Gündem

'Akman dolandırıcılığı meslek edinmiş'

Almanya'dan gelen yeni Deniz Feneri dosyasında RTÜK Başkanı Zahid Akman ve diğer 15 zanlı hakkında 'dolandırıcılığı meslek edinmiş' deniyor.

29 Nisan 2009 03:00
Frankfurt Savcılığı, Deniz Feneri e.V.’deki bağış yolsuzluğuyla ilgili ilk davanın karara bağlanmasından sonra dosyanın Türkiye ayağını soruşturmaya başladı. 

Savcılıktan Türkiye’ye gönderilen 84 sayfalık yeni Deniz Feneri dosyasında Türkiye’den “Meslek edinilmiş şekilde dolandırıcılık yapmaktan soruşturulan Zahid Akman ve diğer zanlıların ifadesinin alınması” istendi. Savcılığın Türk makamlarına gönderdiği dosyada 16 kişinin adı yer aldı.

Milliyet gazetesinden İrfan Ergi, geçen cuma Adalet Bakanlığı’na ulaştığı açıklanan ve Türkçeye çevrildiği ileri sürülen “2. dalga Deniz Feneri e.V.” dosyasına ulaştı.

20 Ocak 2009 tarihinde “9409 AR 2622202/08” dosya numarası ile Türkiye’ye gönderilen ‘uluslararası adli yardım’ talepli 84 sayfalık dosyada, Almanya’da 17 Eylül 2008 tarihinde sonuçlanan Deniz Feneri e.V. davasıyla ilgisi olan 16 zanlı hakkında bilgi istenerek, ifadelerinin alınması talep ediliyor. Dosyada RTÜK Başkanı Zahid Akman ile Kanal 7 televizyonu suçlanıyor

Parmak izlerinin alınması istendi

Ankara’ya ulaştırılan talepte 16 kişinin, fotoğraflarının, avuç içi izlerinin ve parmak izlerinin alınması da istendi.

Dosyada, gerekçe olarak yapılacak aramalarda, para trafiği, sahte fatura, muhasebe kayıtları, sözleşmeler, makbuzlar, irsaliye ve siciller gibi delillerin bulunmasının beklendiği de belirtiliyor.

Adli yardımlaşma talebinde, 2002-2007 yılları arasında derneğin topladığı 41 milyon euro tutarındaki bağışın en az 14.5 milyonunun amaç dışı kullanıldığı, paranın bir kısmının Türkiye’ye götürülerek, İstanbul’daki Kanal 7 televizyonu ve işletme şirketi olan Yeni Dünya İletişim A.Ş. binasında zanlılara teslim edildiği bilgisi veriliyor.

Dosyada, ‘Zekeriya Karaman’ın, suç olan fiilerin gizlenmesi için Firdevsi Ermiş’e çifte muhasebe tutması ve Türkiye kökenli ‘uyum’ adlı bir muhasebe programını kullanması talimatını verdiği” vurgulanıyor.

Belgeler hayali

Dosya açıklamalarında, Türkiye’de yardım yapılmış gibi tanzim edilen alındı belgelerinin zanlılara teslim edildiği ve Türkiye’deki Deniz Feneri’ne banka üzerinden havale edilen yaklaşık 7 milyon euro ile yardım projeleri arasında bağlantı olmadığı, nereye teslimat yapıldığının belirlenemediği, mevcut açıklama ve belgelerin ise hayali olduğundan şüphelenildiği kaydediliyor.

Adli yardımlaşma talebinin açıklama ve gerekçelendirme bölümlerinde, Frankfurt merkezli Deniz Feneri e.V. Derneği’nin 3 sorumlusu Mehmet Gürhan, Mehmet Taşkan ve Firdevsi Ermiş’in mahkûm edildiği ve mahkeme kararının kesinleştiği belirtiliyor.

Talebin konusu ise şöyle: “Meslek edinilmiş şekilde dolandırıcılık yapmaktan ötürü Dr. Aykut Zahid Akman ve diğer zanlılara karşı yürütülen soruşturmada, arama işlemlerinin yerine getirilmesi ve zanlıların ifadelerinin alınması. “

Akman vurgusu


Dosyada, haklarında dolandırıcılık nedeniyle soruşturma yürütülen 16 Türk vatandaşının adları da sıralandı. Listenin ilk sırasında RTÜK Başkanı Dr. Aykut Zahid Akman’ın adı yer alıyor.

Almanya’nın adli yardımlaşma talebinin “Ek 7 e” bölümünde soruşturma hakiminin 6350 Js 210107/08-931 Gs dosya numaralı, 14 Kasım 2008 tarihli kararıyla, Kanal 7 yönetim kurulu başkanı Zekeriya Karaman’la ilgili olarak CMUK 102. maddeye göre delillerin müsaderesi için 3 gün içinde mahkeme tarafından müracaat yapılması isteniyor.

Zanlılar Kanal 7’den

Zanlı listesi, Kanal 7 televizyonu yöneticisi ve çalışanlarından oluşuyor. 16 kişilik zanlı listesinde yer alan ve bir dönem Euro 7 GmbH’nın müdürlüğünü yapan Şahin Küsmüş, reklam temsilcisi Gökhan Gürbüz, teknisyen Seyyar Kutun ve idareci Orhan Durmaz, Almanya’da ikamet ediyor.

Bir dönem Almanya’daki Deniz Feneri’nde görev yapan Bülent Bedrettin Bilgin’in ise Türkiye’ye döndüğü öne sürüldü. Deniz Feneri e.V. davasının ana hükümlüsü Mehmet Gürhan’ın kayınbiraderi İzzet Kurum, ilk olarak Milliyet’in haberini yaptığı, eski adı “Baltic Christina” olan ve bağış paraları ile finanse edilen Atlas feribotunun Türkiye’deki işlerini de takip etmişti.

Dosyalar karıştırılmasın

Alman adli makamları, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın istemiyle, Türkiye’ye Almanca olarak gönderilen 3 klasör dolusu yaklaşık 5 bin sayfalık Almanca dosyanın, geçtiğimiz cuma günü Türkiye’ye ulaştırılan 84 sayfalık dosya ile karıştırılmaması gerektiğine dikkat çekti.
İçinde iddianame, 26. Ceza Dairesi yazılı karar gerekçesi, Frankfurt Emniyeti K 31 Mali Şubesi’nce hazırlanan 405 sayfalık soruşturma raporu, PricewaterhouseCoopers şirketince hazırlanan bilirkişi raporu ile bazı sanık ve tanık ifadeleri bulunan Almanca dosyanın çevirisi halen sürüyor.

Çeviri ve diğer işlemlerden sonra, dosyanın Ankara Başsavcılığı’na gönderilmesi gerekiyor. İşçi Partisi’nin şikayeti üzerine açılan soruşturma kapsamındaki bu dosya ve yargı sürecine, asliye mahkemesince yayın yasağı getirilmişti.

Frankfurt Savcılığı’nın, halen devam eden “2. dalga Deniz Feneri e.V. soruşturması” nedeniyle Türkçe’ye çevirerek gönderdiği ve Türkiye’den adli yardımlaşma talebiyle istediği 84 sayfalık dosyanın ise geçen cuma Adalet Bakanlığı’na teslim edildiği bildirilmişti.

İşte dosyadaki 16 kişi

1. Dr. Aykut Zahid Akman
2. Mehmet Sıdık Balıkçı
3. Bedrettin Bülent Bilgin
4. Mustafa Çelik
5. Ahmet Çoşar
6. Orhan Durmaz
7. Gökhan Gürbüz
8. Harun Kapıyoldaş
9. İsmail Karahan
10. Zekeriya Karaman
11. İzzet Kurum
12. Şahin Küsmüş
13. Seyyar Kutun
14. Hakkı Sadal
15. Ümit Yaşar Sincanoğlu
16. Erhan Yatar