Gündem

Başkurt Gebze’ye, Canak Sakarya’ya tayin edildi.

HSYK, yetki kararnamesinde sürpriz bir kararla iki kritik mahkemenin başkanının görev terini değiştirdi.

15 Aralık 2010 02:00
T24 - HSYK, Balyoz Davası’na bakan 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Hâkim Zafer Başkurt ile Dink davasının yanı sıra Ergenekon itirazlarını da karara bağlayan 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Erkan Canak’ı başka göreve atadı. ‘Uyuşturucu sanıkları ve avukatlarıyla ilişki’ iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında alınan bu kararla, Başkurt Gebze’ye, Canak Sakarya’ya tayin edildi.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), yetki kararnamesinde sürpriz bir kararla iki kritik mahkemenin başkanını, ‘Uyuşturucu sanıkları ve avukatlarıyla ilişki’ iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında tayin etti.Hürriyet gazetesinde yayımlanan haber şöyle: 

Müfettişlerin “yer değişikliği” istediği Balyoz Davası’na bakan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Başkanı Hâkim Zafer Başkurt ve Ergenekon sanığı Şener Eruygur’un eşi Mukaddes Eruygur’un ses kaydında “12 ve 14. ağır ceza mahkemeleri bizden” dediği, Dink davasının yanı sıra nöbetçi mahkeme sıfatıyla Ergenekon itirazlarını da karara bağlayan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Erkan Canak’ın görev yeri değişti. Zafer Başkurt Gebze’ye, Erkan Canak Sakarya’ya atandı. Kurul, Başkurt’un yerine 13. Ağır Ceza Mahkemesi üyesi hâkim Ömer Diken’i, Erkan Canak’ın yerine de 14. Ağır Ceza Mahkemesi üyesi Rüstem Eryılmaz’ı getirdi. 

Aralarında emekli Orgeneral Çetin Doğan, emekli Oramiral Özden Örnek ve emekli Orgeneral İbrahim Fırtına’nın da bulunduğu 196 subay yarın Silivri’de hâkim karşısına çıkacak. Balyoz Davası’na bakacak heyetin başkanı Zafer Başkurt’un görevinden alınma kararı, önceki gün Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in katılmadığı yetki kararnamesinin görüşüldüğü toplantıda alındı.


Uyuşturucu sanıklarıyla ilişkiden

Görevlerinden alınan Başkurt ve Canak hakkındaki soruşturma, Adalet Bakanlığı müfettişlerince 25 Ağustos 2009’da başlatıldı. Canak’la ilgili soruşturma, “Uyuşturucu davasına bakan avukatlarla yakın ilişki içinde olması ve bir davanın takibini yapan bir kadınla gayri ahlaki ilişki kurduğu” iddiasıyla yürütülüyor. Başkurt hakkındaki soruşturma da, “Uyuşturucu davası sanıklarıyla yakın ilişki ve tahliye kararı vermek”ten yürütülüyor. Başkurt, Kürşat Yılmaz, Tuğba Özay, Urfi Çetinkaya ve İsmail Hacısüleymanoğlu’nu da yargılamıştı. Uyuşturucu ticareti suçundan tutuklu bulunan Urfi Çetinkaya ve Kürşat Yılmaz, Başkurt hakkında rüşvet iddiasında bulunmuştu. Zafer Başkurt’un bir fuhuş operasyonu sonrasında da ismi gündeme gelmişti.


Haberal’ın dava açmadığı hâkim

Zafer Başkurt, Ergenekon tutuklusu Prof Dr. Mehmet Haberal’ın tahliyesi yönünde oy kullanmıştı. Bu nedenle Haberal, tahliye sürecinde dosyasına bakan hâkimlerden sadece Başkurt’a karşı tazminat davası açmamıştı. Haberal, kendisini tahliye etmeyen dokuz Ergenekon hâkimini Yargıtay’da tazminata mahkûm ettirmişti. 

Başkurt, uzun tutukluluk hallerine koyduğu muhalefet şerhleriyle tanınıyor. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, 5 Mart’ta Balyoz Davası’nda 33 şüphelinin tutukluluğuna yapılan itirazı reddetti. İki hâkim tutukluluk yönünde karar verirken, Başkan Başkurt muvazzaf Tuğamiral Cem Aziz Çakmak ve Tümamiral Ramazan Cem Gürdeniz’in de bulunduğu 20 askerin tutuklu kalmasına gerek olmadığı yönünde muhalefet şerhi koydu. 


Canak da tahliye istemişti 

Canak, Dost Tarikatı lideri İhsan Güven’in öldürülmesi, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesi ve Anadolu Federe İslam Devleti’nin lideri olduğu öne sürülen Metin Kaplan’ın yargılandığı davalara bakan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi heyetine başkanlık yapmıştı. İrticayla Mücadele Eylem Planı soruşturması davasının tutuklu sanığı Albay Dursun Çiçek hakkında “Kaçma ve delilleri karartma şüphesi yok” gerekçesiyle verilen ilk tahliye kararının altında da Erkan Canak’ın imzası vardı. 


Balyoz’a ataması 19’a karşı 3’le

HSYK, “haklarındaki uyuşturucu sanık ve avukatlarıyla yakın ilişki iddiasıyla” yürütülen soruşturmanın selameti açısından, 10. ve 14. ağır ceza mahkemesi başkanlarının geçici yetkiyle alınmasında uzlaştı. Ancak biri başka mahkemeden getirilen yeni iki isim tartışma yarattı. Bazı üyeler, atamanın müfettiş raporu ile yapılamayacağını savundular. Bazı üyeler, baktıkları kritik davalar nedeniyle yeni atanacak isimlerin üzerinde uzlaşma sağlanmasını istediler. Tartışma sonrası soruşturması süren iki başkan oybirliği ile alınırken, yerlerine gelen iki yeni isim 19’a karşı 3 oyla yetkilendirildi. 

HSYK’nın internet sitesinde dün yayımlanan yetki kararnamesi 500 kişiyi kapsıyor. Kararla, Türkiye genelinde toplam 67 mahkeme faaliyete geçirildi. 11 mahkemenin faaliyeti donduruldu. 


Heyete başkanlık yapmadı

Tayini çıkartılan Başkanı Zafer Başkurt, dün sabah saatlerinde görülen duruşmalarda heyete başkanlık yaptı ancak tayin kararını öğrenince öğleden sonra görülen duruşmalara ise katılmadı. Başkurt’un yerine heyete Ali Efendi Peksak başkanlık yaptı. Başkurt’un yerine atanan Ömer Diken’in ise İstanbul’da mahkeme başkanlarından sonra en kıdemli özel yetkili ağır ceza hakimi olduğu için atandığı belirtildi. Diken, Ergenekon davası sanıklarından Gürbüz Çapan, Adil Serdar Saçan, Emcet Olcaytu, Hüseyin Nazlıkul ve Tanju Güvendiren hakkında tutuklama kararını vermişti.


Canak, Çiçek’i tahliye etmişti

Dursun Çiçek, 30 Haziran’da dönemin Nöbetçi 14. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi Rüstem Eryılmaz tarafından tutuklanmıştı. Aynı gün 14. Ağır Ceza üyelerinden Yakup Hakan Günay izne ayrılmış ve üye açığını kapatmak için izinde olan 13. Ağır Ceza Hakimi Faik Saban heyete dahil edilmişti. Bu atama, mahkemedeki dengeyi bir anda değiştirmişti. Albay Çiçek, tutuklanmasından 18 saat sonra 2’ye karşı 1 oyla serbest kalmıştı. Oylama sırasında Başkan Erkan Canak ve yeni üye Faik Saban, Albay Çiçek’in lehine oy kullanmıştı.


Uyuşturucu baronu Canak’ı açıkça tehdit etmişti

Ergenekon’da yargıyı etkilemekle suçlanan ve gözaltına alındıktan sonra tutuklanan avukatlardan Kudbettin Avcı’nın, o dönem İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Erkan Canak’ı açıktan tehdit ettiği dinleme kayıtlarıyla ortaya çıkmıştı. Canak, operasyonda tutuklanan avukat Ali Hadi Emre ile yaptığı görüşmede, Avcı’nın kendisini nasıl tehdit ettiğini şu sözlerle anlatmıştı: “Kudbettin beni ikide bir tehdit edip duruyor ya. Ya ne bileyim işte o hadiseden dolayı yok efendim işte bunu tahliye edeceksin, etmezsen seni müfettişe şikâyet ederim, iftira ederim. Zafer Bey’e söylemiş. O da geldi bana söyledi. Moralim bozuluyor ya. Ben de yatarım. Sen de yat. Bizim Zafer başkana söylüyor. O da gelip bana söylüyor. Ya bu kafayı mı yemiş? Böyle tehditle bir şey mi istiyor?” Daha sonra avukat Kudbettin Kaya’nın, Canak’ı, tahliye edilmesi için tehdit ettiği “uyuşturucu baronunun” Cemal Nayır olduğu iddiası ortaya atılmıştı. Bakan Sadullah Ergin de katıldığı bir televizyon programında, Canak’ın tehdit edilme olayına değinmişti.