Politika

BAHÇELİ: "YÜCE DİVANA GİTMEYE KORKUYOR" EDİRNE (A.A)

12 Mayıs 2011 22:11
-BAHÇELİ: "YÜCE DİVANA GİTMEYE KORKUYOR" EDİRNE (A.A) - 12.05.2011 - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Milliyetçi Hareket Partisi olarak ölesiye sizi seviyoruz ama bu sevgimizi yaşatabilmek için size hizmet edemiyoruz çünkü desteğinizden mahrumuz, bize destek verin iktidar olmak istiyoruz'' dedi. Bahçeli, 12 Haziran'da yapılacak seçim kapsamında bugün Edirne'nin İpsala ilçesine bağlı Yenikarpuzlu beldesi, Keşan ve Uzunköprü ilçelerini ziyaret ettikten sonra partisince Edirne kent merkezindeki Selimiye Meydanı'nda düzenlenen mitinge katıldı. Kars, Ardahan ve Iğdır'dan 1 Ekim 2010 tarihinde başlattıkları yurt gezilerine devam ettiklerini ifade eden Bahçeli, 12 Haziran'a kadar bu faaliyetlerini süreceğini söyledi. 12 Haziran seçiminin Türk milletinin dönüm noktası olduğunu vurgulayan Bahçeli, çok partili döneme geçildiği günden beri çok sayıda seçimlerin yapıldığını belirtti. Milletin hür iradesi ile şekillenmiş demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan partilerden birilerinin iktidar diğerlerinin muhalefet olarak yaşamını sürdürdüğünü ifade eden Bahçeli, ''12 Haziran'da çok daha farklı anlamlar yüklü seçime hazırlanıyoruz. Milletin geleceği açısından bir kader günü ve bu kader gününü belirlemek açısından siz değerli vatandaşlar için bir karar günü olacaktır'' dedi. AK Parti'nin ülkede 9 yıla yakındır iktidarda bulunduğunu anlatan Bahçeli, geçen bu 9 yılda bir durum değerlendirmesi ve vicdan muhasebesinin yapılması gerektiğini ifade etti. -''DEĞİŞİM İÇİN TARİHİ BİR GÜNDÜR''- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''televizyonlarda çok sık göründüğünü ve çok konuştuğunu'' ileri süren Bahçeli, şunları söyledi: ''Cumhuriyet döneminin en çok televizyonlarda görünen ve konuşan başbakanıdır. Bir değil, iki değil 15-20 televizyona çıkıyor Recep Tayyip Erdoğan. Aradan azıcık zaman geçiyor. Televizyonlara baktığınız zaman hep Recep Tayyip Erdoğan çıkıyor. Saat 24'e kadar Recep Tayyip Erdoğan dizisini seyretmeye mahkum bırakılıyorsunuz. Başbakan öyle bir tablo çiziyor ki bütün vatandaşlar huzur ve barış içerisinde bir eli yağda bir eli balda görünüyor. Şimdi bu başbakanın anlattığı tablo, sizin yaşadığınız gerçek hayatla örtüşüyorsa 'birlikte yürüyelim biz bu yolları' şarkını söyleyerek iktidara gidebilirsiniz. Başbakanın ortaya koyduğu tablo ile benim yaşadığım gerçekler örtüşmüyorsa 12 Haziran değişim için tarihi bir gündür.'' Edirnelilere, ülkenin iyi yönetilmediğini, yıllardır etnik temelli bölücü faaliyetlerle karşı karşıya bulunduğunu, milli devletin, üniter yapının, toprak bütünlüğünün, bekasının sorunu ile karşı karşıya olduğunu savunan Bahçeli, vatandaşında durumunun her geçen gün geri geriye gittiğini bildirdi. Ülkede 6 milyon insanın işsiz olduğunu, bunun yüzde 22'sinin üniversite mezunu, sınavı kazanamayarak dışarıda kalmış gençlerin oluşturduğunu anlatan Bahçeli, işsizlerin önemli kısmının çalışma umudunu kaybettiği için gündemlik işlerle karnının doyurma çabası içerisinde olduğunu belirtti. Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: ''İşsizlik, çok büyük bir sosyal yara olmuştur. Genç işsizimiz, uzun yıllar işsiz kalınca evde huzursuzluk başlıyor, eve kapanarak huzursuzluğunu gidermeye çalışıyor. Annesi mutfak harçlığından gencine para ayırıyor ama buna rağmen evlat evden çıkmıyor çünkü işsiz. Anne ve baba, 'dünyanın gayretini gösterdik, çocukları okuttuk, üniversite mezunu ama işi yok, evlilik çağına geldi ama işleri yok ne ile geçinecekler' diyerek huzursuz oluyor. Bu, aynı zamanda topluma yayılıyor. Toplum gerilim içinde çünkü her evde bir işsiz var. Recep Tayyip Erdoğan, senin evlatların bu gerçeklerden çok uzaktadır. Ülkede 18 milyon yoksul var, resmi kayıtlara göre 12,5 milyonu açlık sınırı altında kalandır. Bu da 4 kişilik bir ailenin sağlıklı beslenmesi için mutfak masrafını karşılayacak bir gelire sahip olmamasıdır. Gittikçe yoksullaşıyoruz. Çocuklar için iş yoksa, baba da bir sebepten işini kaybediyorsa o zaman aile bir başka facia ile karşı karşıya kalıyor. Bir ülke, bu gerçeklerle yaşamak zorunda kalıyorsa sonu hayra işaret değildir. Gençlerin bir kısmı kötü alışkanlıklarla cadde ve sokakların karanlık dehlizlerde kayboluyor. Bazıları suça kayıyor. Cezaevleri çocuklarla dolmuş taşıyor. İşsizliğin kurbanı. Kimileri hırsızlık yapıyor, toplumda suç oranları artıyor. Aileler çözülüyor, sarsılıyor. Her aile her çöküşte bir sosyal şiddeti beraber getiriyor. Bazıları aileleri şiddete başvurmadan çözüyor, bazıları şiddete maruz kalıyor. Toplumsal cinnetler yaygınlaşmaya başladı, pompalı tüfekle kendini ve çocuklarını öldürüyor. Böyle bir Türkiye'de Recep Tayyip Erdoğan, üçüncü dönemi nasıl istiyorsun, senin döneminde bunlar oldu. Bu bir toplumsal felaketin patlama işaretleridir.'' -''YÜCE DİVAN KORKUSU SARDI''- Ülkede, arsa spekülasyonları, çılgın projelerle akbabalar gibi çullanmalarla özelleştirme ve ihalelerle bir soygunluk olduğunu iddia eden Bahçeli, ''Birileri sıfırları sayılmaz servete sahip olmuş, birileri de bir ekmeğe muhtaç yaşıyor. AKP, ülkeyi yönetememiş, bundan sonra yapacakları bir şey yoktur. Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşması ve davranışları değişmiştir. Bir panik içerisindedir, yalanlarla ülkeyi yönetmeye çalışıyor. Üçüncü dönem olmazsa Yüce Divana gitmeye korkuyor. Bozkurt'un nefesi ensesinde dolaşıyor. Üçüncü defa iktidar olmaması gereken ama Yüce Divana gitmesi gereken bir başbakan olarak kayıtlara geçecektir'' dedi. Ortadoğu'daki gelişmelere de değinen Bahçeli: ''Hakkari'de ayaklanma, İstanbul'da molotofkokteyli atılıyor. Ortadoğu'daki gelişmeler, inşallah Türkiye'ye yansımaz. Tarık Bin Aziz 17 yıllık iktidarından 7 günde indi. Sahip olduğu serveti ve iktidarı ile yurt dışına çıkıyor. 31 yıldır Cumhurbaşkanı olan Hüsnü Mübarek, Hürriyet Meydanı'nda 18 gündeki toplantılar sonucun ayrılmak zorunda kaldı, şimdi Yüce Divanda yargılanıyor. Yemen ve Libya'da durum aynı, her gün insanlar hayatını kaybediyor. Suriye kaynıyor, her an gidecek bir yönetim son darbesini vuruyor. Suriye'yi ne hale getiriyor. 80 ile 200 arasında insan hayatını kaybediyor böyle bir dönem Türkiye'ye inşallah yansımaz. Türkiye'nin bir Mısır ve Libya olmasını istiyor. Bunlar demokratik açılım zırvalığı yapılma çalışıyor'' diye konuştu. -''HİLAL KART PAKETİ''- İktidara geldiklerinde Hilal Kart Paketini yürürlüğe koyacaklarını anlatan Bahçeli, şunları söyledi: ''Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu bulunuyor, fakirlere ulaşan bir yardım kurumu. Bu kuruluş ile valiler, kaymakamlar ihtiyaç sahiplerine her türlü yardımda bulunuyor, halka ulaşan ve ulaşmayan var. Bunu AKP gönderiyor sanıyor. Hadi oradan AKP bir kuruş ulaştırmıyor, devletin kesesinde yoksula ağalık yapıyor. Onlara paket veriyor, AKP'ye oy verirseniz yardımlar yapılacak. Şimdi paketin ne olduğu anlaşıldı mı? Paket size geldiği zaman paketi alın, yiyin, için, çocukların isteklerini karşılayın. Bu paketi getireni bugünkü zihniyete tavır koyun. Al paketi vur bu zihniyete tokadı. Bu paketle mi devam edeceğiz, bu yolsuzlukla mı devam edeceğiz. Sizi bu hale getirenler, 9 yıldan bu yana bu noktaya getirenler, yeniden aldatma ve kandırma partisi olmuş zaten. Bu böyle mi devam edecek? Bizim iktidarımızda Hilal Kart Paketini devreye koyacağız. Bu kart, çoğunuzun kullandığı bir tüketim kartı değildir. Geri ödemesi, faizi yoktur. Faiz biriktiği zaman icracıların eve gelme hali yoktur. Banka kartı değildir, harcama kartıdır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak ölesiye sizi seviyoruz ama bu sevgimizi yaşatabilmek için size hizmet edemiyoruz çünkü desteğinizden mahrumuz, bize destek verin iktidar olmak istiyoruz. Milliyetçi hareket iktidar olmak istiyor, bu konuda gayret gösterecek misiniz, destek verecek misiniz, AKP'ye bir Osmanlı tokadı atacak mısınız?'' Konuşmasının sonunda şehit polis memuru Gökmen Şimşek'in ailesine, Edirnelilere başsağlığı dileyen Bahçeli, karayoluyla Kırklareli'ne hareket etti.