Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Ankara Sanayi Odası Başkanlığı ile Türkiye İsrafı Önleme Vakfı, ''Başkentte israfın önlenmesi'' için ortak bir çalışma ve işbirliği başlattı.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı Basın Merkezi'nde düzenlenen toplantıda, aralarında zaman ve kaynak kullanımının da yer aldığı bir çok alanda israf yapıldığını söyledi. İsrafın bir 'hastalık' olduğunu ifade eden Çiçek, israfın en çok geri kalmış toplumlarda ortaya çıktığını belirtti.
Türkiye'nin de bir israf toplumu olduğuna işaret eden Çiçek, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Ankara Sanayi Odası Başkanlığı ile Türkiye İsrafı Önleme Vakfı'nın, ''başkentte israfın önlenmesi'' için başlattığı kampanyanın üzerinde önemle durulması gerektiğini söyledi.
''Türkiye'nin bütçesi bugün büyük ölçüde faiz yükü altındaysa en az bunun yarısı israftan kaynaklanıyor'' diyen Çiçek, kaynakların iyi kullanılmaması halinde eğitimden, sağlığa kadar yaşam kalitesinin yükseltilmesinde kaynak sıkıntısı çekilebileceğini kaydetti.
Emeklilik yaşının geçmiş dönemlerde 38-40 gibi yaş dilimlerine çekildiğini ve bu kişilerin tecrübelerinden yararlanılmadığını bildiren Çiçek, ''Bu da bir israftır. Erken emeklilik yüzünden israf edilen rakam 37 katrilyondur. 2008 yılı yatırım ödeneğinin 12 katrilyon olduğunu düşünürsek ne kadar önemli bir rakam olduğu ortadadır'' dedi. İsrafın toplumları geri bıraktığı gibi geri kalmışlığın da en önemli sebebi olduğunu belirten Çiçek, israf konusunda hiç kimsenin masum olmadığını savundu.
Kaynakların verimli kullanılması konusunda enerjide de tasarruf sağlanması gerektiğini ifade eden Çiçek, su ve enerjide yapılacak tasarrufun, ülkeye çok büyük kazanım sağlayacağını söyledi. Düzenlenen kampanyanın toplumda ilgi görmesini dilediklerini belirten Çiçek, tasarrufun bir alışkanlık haline gelmesi gerektiğine dikkat çekti. Karşılaşılan her sorun karşısında mutlaka bir ceza türünde yaptırım uygulanmaması gerektiğini belirten Çiçek, ''Bu kampanyayla insanları 1 dakika için bile olsa tasarrufu düşünmeye sevk ettiğimizde, başarılı olunmuş demektir. Tasarruflu davranış toplumsal bilinçtir. Her olay karşısında insanların önüne bir zabıta ve polisle çıkamayız'' dedi.
Suda israfa dikkat
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek de belediye olarak her konuda israfın önlenmesi için çalıştıklarını ama en fazla su konusunda yapılacak tasarrufun üzerinde durduklarını belirtti. Ankara'nın su konusunda kıt kaynaklara sahip olduğunu ifade eden Gökçek, barajlardaki su seviyesinin 146 milyon metrekübe kadar düştüğünü bildirdi.
Kesikköprü Barajı'ndan getirilen su olmasa Ankara'nın susuz kalacağını kaydeden Gökçek, ''Ankara'ya Kesikköprü'den su temin ettik, 20 yıl garanti elde ettik diyoruz ama israf devam edecek olursa zaman içinde çok ciddi sıkıntı içine girebiliriz'' dedi.
Gökçek, vatandaşların ''Kesikköprü'den su geldi'' diye suyu bol kullandığını, bu nedenle kente verilen günlük su miktarının buharlaşmayla birlikte 1 milyon metrekübü aştığını söyledi.
Ankara'ya verilen günlük su miktarının çok yüksek olduğuna işaret eden Gökçek, ''Geçen yıl su tasarrufuna ciddi şekilde riayet edilmiş. 670 bin metrekübe kadar düşmüş. Bu sene ise 150 bin metreküp artmış. Bu da israftan kaynaklanıyor. Mahalle ortalarında hala güldür güldür suyla halı yıkanıyor. Vatandaşları tasarrufa çağırıyorum. Bu sayede Ankara'nın su sıkıntısı düşük
düzeyde tutulacaktır'' dedi. Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir ise dünyada nüfusun artması ve ticaretin gelişmesine paralel olarak tüketimin de arttığını, ancak artık dünyanın bu yükü kaldırmadığını vurguladı. Özdebir, dünyayı yaşanabilir kılmak için tasarrufun şart olduğuna dikkati çekti.
Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Aziz Akgül de Türkiye'de 2007 yılında 214 milyar YTL'nin israf edildiğini bildirerek, gereksiz, amaçsız ve yararsız faaliyetler ile harcamalardan kaçınılması gerektiğini söyledi.
Bu tutarın tasarruf edilmesi durumunda toplam 2 milyon 739 bin derslikli 171 bin adet okul yapımı veya toplam 3 milyon 379 bin yataklı 11 bin 263 adet hastane yapımı veya 68 milyon vatandaşa yıllık 3 bin 147 YTL 'sürekli vatandaşlık geliri' verilmesine kadar, bir çok alanda değerlendirilebileceğini belirten Akgül, israfı önlemenin asla cimrilik olmadığını kaydetti.
Akgül, tasarrufu, 'büyük bir insani ve ahlaki değer' olarak algıladıklarını ifade etti.
Bir gazetecinin ''Tasarruf konusunda somut olarak ne gibi çalışmalar yürütülecek?'' şeklindeki sorusuna Özdebir, gelişmiş ülkelerde 6 kat daha az enerji harcayarak üretim yapılabildiğini, bu doğrultuda kendilerinin de enerji verimliliği konusunda oda üyelerini eğittiklerini söyledi.
Özdebir, sanayicileri daha az enerji harcayan motorlar seçmeleri konusunda
bilgilendirdiklerini, ayırca ısı kaybının önlenmesi amacıyla yalıtım konusunda çalışma
yürüttüklerini belirtti. Özdebir, yeni ASO binasını aydınlatmak için de sadece bir evin avizesi kadar enerji tüketen ve büyük ölçüde tasarruf sağlayan teknolojiden yararlandıklarını kaydetti.
Gökçek de aynı soruya israf konusunda özellikle su üzerinde durduklarını, bunu sağlamak için vatandaşı tasarrufa teşvik edecek çalışmalar yaptıklarını bildirdi.