Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, kısa bir süre önce ülkesinin ekonomik ve siyasi ağırlığının arttığını belirtmiş ve buna uygun olarak da dış politikada daha fazla sorumluluk üstlenmesi gerektiğini savunmuştu. Gauck’un bu çıkışının ardından Alman hükümeti Ukrayna krizinde daha fazla girişimde bulunmaya başlarken, Savunma Bakanı Ursula von der Leyen de ordu için gerektiğinde silahlandırılabilecek insansız hava araçları alınmasını düşündüklerini açıkladı.
Peki Almanya’nın uluslararası arenada gerçekten daha aktif olması gerekiyor mu? Alman kamuoyu ülkesinin dış politikası hakkında ne düşünüyor? Alman dış politikasının amacı ve görevleri ne olmalı?
TNS Infratest adlı kamuoyu şirketi Körber Vakfı için işte bu soruları 18 yaşın üzerindeki bin Alman’a yöneltti. Aldıkları yanıtların kendileri için sürpriz olduğunu dile getiren vakfın dış politika bölümünün sorumlusu Thomas Paulsen, Almanların 20 yıl önceki tutumu ile şimdiki arasında bir karşılaştırma yapma imkanı da bulduklarını dile getirdi. Paulsen, Almanların 20 yıl önce ülkesinin dış politikada daha etkin olmasını isterken bugün çoğunluğun daha çekimser bir tutum izlediğine dikkat çekti.
Almanlar aktif dış politika istemiyor
Paulsen, “İnsanlar, 1994 yılında Balkanlar’dan özellikle de Bosna’dan gelen korkunç haberlere ve fotoğraflara tanık oluyordu. 2014’teki durum ise bu kadar akut değil. Ukrayna'daki krizi Balkanlar'daki savaş ile karşılaştıramayız. Bir diğer nokta ise Alman kamuoyunun Afganistan’da tartışmalı bir başarı bilançosu olan askeri misyon nedeniyle karışık duygular içerisinde bulunuşu” diye konuştu.
Ankete katılan Almanların çoğunluğuna göre, Alman dış politikasının en önemli görevi dünya genelinde insan haklarını korumak. Katılımcıların yüzde 51’i dünya barışının korunmasının en önemli hedef olduğunu dile getirmiş. Ayrıca politikacıların yaptığı açıklamaların aksine Almanlar, müttefik ülkelerin güvenliğini daha az düşünüyor.
Almanlar ekonomik çıkarları hedefleyen bir dış politikayı da reddediyor. İstihdamın güvenliği, Alman halkının dış politik öncelikleri arasında oldukça gerilerde yer alıyor. 20 yıl önce yapılan ankette ise Almanların yarısından fazlası için istihdam, dış politikanın önceliklerinden biriydi. Körber Vakfı'ndan Thomas Paulsen’e göre, bu eğilimin nedeni konjonktür. Paulsen, o sıralarda Almanya'nın büyük bir resesyon krizinin pençesinde olduğunu belirtiyor.
Hangi ülkeler dost?
Almanya hangi ülkelerle daha sıkı işbirliği yapmalı, hangi ülkelerle daha az dostluk kurmalı? Bu soru da ankete katılanlara yöneltildi.
Dost ülkeler sıralamasında komşu Avrupalıların üst sıralarda yer aldığına dikkat çeken Thomas Paulsen, Çin'in ise ABD’nin önünde yer aldığını söyledi.
Almanların yüzde 53’ü ise Ukrayna krizine rağmen Rusya ile işbirliğini savunmuş. Anketten çıkan sürpriz sonuçlardan biri ise Almanların büyük bir bölümünün Türkiye ile sıkı bir işbirliğini reddetmesi. Bunu son dönemde yaşanan olaylara bağladığını belirten Paulsen, Twitter ve YouTube'la ilgili yasakların ve Gezi Parkı protestolarına müdahale şeklinin Almanlar üzerinde olumsuz etki yarattığını dile getirdi. Paulsen Almanların Türkiye'nin AB üyeliğini istemediğine de dikkat çekti.