-BASIN BAYRAMI'NDA ÖNEMLİ MESAJLAR ANKARA (A.A) - 24.07.2011 - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, düşüncelerin, görüşlerin ve haberlerin kamuoyuna ulaştırılmasının demokrasinin sağlıklı şekilde işlemesi açısından elzem olduğunu, bununla birlikte basının da sorumluluklarının bilinciyle hareket etmesi gerektiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Gül, Basında Sansürün Kaldırılışının Yıl Dönümü dolayısıyla yayımladığı mesajda, özgür ve tarafsız basının, demokrasilerin vazgeçilmez yapı taşlarından biri olduğuna işaret etti. Haber, düşünce ve bilginin iletilmesine aracılık ederek toplumun bilgilenmesini, farklı fikirlerin dile getirilmesini ve tartışılmasını sağlayan basının kamuoyu oluşumunda etkin rol oynadığını vurgulayan Gül, demokrasi ve kamuoyu arasındaki güçlü bağ düşünüldüğünde, basının üstlendiği bu rolün değerinin daha iyi anlaşıldığını ifade etti. Basının baskıya, sansür ve kısıtlamalara maruz kalmadan görevini yerine getirmesinin, demokratik düzenin temel gereklerinden olduğunu belirten Gül, mesajında, "Bu nedenle, ifade hürriyetinin ve basın özgürlüğünün korunmasının, demokrasimizin ilerlemesi bakımından hayati önem taşıdığını bir kez daha vurgulamak istiyorum" ifadesine yer verdi. 1908 yılında sansürün kaldırılışının ardından geçen süre içerisinde Türk basınının, ulusal ve yerel düzeyde, yazılı ve görsel boyutunun yanı sıra, sanal ortamda da memnuniyet verici bir gelişme gösterdiğine dikkati çeken Gül, şunları kaydetti: "Bugün Türkiye, basınımızın da katkılarıyla açık, şeffaf ve demokratik bir ülke olarak dinamizmini sürdürmektedir. Ülkemizde farklı görüşlerin demokratik bir zeminde ortaya konulmasını, sorunlarla ilgili son derece canlı tartışmalar yapılmasını ve kamuoyu duyarlılığının artmasını önemsiyor ve çok olumlu buluyorum. Türkiye, son yıllarda insan haklarının ve özgürlüklerin genişletilmesi amacıyla büyük reformlar gerçekleştirmiştir ve gerçekleştirmeye devam etmektedir. Hepimizin arzusu, Türkiye'nin en gelişmiş demokratik ülkeler seviyesine ulaşmasıdır. Basın özgürlüğü ve ifade hürriyeti konusundaki bazı sıkıntıların da bu süreç içerisinde çözüme kavuşacağı kanaatindeyim. Düşüncelerin, görüşlerin ve haberlerin kamuoyuna ulaştırılması, şüphesiz demokrasinin sağlıklı şekilde işlemesi açısından elzemdir. Ancak bununla birlikte basının da sorumluluklarının bilinciyle hareket etmesi gerekmektedir. Diğer taraftan hukukun evrensel standartlarına bağlı kalınmasının ve basın özgürlüğünün istismar edilmemesinin yanı sıra; doğru haber verme, tarafsızlık, özel hayata ve kişi haklarına saygı gibi ilkelerin gözetilmesi de önem taşımaktadır. Türk basınının her zaman bu ilkeleri üstün tutacağına inanıyorum." -TBMM BAŞKANI ÇİÇEK- TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Türk basınından sansürün kaldırılışının yıl dönümü dolayısıyla yayımladığı mesajda, basının kamuoyu oluşturma ve kanaat yayma gücüyle çok önemli fonksiyonları yerine getirdiğini, demokrasinin gelişmesine katkı sağladığını belirtti. Basın organlarının, vatandaşların hakları, kişisel hayatın dokunulmazlığı, terör ve şiddetin engellenmesi konusunda duyarlılıklarının, Türkiye'de yayıncılık anlayışının gelişmesine hizmet edeceğine inandığını ifade eden Çiçek, mesajında şu ifadelere yer verdi: "Güçlü ve özgür basın, demokrasinin gelişmesine ve özgürlüklerin genişlemesine katkı sağlayacaktır. Yaklaşık bir asır önce ülkemizde kaldırılan sansürle basın ve özgür düşünce gelişme imkanı bulmuştur. Bu düşüncelerle, Türk basınında sansürün kaldırılışının yıl dönümünü kutluyor, tüm basın çalışanlarına sağlık ve başarılar diliyorum." -BAŞBAKAN ERDOĞAN- Başbakanlık Basın Merkezinden yapılan açıklamaya göre, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türk Basınında Sansürün Kaldırılışının Yıl Dönümü "Basın Bayramı" dolayısıyla yayımladığı mesajında, gelişmiş demokrasilerde ifade, haber alma ve eleştirme özgürlüğünün yanı sıra, özgür, tarafsız, sorumlu ve sağduyulu basın organlarının varlığının da hayati bir önem taşıdığını bildirdi. Demokrasinin tehdit altında olduğu, vesayetin hüküm sürdüğü bir ortamda, basın özgürlüğünden, ifade hürriyetinden ve sağlıklı bir medya işleyişinden bahsetmenin mümkün olamayacağına işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti: "Geçmiş yıllarda ifade özgürlüğüne uygulanan tehdit ve baskıların ceremesini yaşamış biri olarak, ifade etmek isterim ki, hiçbir basın mensubunun mesleki faaliyetleri dolayısıyla baskı görmesine, bu baskılar yoluyla basın özgürlüğünün tehdit edilmesine müsaade etmeyiz. Hükümet olarak, bugüne kadar bu anlayışla hareket ettik, demokrasimizin standartlarının yükselmesi ve basın mensuplarımızın daha özgür bir ortamda mesleklerini icra edebilmeleri için yoğun gayretler gösterdik. Medya mensupları ve yöneticileriyle biraraya gelerek, basın özgürlüğü konusunda atılması gereken adımları demokratik bir ortamda tartışmaya, ele almaya özen gösterdik. Bundan sonra da aynı hassasiyeti göstermeye, hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi yönünde adımlar atmaya devam edeceğiz. İnanıyorum ki, Türkiye'de demokratikleşme yolunda, hak ve özgürlüklerde ilerleme sağlandıkça, medyamız daha da özgürleşecek ve toplumumuzun şeffaflaşması yolunda çok daha büyük mesafeler kat edilecektir. Medya yöneticilerimiz ve çalışanlarımız da basın yayın meslek ilkeleri ve etik değerler doğrultusunda yayın yapmak, kişilik haklarına, özel yaşama saygı göstermek suretiyle, demokrasimizin gelişmesine katkıda bulunacaklardır. Bu düşüncelerle, Basın Bayramı'nı kutluyor, tüm basın emekçilerine başarılar diliyorum." -AA YÖNETİM KURULU BAŞKANI BENGİ- Basın İlan Kurumunun, "24 Temmuz Basın Bayramı" dolayısıyla Sultanahmet Meydanı'nda düzenlediği etkinlikte konuşan Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür Dr. Hilmi Bengi, basında sansürün kaldırılışı nedeniyle düzenlenen ve bu yıl ikincisi yapılan bu buluşmanın, çok anlamlı olduğunu kaydetti. Bu güzel organizasyonu düzenleyen Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay'ı tebrik ettiğini vurgulayan Bengi, şunları söyledi: "Gerçekten anlamlı bir gün. Basın mensuplarının mesleklerini yaparken, karşılaştıkları çeşitli sorunlar var. Bu sorunların çözümü noktasında atılması gereken adımlar var. Bu adımları atma noktasında da maalesef meslek kuruluşlarımız arasında birlikteliği de göremiyoruz. Meslek çalışanlarımızın örgütlenme hakkını elde edebildikleri bir ortamda, bu ideale ulaşmanın, gerçek anlamda basın bayramını hep birlikte el birliğiyle kutlama imkanının yakalanmasının daha kolay olacağını düşünüyorum."