Politika

ANAP'ta 4 aday yarışacak

Anavatan'ın 26 Ekim'deki kongresinde genç adaylar yarışacak. 4 adayın da ortak vaadi, 'Özal misyonu'nu hayata geçirmek.

21 Ekim 2008 03:00
Anavatan'ın 26 Ekim'deki kongresinde genç adaylar yarışacak. 4 adayın da ortak vaadi, 'Özal misyonu'nu hayata geçirmek. Köşk seçiminde Meclis'e girilmemesi ise en büyük hatalardan biri olarak gösteriliyor. 

Turgut Özal'ın 'dört eğilim' temeli üzerine kurup iktidar yaptığı Anavatan Partisi, 26 Ekim'de, borcundan dolayı genel merkez binasının elektriği ve telefonu kesilmiş bir halde kongre yapacak. Genel başkanlığa dört isim adaylığını açıkladı: Ahmet Özal, Metin Karadayı, Salih Uzun ve Murat Akdeniz.
Uzun ve Akdeniz, partide halen genel başkan yardımcısı olarak görev yapıyor. Özal ve Karadayı, bu iki adayın, partiyi tabana vurdurmakla suçladıkları Genel Başkan Erkan Mumcu ve Mesut Yılmaz tarafından desteklendiğini ileri sürüyor.

AHMET ÖZAL: Muhafazakâr tabanı rencide ettik

Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal soyadının avantajına babasının misyonunu eklemeyi hedefliyor. Partide beklenen değişimi sağlayabileceğine inanıyor. Genç ve tecrübesiz isimlerin elinde partinin yok olacağını söylüyor. Uzun ve Akdeniz'i Mumcu'nun desteklediğini iddia ediyor. Özal, şunları kaydediyor: "Partiyi dibe vurduran genel merkeze karşı farklı aday olarak bir tek ben varım. Anavatan seçime girmedi, 18 ilde teşkilatı yok, genel merkezin elektrik ve telefon hatları kesik. Bütün bunlar olurken, diğer adaylar kararların içindeydi. Kazanırsam Özal misyonunu yeniden ikame edeceğim." Özal, partinin dibe vurmasının en önemli sebebi olarak Köşk seçiminde Meclis'in boykot edilmesini görüyor. Özal, "O gün, Anavatan için deprem günüydü." ifadesini kullanıyor. Muhafazakâr insanların rencide edildiğini dile getiriyor. Özal'a göre Anavatan kritik eşikte: Bu kongreyle ya var olacak ya da bu son kongresi olacak.

MURAT AKDENİZ: Anavatan her seçime girecek

Genel başkan yardımcısı Murat Akdeniz, 1967 Çorum doğumlu. Akdeniz'e göre ülkenin merkez sağda güçlü bir yapıya, alternatife ihtiyacı var. Akdeniz, Anavatan'ı eski günlerine döndürmek için yola çıktığını savunuyor. Sadece Özal misyonuna değil, partinin tüm geçmişine sahip çıkacağını vurguluyor: "Partinin bir dönemine sahip çıkıp diğer dönemlerine mesafeli olmayacağım. Özal, Akbulut, Yılmaz, Özdemir, Nas ve Mumcu dönemleri bir bütündür ve kendimizi bu tüm dönemlerin devamı kabul edeceğim. Anavatan'ın dibe vurması bir sürecin sonucudur, bir olayın değil. Biz Anavatan'a bir daha seçime giremediği bir dönem yaşatmayacağız. İlk hedefimiz mart ayındaki yerel seçimler olacak. Biz yönetime geldiğimiz zaman yepyeni bir Anavatan olacak, eski günlerine yeniden dönecek."

SALİH UZUN: Kuruluş felsefesinden uzaklaştık

Genel Başkan Yardımcısı Salih Uzun,1970 doğumlu. Bürokraside değişik görevlerde bulundu. Ülkenin en büyük ihtiyacının kavgasız, ihtilafsız bir ortam olduğu görüşünde. Anavatan'ın kuruluş felsefesine sahip olunduğu takdirde bunun gerçekleşeceğini düşünüyor. Uzun, şöyle devam ediyor: "Türkiye yeniden Özal'ın siyaset anlayışına gerek duyuyor. Özal'ın sürekli altını çizdiği kavgasız, ihtilafsız Türkiye'yi hedefleyen bir siyasetin nüvesini bu kongre teşkil edecektir. Anavatan'ın dibe vurmasını tek nedene bağlamak doğru olmaz. En önemli ve genel sebep, kuruluş felsefesinden uzaklaşmaktır. Partinin omurgasını ve vicdanını temsil eden kişilerle birlikte hareket edeceğim."

METİN KARADAYI: Köşk seçiminde büyük darbe yedik

Metin Karadayı, en genç aday; 1971 İstanbul doğumlu. Aslen Sinoplu, serbest muhasebeci ve mali müşavir. 22 Temmuz seçimlerinin hemen ardından 4 Ağustos 2007'de adaylığını açıklamıştı. 14 aydır teşkilatları geziyor. 37 yaşındaki Karadayı, genel merkezin kendisini yok saydığını; ancak kongreyi ilk turda kazanacağını iddia ediyor. Diğer adayları, "Teşkilatlardan gelen telefonlara çıkmayanlar şimdi gezip bana oy verin diyor." diye eleştiriyor. Partinin cumhurbaşkanlığı seçimine girmemesinin hatalar zincirinin bir parçası olduğu düşüncesinde. Vaatleri arasında 'Özal misyonuna dönüş' ilk sırada. Karadayı, Anavatan'ın dibe vurmasının sebeplerini şöyle anlatıyor: "Partinin tarihine, misyonuna aykırı kararlar verildi. Milletten koptuk. Milletin inançlarına, değerlerine layık olacak siyasi irade gösterilemedi. Cumhurbaşkanlığı seçimine girilmemesi en büyük darbelerden birini vurdu. Anavatan temsilcileri Meclis'te olmalıydı o gün. Yönetime geldiğimizde yerel seçimlere katılacağız."