Politika

Bozdağ: Delillerle oynama hakkı yok TBMM (A.A)

31 Ocak 2012 18:27
-Bozdağ: Delillerle oynama hakkı yok TBMM (A.A) - 31.01.2012 - Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Deniz Feneri e.v soruşturmasını yapan savcılarla ilgili olarak, ''soruşturma yapıyor diye haklarında işlem başlatıldığını'' söylemenin gerçeği çarptırmak olduğunu ifade etti.  Mecliste gazetecilerin ''Deniz Feneri e.v davası savcıları hakkında HSYK tarafından verilen karar muhalefet tarafından çok eleştiriliyor. Siz buna ne diyorsunuz?'' sorusuna Bozdağ, ''Muhalefet partileri olayın niteliğine bakarak mı değerlendirme yapıyor yoksa kendi duruşuna göre mi değerlendirme yapıyor diye baktığımızda CHP, kendi duruşuna göre bir değerlendirme yapıyor. Olay niteliğine göre bakarsa o zaman da ona göre değerlendirme yapması lazım'' dedi.  HSYK'nın savcılar hakkında soruşturma yapılmasına izin verdiğini, daha sonra da iddianame düzenlendiğini belirten Bozdağ, şöyle konuştu. ''İsnat edilen şeyler hoş değil. Umarım doğru değildir. Zaten yargı sürecinde ortaya çıkacaktır. Bununla ilgili konuyu, 'bir davaya niye baktınız, neden soruşturuyorsunuz?' diye yapılıyor diye takdim son derece yanlış. Şu anda Deniz Feneri soruşturması başka savcılar tarafından yürütülüyor. O yüzden 'soruşturdunuz' diye bir cezai takibat yapıldığını söylemek fevkalade yanlıştır. Orada isnada baktığınızda 'evrakta tahrifata' ilişkin bir isnat, iddia var. Onunla ilgili bir durum söz konusu. soruşturmayla alakalı bir durum yok. Soruştururken elinizdeki somut delil neyse onlar üzerinden soruşturacaksınız. Deliller üzerinde savcıların, mahkemelerin oynama hakkı yoktur. O zaman adaleti hiç kimse bulamaz. O yüzden bu iddia doğru mu, değil mi onu bilmiyoruz. Bunu yargı çıkaracak ortaya. HSYK, bu konuda bir müfettiş incelemesi yaptırdı. Kamuoyundan bildiğimiz kadarıyla ve onun sonucuna göre böyle bir karar çıktı. Onlar bir inceleme yaptılar. Ne buldular bilmiyorum. Zaten Yargıtayda zannedersem. Bunu, 'soruşturma yapıyor' diye bunlar hakkında işlem başlatıldı demek gerçeği çarptırmaktır.'' -''Eleştirilebilir...''- Bozdağ, ''Savcıların soruşturdukları kişilerden önce sanık sandalyesine oturuyor olmaları genel fotoğraf açısından biraz garip değil mi?'' sorusuna, ''İki şey birbirinden ayrı; o soruşturmanın nitelikleri ayrı, öbürünün nitelikleri ayrı. İkisi aynı şey olsa, o zaman siz bununla ilgili soruşturmayı yaparken, 'Neden şunu yapıyorsunuz. öbürü de aynı suç aynı isnatlar. öbürüyle ilgili de neden aynısını yapmıyorsunuz' diye sorulur'' dedi.  Bir gazetecenin ''Bu durum çok eleştirildi'' demesi üzerine Bozdağ, ''Eleştirilebilir ama eleştiriyi de gerçekleri çarpıtmadan yapmak lazım. Bunu başka bir noktaya çekmek yanlış olur. Elbette ki bir hakim veya savcı ile ilgili soruşturma açılmasından, dava açılmasından kimse memnun olmaz. Bu gerçeği çarpıtmamak lazım. Şimdi muhalefet onu farklı bir noktaya çekiyor. Hakaret etmeyi sanat haline getirdiler. Ne yapalım?'' karşılığını verdi.  -Anter Anter'in vatandaşlığı-    Bozdağ, Yazar Musa Anter'in oğlu Anter Anter'in vatandaşlık başvurusuyla ilgili sorulara, ''Müracaat gerçekleşirse Anter Anter için yasal prosedür ne ise işletiriz. Onların durumunda Bakanlar Kurulunun karar vermesi gerekiyor'' dedi. Bir gazetecinin ''Anter Anter'in durumunda olan çok insan var. Onlar için de Bakanlar Kurulu kararı mı gerekecek?'' sorusuna karşılık Bozdağ, şunları söyledi:  ''Yasal şartları taşıması halinde Bakanlar Kurulu kararı kafi. Bakanlar Kurulu kararıyla vatandaşlığa kabulü gerçekleşir. Vatandaşlıktan çıkan kişi, bu yolla vatandaşlığa geri döner. Bu tabii bireysel müracaat ediyor, değerlendirme yapılarak kabul ediliyor. Yapılan işlemler bireysel olduğu için genele teşkil edilemez. Herkes için geçerli bir karar olmaz. Herkesin durumu farklı. Ayrı bir şey yapılır herkesi kapsayan, o ayrı konu... Ama şu anda öyle bir çalışma yok. Yasal düzenleme yapılırsa denir ki 'şu tarihten önce, sonra...' O ayrı. O herkesi kapsar fakat şu anki uygulamada herkesi kapsayacak bir karar imkanı yok. Sadece müracaatçılarla ilgili toplu karar verilebilir. Aynı anda 10 kişi kabul edilebilir ama hepsi bireysel müracaatlar ve bireysel olarak yasal şartları taşımaları gerekiyor.'' -''AK Parti gelene kadar çek-senet mafyası meşhurdu''-  Bozdağ, Çek Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin yasa tasarısıyla ilgili sorulara karşılık, ''Çekte herhangi bir sıkıntı yok. Çek Kanunu doğru bir kanun. Yapılan eleştiriler doğru değil. Şu anda çekten dolandırıcılıktan dolayı kimse hapis cezası almıyor, özel bir suç olduğu için. Bundan sonra çek karşılıksız çıktığı zaman eğer bu hileyi şeriye yapmak, dolandırmak maksadıyla bunu yapıyorsa, zaten dolandırıcılık hükümlerine göre o cezalandırılacaktır'' dedi.  Çekin gerçekten ödeme güçlüğüne düştüğü için karşılıksız çıkmasında icra takibine gidileceğini anlatan  Bozdağ, şöyle konuştu: ''Muhalefet partileri, 'çekte hapisi kaldırırsanız mafyaya teslim edersiniz' diyor. Çekte hapis cezası 90'lı, 2000'li yıllarda, bugüne kadar da vardı. Şimdi çek-senet mafyası ne zaman vardı? Hapis cezası olduğu zaman vardı. 90'lı yıllarda meşhurdu. AK Parti gelene kadar çek-senet mafyası meşhurdu. Şimdi böyle bir mafya var mı? Bu mafyanın varlığı hapis cezasının varlığıyla alakalı değil. Çünkü, Türkiye'de en büyük çek-senet mafyası hadiseleri, 90'lı ve 2000'li yılların başlarında oldu. O dönemde hapis cezası vardı. O dönemde MHP, başka partiler iktidardaydı. AK Parti döneminde çek-senet mafyasını duyanınız var mı? İktidar, ekonomi güçlü olduğu zaman bu mafyanın üzerine kararlılıkla gidildiği zaman çek senet mafyası diye bir şey olmaz. 'AK Parti döneminde çek-senet mafyası vardır' demek, büyük bir iftira olur.''  Bozdağ, MHP'nin, çekteki düzenlemenin ''PKK'ya yeni bir gelir olacağı'' iddiasının sorulması üzerine, ''PKK ne zaman vardı. 90'lı yıllarda da vardı. Çek senet mafyası yine vardı, iş yapıyordu. Onların kim olduğunu da tüm Türkiye biliyordu. Hapis cezası var mıydı, vardı. Şu anda mafya yaratılacak endişesi taşımanın bir anlamı yok. hapis cezasının varlığı mafyanın oluşmasına engel olmadı. Mafyanın oluşmasına engel olan şey, Hükümetin iradesidir. Bizim dönemimizde bir tane dışarıda çete, mafya yok. Yani bunların bozuntusu da kalmadı. Çetenin, mafyanın üzerine kararlılıkla giden bir hükümet var, ayrıca  ekonomi gayet iyi bir şekilde devam ediyor'' diye konuştu. (MEL-GÜR-MAH)