Gündem

Arınç: Silahsız öğrenciye aşırı güç kullanıldı

Bülent Arınç, hafta sonunda öğrencilere polisin sert müdahalesini eleştirdi ve 'silahsız öğrenciye aşırı güç kullanıldı' dedi.

09 Aralık 2010 02:00

T24 - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, hafta sonunda öğrencilere polisin sert müdahalesini eleştirdi ve 'silahsız öğrenciye aşırı güç kullanıldı' dedi.

Habertürk Televizyonu'nda katıldığı canlı yayında soruları yanıtlayan Arınç şunları söyledi:

Haftasonunda öğrencilere polisin sert bir müdahalesi oldu. Bu bir yetki aşımı mıdır?

Acı bir olay. Bunun yaşanmamasını dilerdim. Polisin protestoculara aşırı güç kullanması, coplamalar, yerde sürümeler... Bunlar üzücü. Hadise bildiğim kadarıyla şudur: Başbakan dekanlarla 2 bölüm halinde toplantı yaptı. YÖK Başkanı da oradaydı. Tamamen üniversitelerle ilgili konular konuşuldu. Kılıçdaroğlu'nun yakışıksız bir benzetmesi oldu. 'Rektörler sanki askerler gibi sıralanmışlar' dedi. Bu toplantıdan güzel ve hayırlı sonuçlar çıkar ancak. Bir grup genç 'Biz bu toplantıya katılmak istiyoruz' diye geldi. İlgisiz insanların 'Biz de geleceğiz' demesini siz de hoş görmezsiniz. Bu gösteri yürüyüşünü yapacak insanlar topluca bir hareket yapacaklarsa kendilerine gösterilen yerde yapmalılar bunu. Ancak gençler ihtara rağmen dağılmıyorlar.Protestocu grup şiddet kullanmamışsa onlara karşı şiddet kullanmak doğru değildir. Bu, topluluğa karşı aşırı güç kullanmaktır. Sanırım İçişleri Bakanlığı ve İstanbul Valiliği de bununla ilgili soruşturma başlatacaktır. Ayrıca bu tür olaylarda da kadrolu elemanlar işbaşında. Bu protesto gösterilerine karşı çıkmak mümkün. Polisimiz eğitimli. Olay üzücüdür.


Polis silahsız öğreniciye karşı aşırı güç kullandı

19 yaşında gencin bebeği düşürmesi cana kast değil mi?

Haklısınız. Yaralama, ölüm ya da sakat kalma gibi durumlarda daha önce de dava açılmıştır. Bir genç kızımız böyle bir olayda evladını kaybetmişse bu suç teşkil eden bir durumdur. 'Madem çocuk taşıyordun. Ne işin var orda denirse' de olayın masum bir eylem olduğunu da kabul etmeliyiz. Silahsız öğrenciye aşırı güç kullanıldı.


WikiLeaks'teki iddialar

Wikileaks'teki iddialarda sizinle ilgili konular var. Ak Parti'nin kurucularından birisiniz. Şu anda kabinede yer alan Vecdi Gönül'ün Davutoğlu hakkında söylediği sözler, Başbakan ve Cumhurbaşkanı hakkında gerginlik olduğuna dair iddialar var. Siz bunların İsrail kaynaklı olduğunu düşünüyor musunuz? Belgelere bakışınız nedir?

- Belgeler ortaya çıktığında yurtdışındaydım. Orada bir kaç şey söyledim. 2002-2007 arasında Meclis başkanlığı yaptım. Başbakan Yardımcısı olmadan önce de James Jeffrey geldi, uzun uzun görüştüm. Bir defa Assange denilen adamın bir şekilde elde ettiği belgelerin ABD'nin büyükelçilerinin bulundukları yerden gönderdikleri bilgi, analizler. Bunların açıklanmış olması önemlidir. Hillary Clinton 'Belgeler düzmece' demedi. Kabullendi. Bu durumda belgelerim doğru olduğunu kabul etmemiz lazım. Diplomatlar kendi ülkelerine haber vermek adına Türkiye'den bazı belgeler toplamışlar. Biz bunu pek az yapıyoruz. Bu her ülkenin diplomatlarına verdiği bir görevdir. Topladıkları bilgi diyerek karşı tarafa gönderdikleri şeyin hemen hemen hepsi yanlış ve tek taraflı. Doğru rapor göndermek bir büyükelçinin görevidir. Bunu yaparken de şahıslar hakkında çirkin ifadeler kullanmışlar. Benimle, Merkel ile, Sarkozy ile ilgili. Edelman dönemi ABD'nin Irak'a çıktığı dönemdir. Bizim onlarla yaptığımız görüşmelerin tutanakları Dışişleri Bakanlığı'nda da vardır.


Büyükelçiler benden memnun değilmiş

Görünen o ki, iki büyükelçi (Edelman ve Jeffrey) benden ve Ak Parti'den memnun değil. Türkiye'de pek çok yazar da benim laiklik açıklamalarına, cumhurbaşkanlığı seçimindeki tutumuma bakarak başlıklar attılar. Büyükelçilerin haber kaynaklarının çoğu da bu başlıkları atan yazarlar. Biz de kapılar kapalı olduğu zaman aramızda birisi hakkında konuşabiliriz. Ama bunu yazıya dökersek o yazıdaki her kelime bizi bağlar. Bu yanlış düşünceler nedeniyle bazı ülkelerde olaylar ABD'ye mal edilmekte ve ABD nefreti oluşmaktadır. Jeffrey'in benimle ilgili kullandığı cümleyi tamamen ona iade ederim. Uluslararası yargı konusunda neler yapılabildiğini araştırıyoruz. Şu ana kadar gördüğümüz kadarıyla pek bir şey yapılacak gibi değil ama imkanlarımızı sonuna kadar kullanacağız. Benimle yemek yerken, otururken, kalkarken benden pek hoşlanmazlar. Veda ederken övücü sözler söyleyen bir büyükelçinin daha sonra 'bilmem kimin neyi' diye ifadeler kullanmasını onun ahlakına veriyorum.


Vecdi Gönül, Davutoğlu için olumsuz bir şey demez

Kabinede Gönül'ün Davutoğlu için böyle bir kelime kullanması mümkün değildir. Vecdi Bey içimizdeki en tecrübeli kişidir. Böyle bir kelimeyi kabine arkadaşı için kullanmaz. Bu belgeler konusunda CHP'nin tutumu yanlıştır. Kılıçdaroğlu belki polemik yapmak istiyor ama polemiğin ötesinde demagojiye gidiyor. 'İsviçre'den belge alırsanız alkışlarız' diyor, 'Sonra alamazsınız ki' diyor, sonra 'Mali siciliniz temiz değil' diyor, sonra da 'Ahlak sizin yanınızdan geçmemiş' diyor. Söyledikleri birbirini tutmuyor ki.. İlk söylediği cümle ile kalsa neyse... Ben bir hukukçuyum aynı zamanda.. Türkiye'de bir Alman yakalansa üzerinde 10 kilo esrarla ve dese ki 'Bunu bana Merkel verdi'. Şimdi biz Merkel'i suçlayabilir miyiz? Ben başka bir politikacı için 'Filan yerde ortaklığı var' desem, bunu araştırmakla mı günlerimizi geçireceğiz.


Bahçeli ile yaşadığı polemik

Bahçeli ile aranızda polemik yaşandı. 'Sokaktan gelen insanlar sizi oraya getirdi' dendi.

Ben Bahçeli'ye geçmişten beri saygı duyarım. Ben evladımı kaybettiğimde Bahçeli evime geldi taziyede bulundu. Unutamam. Bahçeli, kişilerin özel hayatına girmeyen, konuşurken ayağa kalkan, herkese saygı gösteren biridir. Dörtyol'da yaptığı konuşmada 'Bülent Arınç denen şahsın sözleriyle bu karar alınmışsa kınıyorum' diyor 3 generalin açığa alınması olayında. Ben herkese 'Bey' derim. Ben sokaktan geçen bir şahıs değilim. Bu nezaketsizliği uygun görmüyorum. Bana sen halktan bir şahıs değil misin? dedi. Oktay Vural bunu diyebilir de Bahçeli'nin demesi garip geldi. Ben gerçekten bir vatandaşım ama kamuda bir etiketim var. Sayın Arınç demedikçe beni tarif etmiş olmazsınız. Bahçeli'nin edebine, saygılı duruşuna, nezaketine her zaman inanırım. O meseleyi de kapanmış kabul ediyorum. Üzüldüğüm için ona bir karşılık verme ihtiyacı hissettim.