Gündem

Bahçeli'den MHP'lilere BDP fırçası

Devlet Bahçeli, bazı partililerin BDP milletvekillerine yönelik hakaret içeren sloganlarına tepki gösterdi

24 Kasım 2013 22:35
Antalya'da konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, BDP milletvekillerine yönelik hakaret içeren sloganlara tepki gösterdi.
Manavgat ilçesindeki bir otelde düzenlenen 2. Akademisyenler Kurultayı'na katılan Bahçeli, Sueno Otel'de gerçekleştirilen Öğretmenler Günü Kokteyli'ne katıldı, ardından MHP Manavgat Belediye Başkan adayı Raşit Enhoş'un seçim bürosunun açılışını yaptı.
Burada halka seslenen Bahçeli, 30 Mart 2014'de mahalli idareler seçimlerinin yapılacağını, 126 gün sonra yapılacak seçimlerin belediye başkanları ve belediye meclis üyelerini seçmenin ötesinde Türkiye'nin geleceğini belirleyen, siyaseti yeniden şekillendirmenin işaretlerine taşıyan çok önemli seçimler olacağını söyledi.
Gelecek yıl Cumhurbaşkanlığı, 2015 yılında milletvekilliği seçimlerinin de yapılacağını hatırlatan Bahçeli, oy verirken 11 yıllık AK Parti iktidarının uygulamalarının düşünülmesi gerektiğini kaydetti.
Bahçeli, 11 yıllık iktidarı döneminde AK Parti'nin kendisine verilen imkânları iyi kullanamadığını, sorunları çözemediğini, ülkeyi açlık, adaletsizlik ve ahlâksızlıkla karşı karşıya bıraktığını öne sürerek, "Türkiye'nin birçok meseleleri çözüm beklerken, bu 11 yıl içerisinde Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy veren aziz vatandaşlarımın bir bölümü iktidardan beklentilerini karşılayamamış ama siyasi iktidarın çevresinde ve yanında olan, başka bir ifade ile hanedandan yana olan kim varsa, dünya malını yükleyerek hayatlarını değiştirmişlerdir" diye konuştu.
Bahçeli, siyasi iktidarın eldeki imkânları kullanarak millet için bazı hizmetlerde bulunduğunu ama bu kadar siyasi güce sahip iktidarın 11 yıllık dönem içinde Türkiye'nin bekleyen sorunlarını çözmeyi başaramadığını anlattı.
Türkiye'de çok büyük oyunlar oynandığını, milletin tehdit ve tehlikelerle karşı karşıya bulunduğunu ileri süren Bahçeli, milleti etnik temelli bölünmeye, mezhep temelli ayrışmaya sevk eden çok tarihi hatalar yapıldığını savundu.
 

'Slogan atıp durma'

 
Bahçeli, "Bu hatalar bilmeyerek yapılan hatalar olmaktan çıkmıştır. Bu hatalar demokratik açılım denen zırvayı kapsayan ve Türkiye'nin başını belaya sokacak tehlikeli bir gidiştir" diye konuştu.
İktidarın terörle mücadeleyi bir kenara bıraktığını ve terörle müzakere sürecine girdiğini iddia eden Bahçeli, şöyle konuştu: "İmrali canisi bir adada, villa gibi bir yerde yaşayarak geçmişten bu yana bir takım şeylere dikkat çeker hale gelmiştir. Her hafta sonunda bazıları burayı ziyaret ediyor. Oradan aldıkları talimatlarla Türkiye'yi bölmeye yönelik gayretlerini sürdürüyor. Sayın Başbakan buradan yumuşamış bir iklim gördüğünü ve bunu barış ve demokrasi ile çözeceğini zannediyor."
Bu sırada bazı partililerin BDP milletvekillerine yönelik hakaret içeren sloganlarına tepki gösteren Bahçeli, "Önce söylediklerimi anlarsan, onu da başabilirsin arkadaşım, slogan atıp durma" ifadesini kullandı.
PKK'nın 1978 yılında Diyarbakır'ın Lice ilçesine bağlı Fis köyünde Kürdistan devletini kurmak amacıyla kurulduğunu kaydeden Bahçeli, örgütün bu amaca ulaşmak için zaman zaman demokrat, zaman zaman masum görünerek herkesi kandırmaya çalıştığını söyledi.
O tarihten bugüne birçok şehit verildiğini, beşikteki bebekten 70 yaşındaki kişiye kadar 40 bin vatandaşın hayatını kaybettiğini vurgulayan Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ı eleştirerek, şöyle konuştu:
"Oslo sürecinden demokratik zırvayı ortaya koyarak bir yola girmiş oluyorsun. Buna da hâlâ devam etme gayreti içerisinde bulunuyorsun ama kazanan İmralı canisi oluyor. O ne diyorsa onu yapıyorsun. Oslo'dan itibaren bu müzakerede neyin sözünü veriyorsan, o sözü senden istiyor. Ümüğünü sıkıyor, istediği zaman gevşetiyor, istediği zaman boğuyor seni. Buna dikkat et. Bu yetmiyormuş gibi birinci Habur rezaletini ortaya koydun. Getirdin, affettin, otobüsün üzerine çıkarttın, Türkiye'yi dolandırdın. Ne oldu, terör iflas mı etti,
terörizm ortadan mı kalktı?
Şimdi de ikinci bir Habur rezaletiyle karşı karşıyayız. Türkiye'deki hainleri Kandil'de besleyen, karınlarını doyuran, ama Irak'taki Türkmenlere zulüm yapan bir kişi, bir zavallı, Türkiye'de devlet başkanı statüsüyle karşılanarak Habur'dan alınıyor, Diyarbakır'a getiriliyor. Bakanlar, milletvekilleri karşılıyor. Ertesi gün de tarihi buluşma gerçekleşiyor. Bu sebepten dolayı Türkiye huzurlu değildir, Türkiye rahat değildir, Türkiye gelecekte bir bölümenin eşiğine gelerek Türk-Kürt kavgasının başlayacağı bir sürece doğru girmektedir. Bin yıllık kardeşliğimizi üç-beş çapulcunun, üç-beş hainin amacı doğrultusunda kıramayız, bu kardeşliği dağıtamayız."
 

'36 neyin nesidir?'

 
Türkiye'de milli kimliğin aşağılandığını, Türklüğün dışlandığını savunan Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın milleti 36'ya böldüğünü iddia etti. 
Bahçeli, "'Bu 36 neyin nesidir, bir say' diyoruz. Sayamıyorsun, bildiğin beş-altı tane, onu tekrarlayıp duruyorsun. Peki sen kimsin niye söylemiyorsun" dedi. 
Medyayı da eleştiren Bahçeli, şu anda biri yandaş, diğeri de korkutulanlar olmak üzere iki medya grubunun sürekli AK Parti haberleri yaptığını ifade etti. Bahçeli, "Hanımefendiler alıyorlar kumandayı, şu kanala bakıyor Recep Tayyip Erdoğan, 'yine mi sen' diyor. Geçiyor öbür televizyona bakıyor, 'burada da mı sen' diyor. Böyle dolana solana en sonunda diyor ki, 'lanet olsun, kapatıyorum'" şeklinde konuştu.
 

Anayasa çalışmaları

 
MHP lideri Bahçeli, 2007 ve 2011 yılları seçim dönemlerinde her siyasi partinin seçim beyannamesinde yeni bir anayasa yapımını millete vadettiğine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"MHP olarak dedik ki, 'bütün siyasi partiler anayasa değişikliğini istiyorsa gelin Meclis'te bulunan siyasi partilerin eşit katılımıyla ve bir de kendine has 15 maddelik ilkesiyle anayasa çalışması yapalım.' Meclis'in Başkanı da bu uzlaşma komisyonunun başkanı olsun. Şimdi 60 madde üzerinde mutabakat sağlandı. 
Ama anayasanın nasıl tamamlanacağı üzerinde çalışmalar devam ederken bu demokratik açılım zırvası, barış süreci, Oslo müzakerelerinde hangi sözler verilmişse onları yerine getirmek, bir takım aflar çıkartabilmek, anayasada bazı demokratik hakları birilerine verebilmek için oyun üstüne oyun kurarlarken, şimdi masadan kalkıyorlar. Bütün siyasi partiler diyor ki, 'zamanla uzlaşabildiklerimiz üzerinde çalışalım.'
Adalet ve Kalkınma Partisi bundan rahatsızlık duyuyor, masadan kalkmak istiyor ama milletin yüzüne bakmaya cesaret edemediği için Meclis Başkanı'nı evvelsi gün görevlendirmiş. 'Ben masadan kalkıyorum, bu 60 maddeden öte birşey olmuyor' diyerek komisyonu dağıtmaya çalışıyorlar. Neden? Çünkü MHP orada kaya gibi duruyor. Masadan kalkmaya niyeti de yok. 'Masadan kim kaçarsa kaçsın ama biz orada duracağız' diyoruz. Şimdi Meclis Başkanı sen madem ki komisyon başkanlığından çekildin, Allah yolunu açık etsin. Nereye gidersen git ama biz oradayız. Diğer siyasi partiler de orada olmakta kararlı. Adalet ve Kalkınma Partisi de gelirse geldi, gelmezse o da kaçmış olur."