Sağlık

Böbreğine iyi bak, taşını düşünme

Böbrek taşı tedavi edilmediği takdirde böbrek yetmezliğine yol açıyor.

30 Kasım 2008 02:00
Türkiye, böbrek taşı hastalığının en sık görüldüğü ülkelerden biri. Taş hastalığının ülkemizde sık görülmesinin nedeni, coğrafi şartlar, iklim ve yaşam alışkanlıkları. Bunun yanında genetik faktörler de bu rahatsızlığın oluşmasında etkili. 


Böbrek taşlarına ağrısız çözüm


Acıbadem Sağlık Grubu Tıbbî Hizmetler Direktörü Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Şahin Zaman Pazar’a yaptığı açıklamada, böbrek taşının tedavi edilmediği takdirde 'böbrek yetmezliğinin' en önemli sebebi olduğuna dikkati çekiyor.

'Günde en az iki litre su için, kırmızı eti, kuruyemiş ve gazlı içecekleri azaltın' uyarısında bulunuyor. Prof. Dr. Ahmet Şahin, taş belirtilerinin bulunduğu yere göre değişiklik gösterdiğini söyleyerek, "Böbrekteki, idrar yolundaki veya idrarla dışarıya atılmak üzere olan taşın belirtileri farklı. Ama hastayı acil servise getiren, tedavi olduktan sonra evine gidip, bir saat sonra tekrar gelmesine neden olan taş ağrısı, idrarın taş engelini aşarak normal yolunda gidememesiyle başlayan ağrıdır." diyor. Uzmanlar taşın başlıca belirtilerini ise şöyle sıralıyor: "Kusma, bulantı, idrarda yanma, sızı olabilir, karın alt bölgesinde ve yumurtalıklarda ağrı."

Tanı ve tedavi süreci nasıl işler?

Böbreğin her tarafı taşla kaplı olabiliyor ve tanı hiç alakası yokken konulabiliyor. Sıklıkla tipik ağrıyla acil servise başvuran hastayı bir ürolog gördükten sonra, belirli radyolojik görüntüleme tetkiklerinin yapılmasıyla taşın bulunduğu yer tespit ediliyor. Taşın kendiliğinden düşme olasılığının da bulunduğunu belirten Prof. Dr. Ahmet Şahin, "Bazen hiçbir şey yapmadan hastalar, taşlarını düşürür. Görüntülemede taşın büyüklüğüne ve bulunduğu yere göre tedavi biçimi belirlenir. 1980 öncesinde düşmeyecek bir taş saptandığında tedavi cerrahi olmaktaydı. Oysa şimdi taş kırma cihazları tedavide başrol oynamaya başladılar. Tedavide cerrahi yöntem uygulanabilir; fakat bu hastalık, tekrarlayabilir. Hastalığının her tekrarında ameliyat yapılması böbreğin hasar verir. Bu nedenle taş kırma cihazı, tedavide çok ciddi bir çığır açmıştır." diyor.

Taş kendi kendine düşmezse kırılıyor

Dört mm'den büyük, bir cm'lik çapa ulaşmış taşları hastalar nadiren düşürebilseler de girişimde bulunulması gerekiyor. Tedavi, taşın büyüklüğüne göre belirleniyor. 1-2 cm'den küçük taş için kırma yöntemi ilk tedavi seçeneği olarak sunulursa hasta daha az zarar görüyor. İki cm'den büyük taşlarda açık cerrahi son tercih edilen yöntem. Bu taşlar için böbreğe perkütan taş cerrahisi uygulanabiliyor. Bir iğneyle girip, kılavuz tel yollanıyor. Tel üzerinden genişletme yapılarak belirli çapta bir kılıf konuluyor, optik cihazla taş kırılıp, dışarıya alınabiliyor.

Tedavi edilmezse yetmezlik oluşuyor

Prof. Dr. Ahmet Şahin, bu sorun tedavi edilmezse oluşabilecek zararları şöyle sıralıyor: "Taş düşmüyorsa, idrar ileriye doğru geçemediği için idrarın aktığı boşluk genişleyecek ve böbreğin çalışan kısmı incelecek. Böbrek etli bir organdan bir keseye dönüşecek. O zaman da böbrek çalışmaz hale gelir. Taş hastalığı ülkemizde böbrek yetmezliğinin önemli sebeplerinden biridir."

Taşa karşı bunları yapın

Böbrek taşlarının büyük çoğunluğunun kalsiyum okzalat (Billurları idrarda bulunabilen ve idrar yolunda taş yapan kalsiyum oksalatın kısa biçimi) taşı olduğunu hatırlatan Ahmet Şahin, "Kalsiyum taşı olduğu zaman 'Bendeki taş kalsiyum taşı, süt içmemem lazımmış.' denilir. Fakat bu her zaman doğru değildir. Kişi 'kalsiyum taşı düşürdü' diye günlük yaşantısından kalsiyumu çekemezsiniz. Kalsiyum çok kıymetlidir ve 'Diyetinizden çıkarın' demek yanlıştır. Aldığınız kalsiyumun idrarla atılan miktarı değişik kontrol mekanizmalarının etkisinde. Diyetteki kalsiyumun fazlalığı her zaman idrar kalsiyumunu da artırmaz."diyor. Şahin, kalsiyumun idrarda fazla atıldığı görülürse sadece sofra tuzunu azaltarak idrarla atılan kalsiyumu bir miktar azaltmanın mümkün olabileceğini kaydediyor.

Böbrek taşından korunmak için bunlara dikkat edin

Günde 2 litre su için.

Kırmızı eti azaltın.

Kuruyemiş ve gazlı içecekleri çok tüketmeyin.

Daha az çay için.

Daha az tuz tüketin.