T24- Almanya Bilim Konseyi’nin ilahiyat fakülteleri kurulmasına ilişkin önerisi, imamların gelecekte Almanya’da yetiştirilmesine olanak sağlayacak.
Deutsche Welle'in haberine göre, uzmanların görüşü, imamların Almanya’da öğrenim görmesi özellikle göçmen kökenli Müslüman gençler ve çocuklar açısından önem taşıyor. Zira, Almanya’da camiler dinî eğitimin yanı sıra gençlere yönelik çalışmalar da yapıyor. Berlin’de Konrad Adenauer Vakfı tarafından düzenlenen "Uyum Sürecinde İmamlar ve Camiler" başlığını taşıyan iki günlük kongrenin son gününde, cami ve imamların eğitimdeki rolü ele alındı.
Camilerin kültür merkezi işlevi
Almanya İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre ülkede yaklaşık 2 bin cami bulunuyor. İslam uzmanı Kathrin Klausing, Almanya’da camilerin çoğunun ibadetin yanı sıra sosyal çalışmalar için de kullanıldığına dikkat çekiyor ve şöyle konuşuyor:
”Genellikle hafta sonlarında camilerde çeşitli alanlarda kurslar düzenleniyor. Bu kurslar dinî eğitimin yanı sıra dil, çeşitli müzik enstrümanlarının öğretilmesi gibi kültürel konularda olabiliyor. Camiler aynı zamanda kimliğin oluşmasında önemli bir etken. Mesela Ramazan gibi özel aylarda neredeyse her camide iftar yemeği sunuluyor.”
Gençlere yönelik çalışmalar
Almanya’da camilerde yapılan sosyal faaliyetlerin önemli bölümünü gençlere ve çocuklara yönelik çalışmalar oluşturuyor. Duisburg-Essen Üniversitesi Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ursula Boos-Nünning, camilerin bu çalışmalarla önemli bir boşluğu doldurduğunu belirtiyor ve şunları kaydediyor:
”Neredeyse her camide eğitim alanında ve gençlere yönelik özel çalışmalar yapılıyor. Eğitim konusunda genellikle öğleden sonraları öğretmenler ev ödevlerine yardım ediyor. Gençlere yönelik çalışmalarda ise boş zamanları değerlendirmek için faaliyetler düzenleniyor. Bunlar arasında Fantasialand adlı oyun parkına gezi veya futbol turnuvaları bulunuyor. Böylelikle de Almanya’da göçmen kökenli gençlere yönelik çalışmalardaki eksiklikleri kapatıyorlar.”
Almanya’daki camiler Müslüman örgütlerden birine bağlı olarak dernek statüsünde faaliyet gösteriyor. Eğitim bilimleri uzmanı Boos-Nünning, bu sosyal çalışmaları imamların tek başına yürütemeyeceğini vurguluyor. Cami derneğinin yönetim kurulu ve bağlı oldukları örgütün bu sosyal çalışmalarda destek verdiğini belirten Boos-Nünning örneğin çocuğu uyuşturucu kullanmaya başlayan bir aileye imamın farklı şekillerde yol gösterebileceğini belirtiyor ve şöyle konuşuyor:
”İmam uyuşturucu maddeler konusunda danışmanlık yapmaya kalkmamalı veya hırsızlık yapan gençlere azarlar gibi nasihat vermemeli. Ama 'namaz kılarsan, bunlar geçer' de dememeli. Akıllı İmam bölgedeki ilgili kurumlarla işbirliği yapar.”
İmamın cemaati ile Alman kuruluşları arasında bir köprü olabileceğine işaret eden Boos-Nünning, imamlara meslek için eğitim verilmesini de desteklediğini ifade ediyor.
Osnabrück Üniversitesi Kültürlerarası İslam Çalışmaları Bölümü Öğretim Görevlisi Jörg Ballnus da, gelecekte imamların Almanya’da öğrenim görmesiyle gençlere daha kolay ulaşabileceklerine dikkat çekiyor. Zira böylelikle imamların gençlerin yetiştiği sosyal çevreyi daha yakından tanıma imkânı bulacak, vaazları Almanca vererek, gençlerin daha iyi anlamasını sağlayacak. Ballnus, gençlerin radikal eğilimlerden korunmasında imamların yardımcı olabileceğini belirtiyor:
”Radikal eğilimler belki gençlere çekici gelebilir. Çünkü ultra tutucu Müslümanların dindarlığı gençler için cazip olabilir. Burada ilerde imam olacaklara önemli bir görev düşüyor. Zira imamlar, ilahi tezleri öğretici konularla biraraya getirerek, ilerde bu tür radikal Müslüman gruplarla temas kurulması sonucu oluşan sorunları çözebilirler.”