Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın siyasi danışmanlığını da yürüten Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü’ndeki yeni yapılanmayla ilgili eleştirileri yanıtladı. Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda oluşturulan çalışma gruplarının, ‘gölge kabine’ olarak değerlendirilmesiyle ilgili, “Cumhurbaşkanı’nın hükümeti yönlendirme görevi zaten var. ‘Gölge kabine’ değerlendirilmesi, haksızlık olur” dedi.
Nuray Babacan’ın Hürriyet’teki haberine göre, Erdoğan’ın 5 Ocak’taki Bakanlar Kurulu’na başkanlık edeceğini ve bunun 2 aylık periyotlar halinde süreceğini de açıklayan Yıldırım, TBMM’deki sohbetinde şunları söyledi:
Fiilen yarı başkanlık
“Anayasa’daki cumhurbaşkanlığı sistemi, aslında fiilen bir yarı başkanlık sistemidir. Fransa gibi yarı başkanlık sistemiyle yönetilen ülkelerden tek farkı, cumhurbaşkanının parlamentoyu fesih yetkisidir. Bizde direkt olarak fesih yetkisi yok, 45 günde hükümet kurulamazsa bu fesih gündeme geliyor. Şu andaki fiili durum yarı başkanlık sistemidir. Fesih yetkisi dışındaki yetkiler yarı başkanlık sistemindeki gibidir.
Böyle olunca, Türkiye’de 20 milyon seçmeninin desteği ile yüzde 52 oy alarak gelen Cumhurbaşkanı ‘Ben bir şeye karışmıyorum’ diyemez. Tayyip Bey’in yerinde başka biri de olsa, beğensek de beğenmesek de Anayasa’daki yetkileri kullanacaktır. Bunları kullanmamak kendi tercihleri olur. Ama Anayasa bu yetkiyi vermiştir. Örneğin Ahmet Necdet Sezer yetkilerini kullanmamıştır.
Cumhurbaşkanının, hükümeti yönlendirme görevi vardır. Bu görevi yaparken belli bilgilere sahip olmalıdır. Örneğin Çözüm Süreci ile ilgili, bazı konular beklendiği gibi gitmiyor ya da hızlı ilerlemiyor, bunları hükümetle, başbakanla, bakanlar kurulu ile paylaşması normaldir. Bunu müdahale olarak değerlendirmek doğru değildir. Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında çatışma beklentisi içinde olanlar var ama ben buna ihtimal vermiyorum.
Yeni Türkiye’nin hedefleri ve vizyonu doğrultusunda Cumhurbaşkanlığı ofisi yeniden yapılandırılıyor. Türkiye’nin önemli konularıyla ilgili kurullar oluşturulması doğaldır. Mesela Çözüm Süreci ile ilgili bir uzmanlar kurulunun oluşturulmasından daha doğal ne olabilir? Yatırımlarla ilgili ya da ekonomi ile ilgili birimlerin kurulması da aynı çerçevededir. Bu hükümete karşı bir alternatif değildir. ‘Gölge kabine’ olarak değerlendirilmesi, haksızlık olur.”