Dünya

Alevilik Avusturya'nın 'İslam Yasası'na girdi

Meclis'te kabul edilen 'İslam Yasası'yla birlikte Avusturya’da görevlendirilen memur statüsündeki imamlar Türkiye’ye gönderilecek

26 Şubat 2015 16:14

Federal Meclis'te kabul edilen yeni yasa uyarınca, ülkede maaşları yabancı bir devletten alan imamlar, bir yıl içinde geri gönderilecek. Yeni düzenleme ile Alevi bayram ve anma günleri, resmi gün olarak kabul edildi. Böylece Alevilik de ilk kez bir ülkede yasalara girmiş oldu.

Avusturya'da yaşayan yaklaşık 500 bin Müslüman'ı doğrudan ilgilendiren yeni yasa şu unsurları taşıyor;

*  Din görevlilerinin Avusturya sosyal yaşamına vakıf kişiler olması düşüncesiyle yurt dışından memur olarak gelen ve kısa süre sonra ülkelerine dönen ve maaşlarını kendi devletlerinden alan imamların 1 yıl içerisinde ülkelerine gönderilmeleri kararlaştırıldı.

Buna göre Diyanet İşlerine bağlı olarak Avusturya’da görevlendirilen memur statüsündeki imamlar Türkiye’ye gönderilecek. Maaşlarını Avusturya devletinden alan imamlar ise görevlerine devam edebilecek.

* Cami dernekleri de dahil olmak üzere tüm İslami dernekler, anayasal kurum olan Avusturya İslam Cemaati’ne (IGGiÖ) bağlandı.

* Dini tatiller belirlenerek çalışan Müslümanlar için yeni haklar tanındı.

* Viyana Üniversitesi bünyesinde bir ilahiyat fakültesi açılması karar bağlandı.

* Askeri kışlalarda hastanelerde ve cezaevlerinde din görevlilerinin bulundurulması ve düzenli olarak görev yapmaları yasaya girdi. 

* Müslüman mezarlıkları açılması ve helal kesim yapmak gibi birçok alanda düzenlemeler yeniden yapılandırıldı.

 

Resmen tanındı

 

Avusturya'nın yaptığı yeni düzenleme ile, Alevilik de yasalara girdi, Alevi resmi bayram ve anma günleri tatil oldu. Yeni yasa ile beş önemli Alevi inanç günü yasada adlarıyla yer aldı. Kurban Bayramı, Aşure günü, Nevruz, Hızır ve Gadir Hum (Velayet) bayramı Alevi cemaatinin kutsal günleri olarak resmen tanındı. Ayrıca Viyana Üniversitesi bünyesinde kurulacak Teoloji Fakültesinde Aleviliğin ayrı, bağımsız bölüm olarak yer alması da karara bağlandı.

 

Türkiye yasalara tepkili işte çekinceler

 

Türkiye, Avusturya'da kabul edilen yeni yasaya tepkili. Türkiye'nin çekinceleri, Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü tarafından şöyle sıralandı;

* Yasadaki  dış finans yasağı ile Avusturya'daki camilerin ihtiyaçlarının ve çalışanların ücretlerinin yurt içi kaynaklardan karşılanması talep edilerek, özellikle Türkiye'den gelecek olan din görevlilerine engel olunmaktadır.

* Yasayla din görevlilerinin yanında bir başka ülkenin devlet görevlisinin memur ve yönetici olarak çalışması engellenerek,  böylelikle  ATİB (Avusturya Türk İslam Birliği)'nin başkanı olarak Din Hizmetleri Müşavirlerimizin ve mevcut din görevlilerinin çalışmalarına engel olunmaktadır.

* Yeni İslam yasası ile ülkedeki Müslüman varlığının en üst temsilcisi İGGİÖ (Avusturya İslam Cemaati) için özel bir kanun düzenlenmesi beklenirken yeni tanınan veya tanınacak olan dini cemaatlerle İGGİÖ sanki yeni kurulmuşçasına aynı koşullara tabi tutulmakta bu da  Müslüman cemaatin birlik ve beraberliğini parçalamaya, mevcut imkanlarını kısıtlamaya yönelik dayatmacı bir tutum ortaya çıkarmaktadır.

* Yasa  diğer dini cemaatlere verilen hakları Müslümanlara tanımamakta Anayasadaki eşitlik ilkesine aykırı,  ayrımcı bir tutum sergilemektedir.

 

'Avusturya 100 yıl geriye gitti'

 

Avusturya'nın kabul ettiği yeni yasadan en çok etkilenecek ülke olan Türkiye tepkili. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Avusturya'nın yeni yasa ile "100 yıl geriye gittiğini" söyledi.  Görmez, daha yasa görüşmeleri sürerken yaptığı açıklamada son dönemde Avrupa'da her ülkenin, kendine özgü bir İslam oluşturma çabasının bulunduğuna dikkat çekerek şunları söylemişti: Din konusu bir mühendislik konusu değildir. Ülke yöneticilerinin kendi ülkelerine özgü bir İslam oluşturma çabalarının beyhude bir çaba olduğunu belirtmek istiyorum. Bu yasa tasarısıyla aslında Avusturya dini özgürlükler konusunda 100 sene geriye gitmiş olur diye endişe ediyorum. Çünkü dini özgürlükler açısından pek çok kısıtlamayı beraberinde getiriyor. Oysa bugün çağdaş dünyada bir yasa tasarısı hazırlanırken o ülkede yaşayan bütün inanç mensuplarını dikkate alarak, bu düzenlemenin yapılması gerekiyor."