Avrupa Komisyonu Başkanlığı yarışı kızıştı

Avrupa Parlamentosu seçimlerinin ardından gözler Avrupa kurumlarında görev yapacak isimlerin seçilmesi sürecine çevrildi. Almanya ve Fransa Avrupa Komisyonu Başkanlığı konusunda görüş ayrılığı yaşıyor.AB ülkelerinde düzenlenen seçimlerle üyeleri belirlenen Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinin sonuçlarını ele almak için salı günü Brüksel'de bir araya gelecek olan AB'li liderler, AB kurumlarının yöneticilerini seçmek için de adaylık sürecini başlatacak. Ancak Almanya ve Fransa arasında Avrupa Komisyonu Başkanlığı görevini kimin yapacağı konusunda görüş ayrılığı mevcut. Almanya Başbakanı Angela Merkel, seçimleri kazanan partinin liste başı adayının Avrupa Komisyonu Başkanı seçilmesi gerektiğini söyledi. Pazartesi akşamı açıklama yapan Merkel, AB'li liderlerin hızlı bir karar vermesi gerektiğini belirterek, "Avrupa Parlamentosu'nun Haziran başında toplanacağını düşünürsek en hızlı şekilde bir çözüm bulmak istiyoruz ve genelde o zaman kadar Avrupa Konseyi'nden bir öneri gelmesi arzu edilir" şeklinde konuştu. Merkel muhafazakar Hristiyan Birlik Partileri CDU/CSU'nun ve koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) kazanan partinin adayının seçildiği "Spitzenkandidat" yani liste başı aday sürecini desteklediklerini kaydetti. Hristiyan Birlik Partileri CDU/CSU'nun ve koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD) Avrupa Parlamentosu seçimlerinde beş yıl önceki seçimlere kıyasla birlikte toplamda yaklaşık yüzde 20 oranında oy kaybetti ancak resmi olmayan geçici sonuçlara göre muhafazakâr partilerin oluşturduğu Avrupa Halk Partisi (EPP) 751 sandalyeden 178'ini kazandı. AP seçimlerinde Avrupa Halk Partisi'nin liste başı adayı Alman siyasetçi Manfred Weber, Avrupa Komisyonu Başkanlığı için en güçlü adaylar arasında bulunuyor. Sosyal Demokrat grubu ise Hollandalı Frans Timmermans'ı destekliyor. Başkanlık için Liberaller (ALDE) grubundan AB Rekabet Komiseri Margrethe Vestager'in de adı geçiyor. Fransa Almanya'ya muhalif Ancak Fransa Almanya ile aynı görüşü paylaşmıyor. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da hızlı bir adaylık seçim sürecinden yana ancak "Spitzenkandidat" sisteminden yana değil. Macron'un 2016 yılında kurduğu Yürüyüş Hareketi ilk kez katıldığı seçimlerde 23 sandalye kazandı. Macron'un partisinin 108 sandalye kazanan ve Avrupa Parlamentosu'nda muhafazakarlar ve Sosyal Demokratlardan sonra en büyük üçüncü grubu oluşturan Liberaller (ALDE) grubundaki en büyük parti olması bekleniyor. Weber daha geniş bir siyasi yelpazeden oluşan bir koalisyon kurmak için diğer partilerle görüşeceğini söylerken, Macron'un partisinin liste başı adayı Pascal Canfin bunun zor olacağını kaydetti. Canfin "Bize göre Angela Merkel'in adayı bugün diskalifiye olmuştur" dedi ve ekledi: "Avrupa Parlamentosu'nda çoğunluğun geleceği kuşkusuz bizden geçiyor. Bizsiz olması mümkün değil." Fransız Yeşiller Partisi eski üyesi olan Canfin'in Yeşiller grubu ile ittfaka sıcak baktığı belirtiliyor. DW, rtr, AP, AFP/ SSB, HT © Deutsche Welle Türkçe