Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın hükümete yönelik ağır eleştiriler içeren açıklamalarına ilişkin, “Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın açıklamaları gösteriyor ki Türkiye’ni yeni bir muhalefet partisi olmuştur. Muhalefet partilerinin dolduramadığı boşluğu Anayasa Mahkemesi Başkanı doldurmaya niyetlenmiş görünmektedir. Hayırlı olsun diyorum. Emekliliğine 10 ay var, demek ki yeni arayışlar içinde” dedi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın hükümete yönelik eleştirilerine cevaben bir basın toplantısı düzenledi.
Adalet Bakanı Bozdağ'ın açıklamaları şöyle:
Herkes kendince bir değerlendirme yapmıştır. AYM Başkanı toplantıya davet ettiği kıymetli konukları huzurunda mahkemenin nezaketine yakışmayacak bir üslup içinde konuşmuştur. Hukuki nosyonu zayıf, siyasi polemiklerle dolu bir konuşma oldu. Sayın Başkan’ın eleştirileri kişiselleştirdiği anlaşılmakladır. Anayasa Mahkemesi bir yargı organı, başkanı yargı mensubudur.
AYM Başkanı’nın AYM’nin 52. Kuruluş yıldönümünde yaptığı konuşma, hukuki değil, siyasidir, baştan sona siyasi polemiklerle doludur. Başkan kendi tutum ve tavrını ortaya koymuştur. Siyasi polemikleri AYM Başkanı değil parti temsilcileri yapmalıdır. Umarım ki anamuhalefet partisi ve diğer muhalefet partileri yetkimizi gasp etti demez. AYM Başkanı’nın kararlarını savunması, kararlardaki eksikliği, yanlışlığı ortadan kaldırmaz. Mahkeme kararları eleştirilmez, kutsal metinler değildir. AYM Başkanı , anayasaya, kanuna, hukuka ve vicdana bağlı hareket etmelidir.
Eğer bir mahkeme başkanı niyet okuyor ve insanları itham ediyorsa orada objektifg ve tarafsız hukuk ilkelerine, evrensel değerlere ve anayasaya uygun karar verip verilmediği her zaman sorgulanır. Mahkeme başkanının kararı eleştirenlerin iyi niyetini sorgulaması, eleştiriye tahammülsüzlüğün somut bir ifadesidir.
AYM Başkanı AYM’nin yasamanın, yürütmenin ve yargının üzerinde olduğunu ve sorun çözme hedefiyle hareket ettiğini adeta ifadeyle yasama, yürütme ve yargı vatandaşların sorunun çözmezse biz çözmeye hazırız diyerek, yeni bir vesayet organından da öte çok güçlü bir alternatif ikltidar olarak takdim etmektedir.
Demokratik bir hukuk devletinde bu yaklaşım asla kabul edilemez. Kimsenin yargı üstünde vesayet kurma hakkı ve yetkisi olmadığı gibi, AYM veya başkanın da yasama yürütme ve yargı üzerinde vesayet organı gibi hareket etme hak ve yetkisi bulunmamaktadır. Yasama yetkisi TBMM’ne aittir. Bu yetki devredilemez. AYM Başkanı dâhil, kimse bu yetki ve görevi sorgulayamaz, hafife alamaz. Bütün sorunların görüşüleceği yegâne adres TBMM’dir. Yürütme görev ve yetkisi ise Bakanlar Kurulu’na aittir.
Anayasa Mahkemesi’ni kuran da, AYM kanunu çıkaran da TBMM’dir. Türkiye’de hiçbir kişi, makam veya mevki millet iradesinin tecelli ettiği TBMM’nin üzerinde değildir. Bundan sonra da olmayacaktır. Millet her zaman iradesine sahip çıkmıştır, bundan sonra da devam edecektir.
Türkiye bir hukuk devletidir. Herkes hukukun içinde hareket etmekle mükelleftir. AYM’nin yasama, yürütme, adli ve idari yargı görevi yoktur. Yargının tarafsız ve bağımsız olması hukuk devleti ve demokrasimizin teminatıdır.
Yargının bir ideolojinin, siyasi fikrin, dinin, mezhebin, ırkın, mensubiyetin arka bahçesi olmasına asla rıza göstermedik, bundan sonra da göstermemiz mümkün değildir.
Anayasa Mahkemesi Başkanı sadece siyaset kurumunu eleştirmekle kalmamış, ilk derece mahkemelerde görev yapan hakim ve savcılar ile Yargıtay ve Danıştay’ı da eleştirmiştir.
Öte yandan, temyiz mahkemesi olmadığı halde AYM’nin temyiz mahkemesi gibi algılanmasından övünç duyduğunu ifade etmiştir. Kendisi dışında görev yapan yargı mensuplarını rencide etmiştir.
Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın açıklamaları gösteriyor ki Türkiye’ni yeni bir muhalefet partisi olmuştur. Muhalefet partilerinin dolduramadığı boşluğu Anayasa Mahkemesi Başkanı doldurmaya niyetlenmiş görünmektedir. Hayırlı olsun diyorum. Emekliliğine 10 ay var, demek ki yeni arayışlar içinde.
Soru-cevap
İstifaya çağırıyor musunuz?
İstifa çağrım yok. Kendi takdiridir. Emekliliğine 10 ay var bildiğim kadarıyla.
Açıklamayı neden Meclis’te yaptınız?
Meclis’i yok sayan, yürütmeyi yok sayan, bunların üstünde AYM’yi sadece hak ve adalet dağıtan sorun çözen diye takdim eden bir anlayışa en doğru cevabı Meclis’ten vermek olduğuna inandığım için burada açıklama yapmayı uygun gördüm.
'Siyasi aktör gibi konuştu'
Ben Adalet Bakanı sıfatı ile açıklama yapıyorum. Sayın Kılıç, bir siyasi aktör gibi konuştu. Bir hukuk adamı kimliği ile değil, her ayrıntıyla ilgili polemiğe girdi.
'Nezaketle bağdaşmaz'
Davet ettiği insanları kendi belirliyor. Davet ettiği kişilerle konuşabileceği her hususu uygun mekanlarda konuşabilir. Birini evinize davet edip sonra olmadık şeylerle itham ediyorsunuz. Bu nezaketle bağdaşmaz
Cemil Çiçek ‘tokat’ ifadesini kullandı?
Onun açıklamasına bir şey demem mümkün olmaz. Evinize davet ettiğiniz misafirlere saygıyla hitapla mükellefsiniz Geçmişte de pek çok AYM Başkanı değerlendirmeler yaptılar. Ama hiçbiri nezaketini bu düzeye düşürmemişti. Hukuki bir değerlendirme yapmamıştır. Siyasal polemiklere girmiştir. Bir takım imalara, ithamlarda bulunmuştur. Bu üslup yakışmadı, uygun da düşmedi