Gündem

Başbuğ: Siyaset ve terör ağalarından kurtulmalıyız!

Başbuğ, Sınırtepe Karakolu'na yaptığı bayram ziyaretinde önemli açıklamalarda bulundu.

22 Eylül 2009 03:00

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Sınırtepe Karakolu'na yaptığı bayram ziyaretinde önemli açıklamalarda bulundu. Hürriyet gazetesi yazarı Enis Berberoğlu, bugünkü (22.09.2009) yazısında Başbuğ'un Mardin ziyaretini değerlendirdi.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, bayram mesajını vermek için Mardin’in Suriye sınırındaki karakolu seçti.

Suriye-Irak-İran sınırını koruyan 258 karakoldan neden Mardin’deki tercih edildi? Suriye ile vize barışının etkisi var mı? İlker Başbuğ bu soruların yanıtını acı bir istatistikle verdi: PKK’nın 35 ayrı ilde katliam boyutundaki 386 terör saldırısında Mardin ilk sırada. Tam 56 katliamın mağduru Mardin, bu yüzden komutanı ağırladı.

Başbuğ yarım saatlik konuşmasına, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın sınır ötesi tezkeresinin TBMM’ye sevk edileceği haberi geldikten dakikalar sonra başladı. Başbuğ konuşmasında Hükümetin demokratik açılım politikasına hiç değinmedi... Ama belki de birkaç tespitinin adresi tartışılabilir:

“Yaşanan son gelişmelerden tedirgin olanlara sesleniyorum, merak etmesinler, Türk Silahlı Kuvvetleri milletten aldığı güçle görevinin başındadır” cümlesi ile orduyu son süreçte denklem dışı sayanları uyardı.

“Akan kan dursun, tabii ki dursun. Ama kim akıtıyor? Bölücü terör örgütü. Çünkü kin ve nefret ortamı yaratmak istiyor” sözleriyle TSK ve PKK’yı ayrımsız eleştirenlere yanıt verdi.

“Bölge insanının en büyük iki derdi işsizlik ve eğitimsizlik. Bölgede Türkçe bilmeyenlerin oranı yüzde 20. Türkçe iletişim ve ekonomi dilidir” ifadesiyle Kürtçe kadar Türkçenin de önemine işaret etti.

İlker Başbuğ’un PKK’nın sözde ateşkes uygulamasını ciddiye almasını beklemek zaten abesti. Başbuğ, PKK’yı silah bırakmaya davet ederken üç gerekçeyi peş peşe sıraladı:

“Devlet meşru güç kullanımı hakkına sahip tek otoritedir” diyerek sözde ateşkesin operasyonları durdurmaya yetmeyeceğini vurguladı.

“Tek çıkar yol bölücü terör örgütünün silah bırakmasıdır” çağrısıyla açık davette bulundu.

Son üç yılda teslim olup serbest kalan PKK’lı sayısının yüksekliğine işaret ettiği cümlesini, “Büyük uluslar adil ve şefkatlidir” diye tamamladı.

İlker Başbuğ’un eleştirilerinden DTP de payını aldı.

Geçmişte bölge insanının toprak ağalarından çok çektiğini hatırlatan Başbuğ, “Bugün de bölge halkı terör ve siyaset ağalarından mustarip. Mühim olan bu ağalardan kurtarılması” sözleriyle DTP ve PKK’yı hedef aldı.

Başbuğ’un bayram mesajı rahmetli Van Milletvekili Kinyas Kartal’a aitti:

“Birbirimizi yeterince seversek başka sevgiye muhtaç kalmayız.”

Mardin Ovası herkese yeter

Sanırım İlker Başbuğ da Sikorsky ile uçarken Mardin Ovası’nın uçsuz bucaksız yeşilliğine bakarak aynı hissi yaşadı ki, askeri mesajlarına refah hayali de karıştı. Bereketli Hilal’in kuzeyinden sadece bölgeye, hatta Türkiye’ye değil Ortadoğu’ya seslendi: “Bu topraklar herkesi beslemeye yeter.”

Hükümetin vize barışının doğrudan etkisi ziyaret ettiğimiz sınır karakolunun komşusu Nusaybin’de yaşanacak. Mardin’in dokuz aylık valisi Hasan Durmaz, haklı olarak ticaret ve turizmde patlama bekliyor.

Daha 20 yıl önce düşmanlığın hâkim olduğu sınırda bugün refah ve ticaretten söz edilmesi bile büyük bayram hediyesi sayılır.