya, İspanya ve Hindistan medyasının temsilcileri bulunuyor. Çoğunlunun Suriye'de akrabası bulunan ilçe halkı da son dakika gelişmelerinden gazetecilerle sohbet ederek bilgi almaya çalışıyor.