Dünyanın en etkin gazeteci kuruluşlarından Dünya Gazeteler Birliği'nin (WAN-World Association of Newspapers) Başkanı Gavin O'Reilly ve Avrupa Gazete Yayımcıları Birliği'nin (European Newspaper Publishers Association) ENPA) Başkanı Valdo Lehari Jr., Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a gönderdikleri mektupta, akreditasyonları iptal edilen Başbakanlık muhabiri 6 gazetecinin maruz kaldığı uygulamanın ivedilikle düzeltilmesini istedi.
102 ülkeden 18 bin gazetenin üye olduğu WAN'ın Başkanı D'Reilly ile 25 Avrupa ülkesinden 5 bin 200 gazeteyi temsil eden ENPA'nın Başkanı Lehari Jr.'nin ortak imzasıyla Başbakan Erdoğan'a gönderilen mektupta, ifade özgürlüğüne saygı gösteren hükümetlerin, basın kuruluşları adına haberleri izlemek için kimin görevlendirileceğini dikte ettiremeyeceği belirtildi. Muhabirleri bu koşullarda yasaklamanın sansürle aynı şey olduğu kaydedilen mektupta akreditasyonların derhal geri verilmesi istendi.
WAN Başkanı D'Reilly ile ENPA Başkanı Lehari Jr.'nin, ortak imzayla Başbakan Erdoğan'a gönderdiği mektup şöyle:
"Sayın Başbakan,
Dünya Gazeteler Birliği (WAN) ve Avrupalı Gazete Yayımcıları Birliği (ENPA) adına, faaliyetlerinizi izleyen altı gazetecinin akreditasyonunun iptal edilmesinden duyduğumuz ciddi endişeyi aktarmak üzere size yazıyoruz.
11 Kasım'da, Evrensel'in diplomasi muhabiri Sultan Özer, Hürriyet'ten Hasan Tüfekçi ve Turan Yılmaz, Milliyet'ten Abdullah Karakuş, Star TV'den Fatma Çözen ve Akşam'dan Ali Ekber Ertürk'ün, sizi izlemelerini mümkün kılan akreditasyonları iptal edilmiştir. Başbakanlık Basın Bürosu'nun bu yaptırımın nedeninin gazetecilerin işe gelmemeleri olduğunu ileri sürmesine karşılık, siz şu açıklamayı yaptınız: `Eğer gazeteciler asılsız haberler yazarlarsa akreditasyonları iptal edilebilir. Bu medya kurumu veya grubu başka muhabir göndermelidir. Biz asılsız haber yazanlarla yola devam etmeyeceğiz. Bizim ölçümüz o. Artık yalan haber yazamayacaklar.'
Biz, altı gazetecinin akreditasyonunun iptal edilmesinin gerçek nedeninin, zor sorular yöneltmeleri ve sizin faaliyetlerinizi eleştirel bir şekilde duyurmalarından kaynaklandığı hususunda ciddi kaygılarımız var.
Hükümetler Karar veremez
Size saygıyla hatırlatmak isteriz ki, gazetecilerin akreditasyon yöntemi şeffaf olmalıdır, keyfi değil. Muhabirleri bu koşullarda yasaklamak, sansürle aynı değerdedir. İfade özgürlüğüne saygı gösteren hükümetler, kendi faaliyetleriyle ilgili haberleri izlemek için kimin görevlendirileceğini haber organizasyonlarına dikte edemezler; editoryal bağımsızlığı garanti altına alabilmeleri için bu tercih kurumlara bırakılmalıdır.
Size, altı gazeteciye akreditasyonlarının derhal yeniden tanınmasını, akreditasyon prosedürünün tamamen şeffaflaştırılmasını ve uygulamanın tarafız bir hale getirilmesini sağlamanız çağrısında bulunuyoruz.
Sizden, ülkenizde gelecekte uluslararası alandaki ifade özgürlüğü standartlarına tam anlamıyla saygı gösterilmesini sağlamanızı da bekliyoruz.
Sizin için uygun olan en kısa zamanda yanıtınızı almayı ümit ediyoruz.''