Berlin’de cinnet geçiren Orhan Subay, altı çocuk annesi 31 yaşındaki eşi Sema Subay’ı oturduğu evin çatısına çıkartıp, tekbir getirdikten sonra kafasını koparıp aşağı attı. Orhan Subay’ın cinayeti sevgilisi Leyla adındaki İranlı kadın nedeniyle işlediği iddia edildi.
Almanya’nın başkenti Berlin’de cinnet geçiren 33 yaşındaki inşaat işçisi Orhan Subay, 14 yıllık eşi 31 yaşındaki Sema Subay’ın kafasını kesti. Ahmet varlı'nın Hürriyet gazetesindeki haberine göre; korkunç cinayeti önceki gece saat 01.00’de işleyen Orhan Subay adlı Türk, karısını öldürmeden önce üç kez tekbir getirdi.
Eşini geçen cuma günü Türklerin yoğun olarak yaşadığı Kreuzberg’de uzatmalı sevgilisi ile gören Sema Subay, eşi Orhan ile tartıştı. Çıkan tartışmadan sonra Orhan Subay, altı çocuğun evde uyuduğu sırada eşini bıçak zoru ile oturduğu apartmanın çatısına çıkardı. Bağrışmalar üzerine pencereye çıkan komşular olayı gördü. Komşuların tüm ısrarlı yalvarmalarına rağmen boynuna bıçak dayadığı eşini serbest bırakmayan Orhan Subay, herkesin gözleri önünde üç kez tekbir getirdikten sonra eşinin kafasını kesip, beş katlı binanın çatısından aşağı attı. Daha sonra da olay yerine gelen polislere teslim oldu.
Sekiz çocuk babası
Komşuları talihsiz kadın ile eşi arasında sık sık tartışmaların ve kavgaların çıktığını anlatırken, Sema Subay ile Orhan Subay’ın İranlı Leyla adlı kadın yüzünden kavga ettikleri öğrenildi. İkili dört yıl ayrı yaşarken, Sema’nın eşi Orhan’a olan sevgisi nedeniyle yeniden barıştıkları da kaydedildi. İkilinin Ömer (13), Ercan (10), İsmail (9), Zelal (4) ve Zemzem (2.5) ile 11 aylık bir bebekle birlikte altı çocuğu vardı. Orhan’ın ayrıca sevgilisi Leyla’dan da Dijar (11) ve Mercan (8) adlı iki çocuğu bulunduğu, bu çocukları da zaman zaman eve getirdiği ve eşi Sema’nın baktığı öğrenildi.
İntihar etmek istiyordu
Cinayetten bir gün önce arkadaşlarına dert yanan Sema Orhan, “Bıktım artık. Canıma kıymak istiyorum ama altı çocuğum var. Onlara kim bakacak? Onlar için canıma kıymıyorum” dediği öğrenildi. Sema Orhan’ın eşinin diğer iki çocuğu ile de yakından ilgilendiği ve o çocuklara da zaman zaman baktığı bildirildi. Anneleri ölen, babaları da hapse giren altı çocuk, gençlik dairesi tarafından bir bakım evine yerleştirildi.