Gündem

Böhürler: Toplumsal barış, kan davası güderek değil büyük bir af ile gelebilir

Ayşe Böhüler, 4. yargı paketinde yer alan fikir suçlarına karşı düzenlemeye destek verdiğini açıkladı

16 Şubat 2013 12:43

Yeni Şafak gazetesi yazarı Ayşe Böhürler, 4. yargı paketine karşı çıkan meslektaşlarını hayretle karşıladığını söyledi. Böhürler, “Ne Ergenekoncu askerlerin ne de PKK, KCK davası tutuklularının çıkması bizi bu özgürleşmeyi savunmaktan alıkoymamalı. Toplumsal barış, kan davası güderek değil büyük bir Af ile gelebilir” dedi.

Ayşe Böhüler, 4. yargı paketinde yer alan fikir suçlarına karşı düzenlemeye destek verdiğini açıkladı. Herkesin bu paketi desteklemesi gerektiğine inandığını söyleyen Böhürler, “Her tür fikrin, sivil oluşumun şiddete dönüşen bir eylemi empoze etmediği sürece özgür kalmasından yanayım” dedi.

Böhürler’in Yeni Şafak’ta “Fikir hürse vicdan da hürdü” başlığıyla yayımlanan (16 Şubat 2013) yazısı özetle şöyle:

“Fikir suçlarına ilişkin düzenlemeye karşı çıkanlar arasında ne yazık ki daha önce yaptıkları sosyal çalışmalar nedeni ile yasaklananlar, eziyet görenler de var.

Ama buna karşı direnen bir irade de var. Ben bu iradeyi destekleyenlerdenim. Bu nedenle 4. Yargı paketinin sol-sağ herkesin desteklemesi gerektiğine inanıyorum.

TBMM'de tartışmaya açılan 4.yargı paketinde şiddet eylemine dönüşmeyen fikirlerin suç sayılmasını önleyecek değişikliğe kendi camiamdan karşı çıkanları da hayretle karşılıyorum. Hepimizin hayat mücadelesi bir fikir etrafında örgütlenmiş, sivil-sosyal hareketlerle örülmüş durumda iken, bunları suç olmaktan çıkartan yasa değişikliğine yapılan yorumlar haksız önyargıların ötesine geçemiyor. Özgürlükleri güçlendirdikçe demokratik bir toplum, demokratik bir toplum oldukça da daha özgür bir toplum olabiliriz. Bu nedenle ne Ergenekoncu askerlerin ne de PKK, KCK davası tutuklularının çıkması bizi bu özgürleşmeyi savunmaktan alıkoymamalı. Toplumsal barış, kan davası güderek değil büyük bir Af ile gelebilir.

Her tür fikrin, sivil oluşumun şiddete dönüşen bir eylemi empoze etmediği sürece özgür kalmasından yanayım. Şiddete karıştıklarına, sebep olduklarına ilişkin haklarında tek bir delil olmadan içeride yıllarca kalanların/ister Malatya davasından ister Kürt hareketinden olsun/ mazlum olduklarına inanıyorum. Mazlumların ahı 'arş-ı ala'ya ulaşır. Mazlumların olduğu bir toplum da abad olmaz. Allah katında mazlum, etnik kökeni ya da siyasi fikri ile ayırt edilmez.”