-Arınç: ''Organ nakli hepimiz için övünç kaynağı'' BURSA (A.A) - 22.01.2012 - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Dünya çapında bir başarının Akdeniz Üniversitesi'ndeki organ nakilleri) Türkiye'de 2012 yılının başında gerçekleşmiş olması, hepimiz için övünç kaynağıdır'' dedi. Bursa Polisevi'nde basın mensuplarıyla kahvaltıda bir araya gelen Arınç, gündeme ilişkin açıklamalarda bulunup gazetecilerin sorularını yanıtladı. Akdeniz Üniversitesi Plastik Cerrahi Bölümünde dün bir yüz ve kol nakli gerçekleştirdiğini anımsatan Arınç, bugüne kadar pek çok nakil gerçekleştirildiğini belirtti. Arınç, şunları söyledi: ''Dünya çapında bir başarının Türkiye'de 2012 yılının başında gerçekleşmiş olması hepimiz için övünç kaynağıdır. Umarım ki hastamıza bu başarılı nakil iyilikler getirir, sağlık ve afiyet getirir. Bu başarılı nakli gerçekleştiren başta Akdeniz Üniversitesi Rektörü olmak üzere, bütün hocalarına, ameliyat ekibine, doktorlarına, sağlık çalışanlarına Bursa'dan bir hükümet üyesi olarak da şahsım olarak da tebriklerimi iletiyorum, elleri var olsun. İnşallah bundan böyle sağlıkta, tıpta daha yeni büyük gelişmelerle Türkiye'nin adı duyulsun, hastalarımız şifa bulsun.'' Arınç, son haftalarda hastaneleri çok ziyaret ettiğini, büyük ağabeyinin İzmir'de başarılı bir ameliyat geçirdiğini, ancak henüz yoğum bakımda bulunduğunu, dün de Bursa Yüksek İhtisas Hastanesi'nde yatan kalp krizi geçiren bir yakınını ziyarete gittiğini kaydederek, bu sırada diğer hastaları da ziyaret edip ''geçmiş olsun'' deme fırsatı bulduğunu belirtti. Sağlık alanında halkta büyük bir memnuniyet olduğunu dile getiren Arınç, şöyle devam etti: ''Sağlık alanında çok iyiyiz. Özellikle hükümetimizin en başarılı olduğu alanlardan birisi anketler gösteriyor ki; sağlık alanındaki büyük reformlardır. Vatandaşa sorduğumuzda, 'hangi icraatlardan daha çok mutlusunuz?' diye, yüzde 68'ler civarında sağlık gelmektedir. Hastaneler çok temiz, çok bakımlı. Doktorlarımız çok bilgili, çok başarılı. Hemşirelerimiz, sağlık elemanlarımız hepsi görevlerini çok iyi yapıyorlar. Tertemiz odalar, tertemiz yataklar ve gıdasıyla ilaçlarıyla, tedavi yöntemleriyle sağlıkta gerçekten çağ atlamış durumdayız. Özel hastanelerle devlet hastaneleri rekabet içinde. Eskiden özel hastanelerde görmeye alıştığımız 'sanki 5 yıldızlı otel' hizmetlerinin tamamı, bugün Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerimizde de var, tek kişilik, çift kişilik odalar. Koğuş sistemi terk edilmiş. Eski kirli yataklar, hatta yerde yatan hasta görüntüleri tamamen kalkmış. Bundan dolayı çok mutluyuz.'' Arınç, uçak ambulans ve ambulans helikopterlerle sadece yurt içindeki nakillere değil gerekirse yurt dışında hastaların en yakın sağlık merkezine ulaştırıldığını vurgulayarak, şöyle dedi: ''Bazen bir stadyuma, bazen bir tepeye, bazen bir yaylaya veya bir evin bahçesine aniden bir helikopter ambulans iniyor, kaza geçirmiş ya da son anlarını yaşayan hastayı içindeki ekiple birlikte alıyor, havalanıyor ve çok şükür hastaneye kavuşturuyor. Geçmişte yoktu, bugün var.'' Sözlerine ilave olarak İnegöl'de yapılacak 300 yataklı hastaneye de değinerek, ''İnegöl'de 300 yataklı modern bir devlet hastanesinin temelini atıyoruz. En kısa sürede bitecek. 50 milyon liraya yani eski parayla 50 trilyon liraya mal olacak. İnegöl, 300 yataklı modern bir hastaneye kavuşacak'' dedi. -İletişim Şurası- Bursa'da ''Balkan Medya Forumu'', ''Yerel Medya Eğitim Semineri'' ve ''Evliya Çelebi Sempozyumu'' gibi önemli toplantıların yapıldığını anımsatan Arınç, haziran ayında Bursa'da yapılacak ''İletişim Şurası''nın ilk hazırlıklarının 4-5 Şubat tarihleri arasında gerçekleşeceğini belirtti. Arınç, 4-5 Şubat tarihlerindeki hazırlık çalışmalarına yurt içi ve yurt dışından iletişim konusunda uzman gazetecilerin, 40'tan fazla iletişim fakültesi dekanı, RTÜK, Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü, TRT ve ilgili kurumların katılacağını kaydederek, ''Bu çalışmaya ben de katılacağım. Yine Şubat ayı içinde Kamu Diploması Genel Koordinatörlüğü, Uludağ Üniversitesi ile 2 günlük çalıştay yapacak. Burada da Ortadoğu'da, Kuzey Afrika'da, bölgemizdeki siyasal, sosyal, politik gelişmeler söz konusu edilecek. Toplantının ev sahipliğini Uludağ Üniversitesi yapacak. Ben de açılışında hazır bulunacağım. İletişim Şurası, daha önce 2004 yılında toplanmıştı, arkasından 'Basın kanunu' çıktı. Şimdi, İletişim Şurası'nın ikincisi 7 sene sonra yapılacak'' diye konuştu. -Kongre çalışmaları- Partisinin kongre çalışmalarına da değinen Arınç, bugün gerçekleşecek İnegöl Kongresi ile ilçe kongrelerini tamamlayacaklarını, 5 Şubat'ta kadın kolları kongresini yapacaklarını, il kongresinin tarihini Başbakan Erdoğan'ın takvimine, ajandasına göre belirlemeye çalıştıklarını belirtti. Arınç, ''Biz sayın başbakanımızın Bursa'ya teşrif etmesini, kongremizde hazır bulunmasını arzu ediyoruz. Kongre Nisan ayı içinde olabilir ama tarihi değişebilir'' dedi. -''Bursa'nın Ankara'da lobisi yok'' iddiası- Arınç, bir gazetecinin, ''2012 yılında genel bütçeden Bursa'ya yapılacak hizmetler hakkında bilgi alabilir miyiz. Bu yönde yine 2012 bütçesinden Bursa'nın yeterli payı daha önceki yıllarda olduğu gibi yine alamadığı yönünde eleştiriler var'' sorusunu Arınç, şöyle yanıtladı: ''Biz hedeflerimize adım adım gidiyoruz. Bu hedeflerimize ulaşırken bazen yargının kararları karşımıza çıkabilir. Ama 'dağ ne kadar yüksek olsa da yol üstünden aşar'. Bizim işimiz dağları aşmak. Sağlıkta hiçbir eksikliğimiz kalmayacak. Yüksek hızlı trenle 'besmeleyi çektik', imza attık, başladık, arkası gelecek. Barajlar, göletler konusunda da sıkıntı yok. Neye söz verdiysek hepsini tek tek yapacağız. 'Bursa, Gayri Safi Milli Hasıla'dan (GSMH) Türkiye'ye şu kadar katkıda bulundu ama bunun karşılığını tam alabiliyor mu?' Bir büyüğümüz böyle bir söz sarf etmiş Bursa'da. 'Bursa'nın lobisi Ankara'da yok ki verdiğinin karışlığını alabilsin' demiş. Eğer söz tam böyleyse yanlış. 'Bursa 100 verdi 100 alması lazım' deseniz, siz sadece Bursa'yı düşünmüş olursunuz. Bursa elbette verdiğinin karşılığını hizmet olarak almalı, ama bu ülke 780 bin kilometrekare, 81 il var, Bursa bunlardan biri, büyükşehir. Peki, Hakkari nasıl kalkınacak? Bitlis, Siirt, Sinop, Tunceli nasıl kalkınacak? Aynı sistemi o şehirler için düşünürsek, 'verdiği kadar alsın' dersek Tunceli'nin kalkınması mümkün mü? Van'ın kalkınması mümkün mü. Arınç, Van'daki deprem nedeniyle genel bütçeden ayırdıkları paraya da değinerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Van'da deprem oldu, 'Van'a sağlanan gelir kadar oraya hizmet edelim' derseniz bu vicdansızlık olmaz mı? Bursa verdiğinin karşılığını almalı ama Bursa'nın verdiğinin tamamı Türkiye'ye yayılıyor. Hizmet böyle yapılır, devlet böyle yönetilir. Biz Van'a sadece bu depremden dolayı 3 yerine 3 bin verdik. Mecburuz. Binlerce ev yıkıldı, on binlerce insan açıkta kaldı. Çok şükür Bursa çalışıyor ve kazanıyor. Bizim de kamu hizmeti olarak hızlı treni getirmemiz lazım. Sağlığa, eğitime daha çok önem vermemiz lazım. Bizim şimdi 2012'de alacağımız sadece bütçeye konulan miktarın tamamı şimdilik 10 katrilyondur. 10 katrilyonluk hizmeti kat kat Bursa'ya kazandıracağız. Ayrıca, 'Bursa bugüne kadar hak ettiği payı alamamış' derse bir insan bizi suçlamaz, bizden öncekileri suçlamış olur. Çünkü 12 Haziran'dan bu yana daha 6 ay geçti. '6 ay içinde bu olmamış derseniz' herhalde yanlış bir şey söylemiş olursunuz. O zaman bu sözü söyleyenler, farkında olmadan bu şehrin bakanı Faruk Çelik kardeşimizi de milletvekili arkadaşlarımızı da suçlamış oluyorlar. Biz de biliyoruz ki Faruk Çelik bakanımız bütün gücüyle Bursa'nın kalkınması için Bursa'ya hizmet gelmesi için elinden gelen çabayı göstermiştir. Bütün milletvekillerimiz Bursa için çalışmıştır. O zaman lafın nereye varacağını bilmeden 'Bursa'nın Ankara'da lobisi yok' derseniz yanılmış olursunuz, yanlış yapmış olursunuz. 'Birini seveyim de öbürünü yereyim' diye düşünenlerin, lafın nereye varacağını da bilmesi lazım. Bursa'nın sahibi var kardeşim. Lobisi de bakanı da milletvekili de hükümeti de partisi de var hiç merak etmeyin.'' Bülent Arınç, bir gazetecinin, ''AK Parti hükümetinden önce temeli atılıp inşaatı yarım kalan, sizin tamamladığınız kaç tesis var?'' sorusuna ise ''Mecliste bir usul vardır; 'sorunuza yazılı cevap vereceğim' diye. Dün Bursa'da 1995 yılında temeli atılmış, öylece kalmış bir tesisi ayağa kaldırdık. O zaman bitirilseydi belki de birkaç yüz milyara bitecek olan tesisi biz şimdi 30 trilyonun üzerinde para vererek yapmaya çalışıyoruz'' yanıtını verdi. Toplantıya, Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk de katıldı.