Yaşam

Akdağ: Paniğe gerek yok

Sağlık Bakanı, ilk aşı yapılacakları, sağlık çalışanları, anaokulu ve ilkokul çocukları, astım gibi kronik hastalığı olanlar diye sıraladı.

18 Ekim 2009 03:00
Sağlık Bakanı, ilk aşamada aşı yapılacakları, sağlık çalışanları, anaokulu ve ilkokul çocukları, astım gibi kronik hastalığı olanlar diye sıraladı.

Milliyet Gazetesi'nin yazarı Fikret Bila'nın, Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile gerçekleştirdiği söyleşide domuz gribi ve gribin önlenmesi için Türkiye'nin alımını gerçekleştirilen ancak tartışma yaratan aşılarla ilgili bir söyleşi gerçekleştirdi.

Ankara yoğun siyasi tartışmaların yanında sağlık alanında da ciddi bir mesai yapıyor. Ankara Bilkent’teki bir okulda saptanan domuz gribi bu konudaki çalışmaları yeniden gündeme taşıdı. Ankara’da hasta sayısı 32’ye ulaştı. Yaşamsal bir tehlike söz konusu değil ama domuz gribinin bir salgına dönüşmemesi için de yoğun çaba harcanıyor. Bu arada bir yandan da Sağlık Bakanlığı’nın satın aldığı aşılar tartışılıyor.

Bu konuyu, dün sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ’la konuştum. Akdağ, sorularıma şu yanıtları verdi:

‘Paniğe gerek yok’

Ankara’da ortaya çıkan domuz gribinin boyutu ve riski nedir?

- Ankara’da saptadığımız olayla ilgili bütün önlemler alındı. Şu anda bir salgın hali yok. Zaten önlemlerimizi de salgın olmasın diye aldık. Bütün uğraşımız bu. Ama olay, “Hükümete muhalefet edelim de nasıl edersek edelim” anlayışıyla eleştirildiği için kamuoyu yanlış bilgilendiriliyor. Şu anda paniğe kapılacak bir durum yok. Her şey kontrol altında.

‘28 milyon kişi aşılanacak’

Sipariş ettiğiniz aşılar da tartışma konusu oldu. Aşılar ne zaman gelecek?

- Biz dünya standartlarına uygun bir yol izliyoruz. Dünya Sağlık Örgütü, ABD Hastalık Kontrol Merkezi (CDC), Avrupa Hastalık Kontrol Merkezi (ECDC) ile aynı yolu izliyoruz. 60 kişilik bir bilim danışma kurulu ile 10 kişilik bir yürütme kurulu oluşturduk, bilim adamlarıyla birlikte çalışıyoruz. Bunlar Türkiye’nin en yetkin enfeksiyon uzmanlarıdır. İlk etapta 28 milyon kişiye aşı yapılmasını planlıyoruz. Aşı bağlantılarını kurduk. İlk etapta 500 bin doz aşı gelecek. Sözleşme yaptığımız toplam tutar ise 40 milyon doz. Önümüzdeki mart ayına kadar hepsi gelmiş ve uygulanmış olacak.

Kimlere aşı yapılacak?

-  Her ülke kendi koşullarına göre planlama yaptı. Örneğin ABD 159 milyon kişinin aşılanmasını planladı. Biz de ilk etapta 28 milyon kişiye aşı yapılmasını planladık. 24 yaşın üstünde sağlıklı insanlara aşı yapmayacağız. Bunun dışında öncelikle aşı yapılması gereken grupları ise şöyle saptadık: Sağlık çalışanları, anaokulu ve ilkokul çocukları, 24 yaşa kadar risk grubundaki çocuklar, akciğer rahatsızlığı, astım gibi kronik hastalığı olanlar. Öncelikle bu grupları aşılayacağız. Altı aylıktan küçük bebeklere ve yumurta alerjisi olanlara aşı yapılmayacak.

Aşının sakıncaları nelerdir?

-  Bu aşının önemli yan etkileri olduğu ve yapılmaması gerektiğini savunan uzmanlar oldu...

- Bu beyanlarda bulunanları hekim veya uzman diye nitelemek, bilim insanı diye kabul etmek mümkün değil. Bilime karşı yapılmış açıklamalar. Hiçbir değeri yok. Domuz gribi aşısının normal grip aşısından farklı yan etkisi yok. Normal grip aşısında da görülebileceği gibi, bir iki gün hafif ateş, hafif halsizlik görülme olasılığı dışında tehlikeli sayılabilecek bir yan tesiri yok.
 
Milyonda bir görülebilecek bir nörolojik rahatsızlıktan söz ediliyor, ancak çok düşük bir olasılık. Aşı dünya standartlarının gerektirdiği kurumlar tarafından ruhsatlandırılmış durumda. Bakanlığımızın İlaç-Eczacılık Genel Müdürlüğü de ruhsatlandırma yapacak ve Hıfzıssıhha’da da aşılar zaten test edilecek. Halkımız bizim yaptığımız açıklamalar dışındakileri dikkate almamalı. Aksine, bu beyanları verenler, eğer aşı olmamak nedeniyle bir can kaybı olursa, bunun vicdani sorumluluğunu taşıyabilecekler mi, onu düşünsünler. Bu tür beyanlar abesle iştigaldir.

Çocuk felci örneği

Aşılamayı nasıl planlıyorsunuz? Bazı gruplar için zorunlu mu olacak?

- Tabii, kimseye zorla aşı yapacak halimiz yok. Bu gönüllü yapılacak. Ama biz Sağlık Bakanlığı olarak sorumluluğumuz ve görevimiz gereği hangi grupların aşı olması gerektiği konusunda halkı bilgilendireceğiz. Şunu söylemeliyim ki, çıkan söylentilerle mücadele hastalıkla mücadeleden daha zor. Bu nedenle medyaya büyük görev ve sorumluluk düşüyor. Bir örnek vereyim: Çocuk felci dünyadan kalkmış bir hastalıktır. Bazı Afrika ülkeleri ile bazı Asya ülkelerinde kaldı. Buralarda kalmasının temel nedeni çocuk felci aşısının kısırlığa yol açtığı şeklindeki söylentidir ve bu doğru değildir.
Bazı toplumlar bu söylentiye inandılar ve aşı yaptırmadılar. Şimdi de domuz gribi aşısıyla ilgili bu olumsuz söylentilerle uğraşıyoruz. Bu nedenle beyanda bulunanların bunları medyaya taşıyanların iyi düşünmesi lazım. Bazı fikirler medyaya tatlı geliyor ama toplumsal maliyeti çok yüksek oluyor.