Gündem

"Belediyelerde aile kadrolaşmasına karşı Sabah'la Sözcü, A Haber'le FOX, muhalefetle iktidar taraftarı aynı tavırda buluştu"

31 Temmuz 2019 08:17

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde danışmanlığını da yapan Karar yazarı Akif Beki, belediyelerdeki kadrolaşmanın bir araya gelmeyecek bir çok unsuru yan yana getirdiğini söyledi. Beki, "Kimleri birleştirmedi ki..." diyerek, "Sabah'la Sözcü, A Haber'le FOX, muhalefetle iktidar taraftarı aynı tavırda buluştu" ifadesini kullandı. 

Beki, "Aile kadrolaşmasına tepki bizi nasıl birleştirdi?" başlığıyla yayımlanan yazısının devamında şunları kaydetti:

Yalnız bir farkla...

Torbalı, Karaburun, Hatay gibi CHP'li belediyeler söz konusu olunca herkes birlikte üstüne gidiyor. Ağız birliği içinde canına okunuyor, geri adım attırılmadan da yakası bırakılmıyor.

Fakat sıra Trabzon, Bursa gibi AK Partili belediyelerle Manisa gibi MHP'li belediye başkanlarının 'kendini kayırmacı'lıklarına gelince değişiyor iş.

Muhalif kamuoyu nalına da mıhına da vuruyor yine, sonuç alana dek bastırıyor, kimseyi affetmiyor.

İktidar medyası ise nal deyip mıh demeyerek nepotizme açılan savaşta ortak cepheyi bölüyor. Ucunun dokunduğu yere göre kayırmacının gözünün yaşına bakıyor. Gerekirse mazur ve mağdur gösteriyor, haksız yıpratma saldırılarına uğradığı gibi gerekçeler uydurarak muhatabı savunma kampanyaları başlatıyor, pozitif ayrımcılık yaparak nepotizme karşı birlikte hareketten çekiliyor. Hatta çekilmeyenleri kasten düşmanlıkla ve alet olmakla suçlayıp karalayabiliyor da.

Bu çarpık koruma ve kollamacılık, her ne kadar amansız mücadelede cephenin birliğini bozsa da bir şeyin önüne geçemiyor. Bütün parçalanmışlığına, bölünmüşlüğüne, kutuplaşmışlığına rağmen toplum ilk kez kadrolaşma konusunda yekvücut birleşmiş halde.

CHP bu toplumsal uzlaşmayı gördü ki partili belediye başkanlarını uyarmakla, eş dost ve akraba atamalarını parti inisiyatifi kullanıp düzelttirmekle kalmadı. Aile kadrolaşmasını, başkanların belediye şirketlerinden kendilerine ikinci ve kıyak maaş bağlatmasını yasaklayacak düzenleme için de kolları sıvadı.

Grup Başkanvekili Özgür Özel duyurdu, parti duyarlılığı ve disiplinini harekete geçirmekle yetinmeyip bir yasa tasarısı üzerinde calışıyorlarmış.

Soru şu; akraba-i taallukata torpil geçmeyi, yağlı ballı maaşlarla etrafını ihya ve abat etmeyi önleyecek böyle bir nepotizm yasağı, Meclis'te iktidar kanadından da destek görecek mi?

Toplumdan yükselen ortak tepki, siyasi farklılıkların, hatta partizan fanatizmin bile boyunu aştı. Yaka silkmeyen, illallah etmeyen yok. Tarafını ölümüne tutanlar dahi ya nepotizm örneklerini daha fazla savunamaz hale geldi. Ya da kendilerini de öfkelendirmeye başladığını artık saklayamıyorlar.

CHP'li belediyelerde ahbap-çavuş ilişkilerine şahin kesilip göz açtırmayan iktidar medyası, AK Parti belediyelerindeki benzerlerine gözünü kapatsa ne yazar. Enayi yerine konmuş gibi hissettiren bu kör tarafgirlik, kendi taraftar kitlesinde bile tepkiyi büyütmekten başka bir naneye yaramıyor bu saatten sonra.

Yok sayılamayacak bir dalga boyuna çoktan ulaştı nepotizm rahatsızlığı.

CHP'nin hazırladığı kanun tasarısı, AK Parti tabanında da geniş bir alıcı kitlesi bulacaktır.

Adı, pişkin ve pervasıza çıktı zaten kayırmacıların. 'Oralı olmuyor, laftan anlamıyorlar, durdursa durdursa kanun yasağı durdurur bunları, yoksa ne tınıyor ne ırgalanıyorlar' algısı yerleşmiş durumda.

Duyarsız takılan veya dümenden duyarlıymış taklidi yapan ama gereken ciddiyeti göstermeyen siyaset, toplumun gerisine düşmekten kurtulamaz. Onun sonu da malum vesselam.