Gündem

BBP lideri Mustafa Destici: Nefret söylemi Başbakan'a yakışmıyor

BBP lideri Mustafa Destici, Başbakan Erdoğan'ın 'İçi boş, kalbi boş, alim müsveddeleri' ifadesinin hiçbir alim hakkında kullanılmasını doğru bulmadığını söyledi

27 Ocak 2014 15:19

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın son dönemdeki sert sözlerini eleştirdi. Nefret söylemiyle toplumdaki kutuplaşmanın arttığını, komşunun komşuya düşman olduğunu belirten Destici,  “Devlet adamları daha kuşatıcı olmalı. Başbakan’a yakışmadı.” dedi.

Yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının ardından Fethullah Gülen cemaatini hedef alan Başbakan Tayyip Erdoğan’ın gün geçtikçe dozajını artırdığı nefret söylemini tasvip etmediğini belirten Destici, Başbakan’ın Diyanet İşleri Başkanlığı’nın organize ettiği toplantıda kullandığı ‘İçi boş, kalbi boş alim müsveddeleri’ ifadesini şu sözlerle eleştirdi: “Bu tür yakıştırmaları doğru bulmuyorum. Sayın Başbakan’a da yakışmadı. Hiç kimseye yakışmıyor. Din konularını bırakın din adamları konuşsun, ilahiyatçılarımız konuşsun, onlar değerlendirsin. İlmin kimde olduğunu, gerçek ilim sahibinin kim olduğuna bizim bilgimizin yeteceğini düşünmüyorum. Onu ancak Allah bilir. Fakat böyle yakıştırmaların, Türkiye içinde şu anda kimse için kullanılmasını uygun bulmuyorum. Çünkü bunlar Türkiye’nin zenginliğidir.”

Partisinin Haliç Kongre Merkezi’ndeki aday tanıtım toplantısı öncesinde Samanyolu Haber’in sorularını cevaplandıran Destici,  cemaatlerin, devletin ve ailelerin dinî ve millî terbiye konusundaki eksikliklerini kapattığına işaret etti. Başbakan’ın da cemaatlerin bu hizmetini bildiğini, özellikle Hizmet Hareketi’nin yurtdışındaki okullarıyla ilgili övgülerde bulunduğunu kaydetti. Destici, “Diğer partilerden de duyduk, hepimiz söyledik. Bunlar bence büyük bir açığı kapattılar, bizim ideallerimizi gerçekleştirdiler. Onun için ben burada destek olmak gerektiğini düşünüyorum. Bugünler geçer ve yarın biz yine yüz yüze bakacağız, aynı geminin içindeyiz. Yarın bizleri zor durumda bırakacak ifadelerden kaçınmamız gerektiğini düşünüyorum. Milyonları üzecek, incitecek hatta hangi gruba, cemaate karşı olursa olsun bu dili kimse kullanmamalı.” dedi.

Mustafa Destici, devlet adamlarının daha kuşatıcı olması gerektiğini de dile getirdi. Türkiye’nin uzun bir zamandan beri ayrıştırıcı ve kamplaştırıcı bir dile muhatap olduğunu, hem Başbakan, hem anamuhalefet lideri, hem de Meclis’teki diğer partilerin kullandıkları üsluba bakıldığında bunu gördüklerini anlattı. Destici, şöyle devam etti:

“Ben 17 Aralık’taki operasyondan önce de söyledim. Bunların terk edilmesi lazım, hukuka bırakılması lazım. Aslında her iktidar kendi hukuku olsun istemiştir. Ama gelişmiş demokrasilere baktığımız zaman hukuk sistemi bir kere kuruluyor ve yüzyıllar boyu bu sistem kullanılıyor. Bin yıllık kardeşliğe kimsenin zarar verme hakkı yoktur. Yıllarca bu milleti Kürt-Türk, laik-dindar, Alevi-Sünni diye çatıştırdılar. Hâlâ mücadelesi veriliyor. E şimdi de dindarları çatıştırmaya çalışıyorlar. Ben bunun çok tehlikeli olduğunu düşünüyorum. Ancak milletimizin sağduyusu bu oyunları görecektir diye düşünüyorum.”