Politika

ANAVATAN tarih oldu, merkez sağ birleşti

DP ile ANAP aynı salonda dönüşümlü olarak yaptıkları iki ayrı kongreyle bütünleşme sürecini tamamladı. ANAP Demokrat Parti’ye katıldı.

01 Kasım 2009 02:00
DP ile ANAP aynı salonda dönüşümlü olarak yaptıkları iki ayrı kongreyle bütünleşme sürecini tamamladı. ANAP Demokrat Parti’ye katıldı.

Milliyet gazetesinden Aydın Hasan'ın haberinde DP ile ANAP aynı salonda dönüşümlü olarak yaptıkları iki ayrı kongre ile bütünleşme sürecini tamamladı. 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın 12 Eylül askeri darbesinin ardından 1983’te kurduğu ANAP, kendini feshederek tarihe karışırken, birleşme Demokrat Parti (DP) çatısı altında sağlandı. Böylece, iki partinin 2007 genel seçimleri öncesinde fiyaskoyla sonuçlanan birleşme çabaları sonuca ulaştı.

Blok liste ile gidilen seçim sonucu, DP’nin yönetimine eski Başbakan Mesut Yılmaz, eski Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Celal Doğan ve eski DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Bayar da girdi.

Siyasi tarihte ilk

Türk siyasi tarihinde iki parti ilk kez aynı salonda dönüşümlü olarak kongrelerini yaptı. Atatürk Spor Salonu’nda yapılan DP kongresinde, ANAP’ın yönetim organlarında temsili için tüzük değiştirildi ve Genel İdare Kurulu (GİK) üye sayısı geçici olarak 100’e çıkarıldı. DP’nin var olan 50 üyesi yerini korurken, ANAP’tan yeni 50 üye seçildi.
 
ANAP kongresinde, gizli oylamayla partinin feshine karar verildi. ANAP da tarih oldu, merkez sağ birleşti

Ardından DP kongresinde katılımın onaylanmasıyla, iki parti arasındaki bütünleşme tamamlandı.

Moğol istilası

DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk ile ANAP Genel Başkanı Salih Uzun, kongre salonuna birlikte geldi.

Uzun, “Türk siyaseti şu anda adeta bir Moğol istilasıyla karşı karşıya” dedi.

Başbakanlık rejimi

Cindoruk, demokratik açılım çalışmalarını eleştirerek, “Açılım dediler, dağdan gelen bir gerilla müfrezesine yenik düştüler. Şehit anaların, babaların, gazilerin acıları üstüne acı koydular. Türkiye’de Başbakanlık rejimi var. Ne derse o oluyor. Bu, derebeylik idaresidir, monarşidir, krallıktır. Bu partinin görevi Başbakanlık sistemine son vermektir” dedi. Cindoruk, şunları söyledi:

Vergi dairelerine baskı

“Yargıyla, askerle, öğretim üyeleriyle, basınla kavga... Devletin vergi dairelerine baskı kurduğu bir dönemi siyasi hayatımda görmedim. Devlet, ağırlığını, baskısını vergi dairesine, ticari alana taşırsa, kayıt dışına kayan bir büyük ticari alanla karşılaşırsınız. Bütün sıkıntıların kaynağında fail Başbakan’dır. Başbakan, partisini, basını, muhalefetini hiçe sayarak, Türkiye Cumhuriyeti’ni kişisel bir şekilde idare ediyor. Bir kral, bir monark gelecekse cumhuriyete, demokrasiye ne ihtiyaç var? Başbakan, Pakistan’da bir özlemini dile getirdi. Pakistan parlamentosu yasaları ittifakla çıkarıyormuş. İttifak özentisi içindeyseniz, demokratik değilsiniz. Eğer Pakistan’a özeniyorsanız, gidin Pakistan’da başbakanlık yapın.”

Ergenekon soruşturması çerçevesinde yaşanan gelişmeleri ve tutuklamaları eleştiren Cindoruk, “Bugün Başbakan Silivri’de ‘savcı’, vergi hukukunda ‘yargıç’ haline gelmiştir. Silivri kampında tutuklu bulanan sanıklar için üzülüyorum. O kampın çabucak boşaltılmasını bekliyorum. Mehmet Haberal’dan terörist yaratanlar, o gerilla müfrezesini karşıladıkları zaman ıstırap duymadılar mı? Mehmet Haberal’dan, Mustafa Özbek’ten, Mustafa Balbay’dan, Tuncay Özkan’dan terörist olur mu? Olursa, bir hukukçu olarak bunların delillerini istiyorum” diye konuştu.

Solculara da açığız

DP’ye katılım çağrısında bulunan Cindoruk, “Bu merkez, şehir merkezi gibidir. Solculara da sağcılara da açıktır. Bulvarlar, caddeler... Hepsi şehir merkezine çıkar” dedi.

Acemi Özal selamı
 
İki partinin birleşme kararından sonra Cindoruk ile Uzun kürsüye birlikte çıktı. Cindoruk, “Artık biz de biraz ANAP’lıyız” diyerek, Özal’ın ANAP selamını verdi ancak ellerini yanlış birleştirdi.

Yüksek oyla fesih

ANAP delegesinin yüksek bir oy oranıyla partilerinin feshi yönünde oy vermeleri dikkat çekti.  Oylamada, beyaz (evet) ve kırmızı (hayır) pusulalar kullanıldı. 704 delegenin oy kullandığı oylamada, ANAP, 678 delegenin oyuyla siyasi hayatına son verdi. 18 delege feshe “hayır” derken, 8 oy geçersiz sayıldı. Bütünleşmenin perde gerisindeki mimarlarından biri olan 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel salona gelmedi.