Posta yazarı Oral Çalışlar, AKP ile MHP'nin 2019'daki seçimlere yönelik olarak yaptığı seçim ittifakını değerlendirdi. Çalışlar, "MHP ile seçim ittifakı artık resmileşti ve kesinlik kazandı. Afrin operasyonuyla yükselen milliyetçi rüzgar bu ittifakı cazip hale getirirken, belli ki Kürt seçmeni mutsuz ediyor. Bu mutsuzluk Erdoğan aleyhinde sandığa yansıyabilir" dedi.
"HDP'nin baraj sorunu yok gibi görünüyor" diyen Çalışlar'ın "CHP ile HDP ittifakı" başlığıyla (23 Şubat 2018) yayımlanan yazısı şöyle:
AK Parti sözcüleri "CHP ile HDP de ittifak yapsın" havasındalar. Bu tezlerini öne sürerken CHP'nin iyiliğini istiyorlarmış gibi bir dil kullanmayı da ihmal etmiyorlar. AK Parti-MHP seçim ittifakının ardından bu yöndeki propagandaları nasıl yorumlayabiliriz? İlk yorumum şu: "Onlar bizi milliyetçi cephe kurmakla suçlamaya kalktıklarında böyle bir ittifak olursa vereceğimiz cevap çok açık: Bölücü, terörist cephe..."
Meclis’e sunulan kanun taslağı, 2019'da yapılacak milletvekili seçimlerini düzenliyor. Düzenlemenin amacı, yüzde 10 barajı aşma ihtimali zayıflayan MHP'yi, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde müttefik olarak elde tutabilmek. Çünkü yüzde 50 artı 1 MHP olmadan mümkün görünmüyor.
Bu ittifak, Tayyip Erdoğan'a yüzde 50'ye ulaşma için bir şans oluştururken başka handikapları da içinde taşıyor. Genel seçimlerde, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kürtlerin AK Parti'ye ve Erdoğan'a yönelik oyları sonuçlar üzerinde tayin edici bir etki yapmıştı.
Kürt oyları
Şimdi MHP ile yapılan ittifak, Kürt oylarını riske atıyor. Anayasa referandumundan önce PKK'nın "hendek", "barikat" çıkışı Kürtlerin felaketi oldu. O ortamda Erdoğan önemli oranda bir Kürt seçmenin oyunu alma olanağını buldu.
MHP ile seçim ittifakı artık resmileşti ve kesinlik kazandı. Afrin operasyonuyla yükselen milliyetçi rüzgar bu ittifakı cazip hale getirirken, belli ki Kürt seçmeni mutsuz ediyor. Bu mutsuzluk Erdoğan aleyhinde sandığa yansıyabilir.
Tabii yeni tasarı, küçük partiler açısından belli imkanları da beraberinde getiriyor. HDP'nin baraj sorunu yok gibi görünüyor. Ancak Saadet Partisi, İYİ Parti gibi belli bir seçmen kitlesi olan partiler açısından bir "muhalefet ittifakı" mümkün olabilir.
Milletvekili seçimlerindeki bu ittifak, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de yansıyacaktır. İşte kritik Kürt oylarının önemi buradan kaynaklanıyor.
Milliyetçi rüzgar
Afrin operasyonu, Barzani'nin bağımsızlık çıkışına gösterilen aşırı sert tepki, Kürt kamuoyunda AK Parti'ye yönelik soru işaretleri doğmasına neden oldu.
HDP'ye, PKK'ya kızan Kürtler, AK Parti'yi tercih etmişlerdi. Önümüzdeki iki kritik seçimde ne yapacaklar? Kamuoyu yoklamaları ne gösteriyor?
Bölgenin havasını az çok takip edebilen bir gazeteci olarak söyleyebilirim ki MHP'yle yapılan ittifak ve sonrası yükselen milliyetçi söylem, Kürt coğrafyasında bir hayal kırıklığı, bir umutsuzluk olarak ortaya çıkıyor.
AK Partililer bu rüzgara nasıl karşı koyacaklarını düşünürken buldukları CHP-HDP ittifakını bir temenni olarak piyasa sürüyorlar. CHP ne yapar bilemeyiz.
Ancak milletvekili seçimlerinde bir CHP-HDP ittifakı gündemde görünmüyor. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ne olur? Herhalde her şey ikinci turda netleşecek...