Deutsche Welle Türkçe'nin haberine göre Irşad Ali, üç tekerlekli bisikleti ile Bhopal’ın eğri ve tozlu sokaklarında ilerlemeye çalışıyor. Küçük mavi – beyaz bir cihaz, bisikletin sürücü koltuğuna sıkı sıkı bağlanmış. Solunum cihazı ile hayatını sürdürmek zorunda olan Irşad Ali, zehirli gaz felaketi yaşandığı sırada sadece 11 yaşındaymış.
Felaketin kurbanlarından biri olan Irşad Ali, bugün hala solunum güçlüğü çekiyor. Ailesinden altı kişi ise kaza sırasında hayatını kaybetmiş. Bugün evli ve altı çocuğu olan Irşad Ali, zehirli gazdan nasıl etkilendiğini şöyle anlatıyor:
“Sık sık nefes almakta zorlanıyorum, bu da akciğerimin yanmasına neden oluyor. Ayrıca geceleri çok iyi göremiyorum. Ama yine de para kazanmak için bisiklet kullanmak zorundayım. Kirli sokakların toz ve dumanı beni daha fazla etkiliyor. Bu nedenle doktor üç tekerlekli bisikleti yasakladı, ama ailemi geçindirmek için başka ne yapabilirim ki?”
Yeni nesil de etkileniyor
Bhopal kentinde gaz felaketinin etkileri yüzünden Irşad Ali gibi ısdırap çeken 100 binden fazla kişi var. Kronik solunum yetmezliği, görme bozukluğu, ciğer ve böbrek sorunları ya da kanser hastalığına Bhopal sakinlerinde sık sık rastlanıyor. Anne ve babadan çocuklara geçen bu hastalıklar yeni nesli de etkiliyor ve aynı zamanda bebeklerin sakat doğmasına yol açıyor.
Bhopal kentinde bir kadın örgütünün temsilcisi Abdül Cabbar, tıbbi tedavilerin de olumlu sonuç vermediğini ve gerekli bilimsel incelemelerin yapılmadığını belirtiyor:
Abdul Cabbar şunları söylüyor: “Hastalara tıbbi araştırmalara dayalı bir tedavi uygulanması en önemli noktaydı. Ancak 25 yıldan bu yana hiçbir inceleme yapılmadı. Şimdiye dek genellikle farklı şikayetler doğrultusunda bulgulara dayalı ve keyfi tedaviler uygulandı, ülkenin diğer bölgelerinde olduğu gibi. Zehirli gaz felaketinin neden olduğu spesifik sorunları daha iyi anlamak için ortaya çıkan hastalıkların kökeni araştırılmadı.”
Bhopal’daki korkunç kazanın arkasında bıraktığı tek iz, sadece zehirli gaz atıkları ve hastalıklar değil. Amerikalı şirket Union Carbide Corporation’a ait kimya fabrikası hala aynı yerde duruyor ve çevre sakinleri fabrikanın yükselen kulelerine baktıkça 25 yıl önceki felaketi daha dün gibi hatırlıyor.
Zehir hala sulara karışıyor
Felaketten sonra Hint hükümeti ile uzlaşmaya varan ve 470 milyon dolar tazminat ödeyen Union Carbide şirketi; tesisin zehirden temizlenmesine ise yanaşmıyor. Bu nedenle fabrikadaki zehirli atıklar, yeraltı sularına karışarak çevre halkının sağlığını tehdit ediyor. Hindistan’da “Centre for Science and Environment” adlı çevre örgütünün raporuna göre, bölgedeki yeraltı suyu normalden 40 kat daha fazla kimyasal madde içeriyor.
Bu da bölge halkının zehirlenmeye devam etmesine yol açıyor. Fabrikanın yakınlarından oturan Prem Nagar şunları söylüyor:
“Gözlerimiz sık sık yanıyor ve ayrıca sindirim problemlerimiz var. 25 yıldan bu yana bu kirli suyu içiyoruz. Maalesef temiz suyu alamıyoruz. Burada her zaman sağlık sorunları yaşanıyor. Bu nedenle temiz suya ulaşma hakkımızı istiyoruz. Bizler yaşlandık, ancak en azından çocuklarımız için daha iyi bir hayat diliyoruz.”