Politika

Anayasa değişiklik paketi Anayasa Mahkemesi'nde

CHP, TBMM'de kabul edilen anayasa değişikliği paketinin bazı maddelerinin iptali amacıyla 111 imzayla Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.

14 Mayıs 2010 03:00
T24 - CHP, TBMM'de kabul edilen anayasa değişikliği paketinin bazı maddelerinin iptali amacıyla 111 imzayla Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.

Dilekçede, 97 CHP milletvekilinin yanı sıra 7 bağımsız, 6 DSP'li ve 1 DP'li milletvekilinin imzası yer alıyor.

CHP milletvekilleri dışında, DP Rize Milletvekili Mesut Yılmaz, Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç, Eskişehir Bağımsız Milletvekili Tayfun İçli, Balıkesir Bağımsız Milletvekili Hüseyin Pazarcı, İzmir Bağımsız Milletvekili Harun Öztürk, İstanbul Bağımsız Milletvekili Ahmet Tan, Ankara Bağımsız Milletvekili Emrehan Halıcı, Manisa Bağımsız Milletvekili Erdoğan Yetenç, DSP İstanbul Milletvekilleri Ayşe Jale Ağırbaş, Hüseyin Mert, Süleyman Yağız, Hasan Macit, DSP Adana Milletvekili Mustafa Vural, DSP Denizli Milletvekili Hasan Erçelebi de dilekçeye imza koydu.

Başvuruda, öncelikli olarak, şekli itirazlar sıralandı. Dilekçede, Anayasa değişikliğinin, tümüyle milletvekili iradesine dayalı bir öneri niteliğini taşımadığı, Başbakan'ın başkanlığında bir "tasarı" gibi hazırlandığı; daha sonra hazırlanan metne sadece AK Parti TBMM Grubundaki milletvekillerinin imzalarının alınması yoluyla bir teklif görünümü kazandırılarak, Anayasaya uygunluğun sağlanmaya çalışıldığı iddia edildi.

Başvuruda, "Ancak bu durum, Anayasa değişikliği teklifinin, teklif görünümü verilmiş bir kanun tasarısı olduğu gerçeğini değiştirmeye yetmemektedir. Kaldı ki bizzat Başbakan bile, bu Anayasa değişikliği teklifinden çoğu kez 'tasarı' olarak söz ederek, durumu açıkça ifade etmiş; durum, kamuoyunca da böyle algılanmıştır. Oylama sürecinde AK Parti'nin 3 kez grup toplantısı yapması, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'ya tarih yazarsınız ya tarih bizi siler' açıklaması da değişiklik önerisinin bizzat Başbakanca sahiplenildiğini ortaya koymaktadır" görüşüne yer verildi.

Bunun, Anayasanın 175. maddesinin 1. fıkrasına aykırı olduğu belirtildi.

Başvuruda, bunun, Anayasanın 2. maddesinde belirtilen ve hukuk güvenliği temel unsuru olan hukuk devleti ilkesine de aykırı olduğu da iddia edilerek, "Bu aykırılık, Anayasanın 2. maddesindeki hukuk devleti ilkesinin Anayasa'nın 4. maddesindeki değiştirilmezlik ilkesine aykırı olarak değiştirildiği anlamına gelmektedir. Bu da yasa koyucuya yetki tanınmamış bir husustur ve Anayasa'nın 2. ve 4. maddelerine aykırıdır" denildi.


"Teklif görünümü verilmeye çalışılmış tasarı"

Başvuruda, şöyle devam edildi:

"Belirtilen bu hususlar 'teklif' unsuru ile ilgili olduğundan Anayasa Mahkemesi'nin denetim alanı içinde kalacağı kuşkusuzdur. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi'nin 7 Mayıs 2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunu, tüm hükümleri bakımından şekil açısından denetleyerek Anayasa'nın 175. maddesine aykırı biçimde, teklif görünümü verilmeye çalışılmış bir tasarı olarak önerildiği gerekçesiyle iptal etmesi gerekmektedir. Aynı zamanda bu Anayasa değişikliği önerisi, bir tasarı niteliği taşıması bakımından, hukuk güvenliği temel unsurlarından birisi olan ve Anayasamızın 2. maddesinde açıklanmış bulunan hukuk devleti ilkesini değiştirici niteliği nedeniyle Anayasanın 2. ve 4. maddesine de aykırı düşmüştür. Bu da bir
başka iptal nedenidir."


"Stok imza"

Başvuruda, teklif verilirken "stok imza" olarak adlandırılan, milletvekillerinden hangi konuda kullanılacağı belirtilmeden önceden alınan imzalar konulduğu, aralarında TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'in de imzasının bulunduğu ifade edildi.

Teklifin Anayasa Komisyonuna sunulmasından sonra, 61 milletvekilinin tekliften imzalarını çektiği, geri çekilen teklifin daha sonra yeni imzalarla yeniden verildiği anımsatılan başvuruda, komisyon aşamasında da şekli yanlışlıklar yapıldığı öne sürüldü.

Başvuruda, "Bu durum 'teklif' aşamasıyla ilgili ve söz konusu kanunun tüm maddelerini ilgilendiren bir şekil aykırılığıdır ve Anayasa Mahkemesinin denetim alanına gireceği açıktır. Bu nedenle Anayasa Mahkemesinin, bu kanunun tüm maddelerini, açıklanan gerekçelerle Anayasanın 2, 4, 87 ve 95. maddelerine aykırı olduğu için iptal etmesi gerekmektedir" denildi.


"Oy gizliliğine uyulmadı"

Değişikliğin TBMM Genel Kurulu'ndaki oylamaları sırasında "oy gizliliğine uyulmadığı" da ifade edildi.

Oylamalara ilişkin fotoğraf, CD, gazete kupürleri, görüşme tutanakları gibi belgelere yer verilen başvuruda, bazı milletvekillerinin, diğerlerinin oy pulunu gördüğü, oy zarfını denetlediği, oy kabinine birlikte girdiği iddia edildi.

Başvuruda, "Oylamalarda, gizlilik ilkesinin ihlal edildiği açık olarak görülmektedir. Böyle bir durum, Anayasanın 175. maddesine açıkça aykırıdır ve bu aykırılık, kanunun 1. tur oylamalarında söz konusu olsa bile, kanunun tümünü geçersiz kılacak niteliktedir. Çünkü, kanunun 2. tur oylamaları ve tümü hakkındaki oylama, 1. tur oylamaların hazırladığı zemin üzerinde yapılmaktadır" denildi. Bu bakımdan, Anayasa değişikliğinin tümünün iptal edilmesi talep edildi.


CHP'li Okay'dan açıklama

CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay, Anayasa değişikliğinin iptali 111 imzayla başvuruda bulunduklarını söyledi.

Dilekçelerinde gerekçelerin çok somut olduğunu, öncelikle yönteme ilişkin itirazlarının bulunduğunu ifade eden Okay, değişikliğin, bir Hükümet tasarısı gibi geldiğini savundu.

Okay, oylamalarda gizlilik kuralına uyulmadığını, ilk teklifteki imzaların bazılarının sonradan geri çekildiğini, bu teklifin göz ardı edildiğini, içtüzük ihlali yapıldığını öne sürdü.

"İvedilik" tartışması olduğuna işaret eden Okay, "Meclis İçtüzüğünün 93. maddesinin 3. fıkrası ile Anayasanın 175. maddesinin 1. fıkrası arasında bir aykırılık var. İçtüzük, 2. turda o madde üzerinde değişiklik önergesi varsa görüşülür diyor. Anayasada ise 2 kez görüşme yapılır hükmü var. Ancak 2. turda 2 kez görüşme yapılmamıştır, sadece değişiklik önergeleriyle ilgili görüşme olmuştur. Bu bağlamda ivedilik kuralı yerine gelmemiştir. Bir anayasa ihlali vardır. HSYK ve Anayasa Mahkemesi ile bunlara ilişkin bağlantılı maddeler, Anayasanın değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez, 2. maddesinde yer alan demokratik hukuk devleti ilkelerine aykırı olduğunu ifade edeceğiz. Kuvvetler ayrılığı ilkesi, yargı bağımsızlığı, yargıç teminatı ortadan kaldırılıyor. Kuvvetler ayrılığı, kuvvetler birliği haline dönüştürülüyor" dedi.

Okay, imzaların 111'e ulaştığını, bunlar arasında DP Rize Milletvekili Mesut Yılmaz'ın da imzasının yer aldığını belirtti.


"Yaralayıcı bir açıklama"

AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş'ın, MYK öncesi açıklamalarını da değerlendiren Okay, "Gayriciddi, bir grup başkanvekiline yakışmayan üslupta, incitici, kaba, yaralayıcı bir açıklaması var" dedi.

"Siyasetin nezaketinin unutulduğunu, AK Partililerin bunu alışkanlık haline getirdiğini" ileri süren Okay, "Elitaş'a, bu konuda, hukuk bilgisinden yoksun kimliğine, cevap vermeye gerek dahi görmüyorum. Kendisine bir tavsiyede bulunuyorum: Bir milletvekili ağırlığı, ciddiyeti, bir grup başkanvekili sorumluluğu içerisinde açıklama yapmaya çalışsın. Eğer böyle kelimeleri bulamıyorsa, çenesini kapasın, bilip bilmediği konulara karışmasın" görüşünü savundu.

Deniz Baykal'ın, CHP Genel Başkanlığından istifasına ilişkin soruları da yanıtlayan Okay, CHP'lilerin, Deniz Baykal'ı yeniden başlarında görmek istediğini dile getirdi.

Kurultayda genel başkan adaylarına ilişkin bir soru üzerine Okay, "CHP'lilerin öncelikli talebi bu. Biz, Sayın Genel Başkan'ın, bu konudaki tasarrufundan, iradesinden vazgeçmesi umudu içerisindeyiz" dedi.