Gündem

'Almanya ile Türkiye birbirine bağımlı'

Berlin’deki Türkiye - Almanya buluşması Alman basınında geniş yer tutuyor. Yorumlarda öne çıkan vurgu tarafların birbirine bağımlı olduğu. İşte Alman basınından özetler:

23 Ocak 2016 15:23


Frankfurter Allgemeine Zeitung: “Diplomasi geleneklerine göre ortada alışılmadık bir durum yok: Türkiye ve Avrupa Birliği yaklaşık 2 ay önce mülteci kriziyle baş edilmek için bir anlaşmaya vardı; şimdi de bunun ayrıntları üzerinde pazarlık ediliyor. Pazarlık tekniğine en az Avrupalılar kadar sahip olan Türkler, daha fazla para istiyor. Ayrıca bir de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu alışverişte asıl kârlı çıktığı husus olan vize serbestisini talep ediyorlar. O nedenle Alman ve Avrupalı siyasetçilerin Türkiye'den mülteci akışının azalmadığı yönündeki şikayetleri danışıklı dövüş. Avrupalılar ticaretin kendi üzerlerine düşen kısmını yerine getirmedikçe, Ankara da kendi payına düşeni yerine getirmeyecektir.”

Die Welt: “Angela Merkel ve Türkiye birbirine bağlanmış ayaklarla şubat ayı ortasındaki Avrupa Birliği zirvesine doğru koşuyor. Merkel ve Başbakan Ahmet Davutoğlu cuma akşamı bunu açık seçik ilan etti. İki taraf da birbirine bağımlı. Ankara yaz sonunda mülteci kamplarını açarak krizi önemli ölçüde zorladı. Merkel de istişare toplantısında Ankara'nın en önemli dileğine taş koydu. Alman-Türk vize serbestisi olmayacak. En azından şimdilik olmayacak zira bu bir başlangıç hediyesi değil. Kaldı ki vize serbestisi şu sıralarda güvenlik konusuyla yakından ilişkili ki bu sadece Almanya açısından da geçerli değil.”

Berliner Zeitung: “Avrupa'daki mülteci kriziyle birlikte daha da tecrit olmamak için Merkel'in Türkiye'nin somut yardımına ihtiyacı var, ancak bu partnerin yakın ve Ortadoğu'da tırmanan krizde oynadığı siyasi ve askeri rol şüpheli olmanın da ötesine geçmiş durumda. Ancak eğer Merkel ve Davutoğlu'nun ortak mesajına bakılacak olursa, şimdilik herkes çelişki ve farklılıkları bir yana bırakmaya hazır. Davutoğlu'nun Berlin ziyareti Almanya, Avrupa ve Türkiye'nin mülteci krizinde nasıl ve ne pahasına işbirliği yapabileceği noktasında somut sonuçlar üretmekten uzaktı. Ziyaret, siyasi diplomasinin uyuşmaz olanı bir şekilde birbirleriyle buluşturmak olduğunu da ispatladı. Türkiye bir partner. Partner seçme lüksü artık yok.”

Mannheimer Morgen: “Merkel mülteci sayısını hızlı ve kalıcı bir biçimde düşürme sözünde Türkiye'nin tavizlerine bağımlı. Bunun için insan hakları ihlallerini görmezden gelmesi gerekiyor. İster şantaj deyin ister reel siyaset bu Merkel'in ödemesi gereken bir bedel. Başbakan kırmızı halıyı serdi bile.”

Rhein-Neckar-Zeitung: “İroninin en küstah hali aleni yapılan övgüdür. Mesela Türkiye hükümet başkanı Davutoğlu'nun Angela Merkel'in Alman sınırını mültecilere açarak harika bir insanlık örneği gösterdiğini söylemesi de böyle bir şeydi. Göstericileri dövdüren, Doğu Anadolu'da sivillere karşı savaş yürüten bir adamın ağzından dökülen sözler, bunlar. Ama siyasette küstahlık galip geldiği için, Angela Merkel'e de bu riyakar övgüyü yağcılıkla karşılamaktan başka seçenek kalmadı.”

Reutlinger General-Anzeiger: “Türkiye, Almanya'nın zayıflığından olabildiğince faydalanıyor. Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu düşündüğünü söylemekten çekinmiyor. Daha yüksek bir mali ihtiyaç olduğunu söyledi, halbuki henüz iki taraf da taahhüt ettiği borcu ödemiş değil. Türkiye'nin mülteci akışını sınırlandırma çabasını yoğunlaştırması gerekiyor. Karşı taraftan Avrupa Birliği içinde sözü verilen 3 milyar euroluk Türkiye yardımını kimin ödeyeceği ise henüz belirsiz.”