Sağlık

Böbrek yetmezliği önlenebilir

Uzmanlar, krronik böbrek yetmezliği hastalığının çocukların üçte birinde önlenebileceğini belirtiyor.

15 Mart 2009 02:00
Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Çocuk Nefrolojisi Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ferah Sönmez, "Böbrek yetmezliği hastalığı bilgisizlik nedeniyle artmaktadır" dedi.

Prof. Dr. Sönmez, yaptığı açıklamada, kronik böbrek yetmezli hastalığının, çocukların üçte birinde önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık iken bilgisizlik nedeniyle bunun sağlanamadığını ifade etti.

İsveç gibi gelişmiş ülkelerde yineleyen idrar yolu enfeksiyonlarına bağlı kronik böbrek yetmezliğinin artık hiç görülmediğini ifade eden Prof. Dr. Sönmez, şöyle devam etti:

"Dünyada 1.5 milyon, ülkemizde 40 bin civarında diyaliz hastası var. Çocuklarda da böbrek yetmezliği görülebilmektedir. Ülkemizde 400 civarında çocuk hemodiyaliz, 800 civarında çocuk da periton diyalizi hastası. Şimdiye kadar 200'ün üzerinde çocuğa da böbrek nakli yapılmıştır. Dünyada ve ülkemizde yetişkinlerde şeker hastalığı, hipertansiyon ve kronik nefritler en sık kronik böbrek yetmezliğine neden olmaktadır. Oysa ülkemizde çocuklar için durum daha farklıdır. Son yılın kayıtlarına göre ülkemizde çocuklarda yineleyen idrar yolu enfeksiyonları ve mesaneden böbreklere geri kaçış durumu olan reflü anomalisi yüzde 25'lere varan oranlarda en sık kronik böbrek yetmezliği nedenidir. Diğer bir deyişle kronik böbrek yetmezliği çocukların hemen hemen üçte birinde önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık iken bilgisizlik nedeni ile artmaktadır."

Çocuklarda 5 yaşına kadar, böbrek iltihabının böbrek hasarına daha kolay yol açtığından hemen tedavi edilmesi gerektiğini anlatan Prof. Dr. Sönmez, çocuğun neden idrar yolu enfeksiyonu geçirdiğinin araştırılmasının önem taşıdığını anlattı.

Prof. Dr. Sönmez, şöyle devam etti:

"Yineleyen idrar yolu enfeksiyonu olan bebeklerin üç ya da beşte birinde reflü saptanmaktadır. Böbrekte anomali olduğu son gebelik aylarında da ultrason ile gösterilebilir. Çocuklarda erken tanı ve tedavi ile yıllık maliyeti 22 bin dolar olan, aile ve ülkeye maddi ve manevi ağır yükler getiren diyaliz tedavisine çoğunlukla gerek kalmayacaktır. Bunun için bebeklerde açıklanamayan ateş, huzursuzluk, kilo alamama, erkek bebeklerin idrarını fışkırtarak yapamaması, yeni doğan bebeklerde sarılığın üç haftadan uzun sürmesi, daha büyük çocuklarda sık sık ateşlenme, bel ve karın ağrısı, idrarını yaparken yanma olması, kanlı idrar yapma, idrar kaçırma, göz kapaklarında ve vücutta şişme gibi belirtiler mutlaka hekime gitme nedeni olmalıdır."

(AA)