17-25 Aralık yolsuzluk operasyonu savcılarından Zekeriya Öz'ün, Dubai'de yaptığı tatilin masraflarını kendisinin ödediğine ilişkin belge vermesi için 2 kişiyi azmettirdiği iddiasıyla iki sanıkla "basit tehdit” suçundan yargılanmasına devam edilirken tanık olarak dinlenilen Ali Ağaoğlu, o dönemde şirketinin Ortadoğu temsilcisi olan Halil İbrahim Demirhan'ın Aytaç Ocaklı'yı ofisine getirdiğini anlattı. Tanık Ağaoğlu, ofise geldiklerinde Aytaç Ocaklı'nın, Zekeriya Öz'ün Dubai seyahati ile ilgili parayı kendisinin ödediğine dair eski tarihli bir makbuz talep ettiğini belirtti.
Hürriyet’in haberine göre Ağaoğlu’nun ifadesi şöyle:
"Bunu benden Aytaç Ocaklı istedi. Ben de Halil İbrahim Demirhan'a bu durumu sordum. Demirhan böyle bir paranın alınmadığını net bir şekilde söyledi. Aytaç Ocaklı ile Halil İbrahim geldikten kısa bir süre sonra Tayfun Aktaş yanında Osman Ağca'yla ofise geldi. Ben kesinlikle böyle bir makbuzun verilemeyeceğini, bu ağırlamanın bizim tarafımızdan yapıldığını, şirketin hesaplarından, temsil ikram hesabından karşılandığını, bizim hesaplardan karşılandığının net olduğunu, hepsinin belgesinin, makbuzunun bulunduğunu, resmi kayıtlar olduğunu söyledim. Aramızda seviyesiz konuşmalar geçti. Konuşmalarda daha çok saygısız ve terbiyesiz olan kişi, Aytaç Ocaklı'ydı. Tayfun Aktaş geldiğinde 'Makbuzu verin, vermezseniz şöyle yaparız, böyle yaparız, Sayın Zekeriya Öz'ü size yedirmeyiz. Bunu sizin yanınıza bırakmayız.' şeklinde tehdit sözleri söyledi."
Müşteki Ali Demirhan, "Bizim kimseyle kişisel bir husumetimiz yoktur. Biz husumetimiz olmayan bir grup tarafından baskı altına alındık. Her ortamda rencide edildik." dedi.
Sanık Tayfun Aktaş'ın avukatı Dilek Yumrutaş, "Aleyhe olan beyanları kabul etmiyoruz. Müvekkilimin tek bir tehditvari sözü bile yoktur. Biz dosyanın ayrılmasını istiyoruz. Zekeriya Öz gıyabi sanıktır. Müvekkilimin beraatına karar verilmesini istiyoruz.” diye konuştu.
Duruşma sırasında sanık Tayfun Aktaş, yüksek sesle bağırması, uyarılmasına rağmen duruşmanın disiplinini bozması nedeniyle salondan çıkartıldı.
Mahkeme heyeti, sanık Zekeriya Öz'ün yakalama halinin devamına, dosyanın ayrılması talebinin reddine karar vererek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, İstanbul 72. Asliye Ceza Mahkemesi'nce Tayfun Aktaş ve Aytaç Ocaklı hakkında, Ali Demirhan ile Halil İbrahim Demirkan'ı "tehdit etmek" suçundan dava açıldığı anlatılıyor.
İddianamede, bu davadaki şüphelileri azmettiren kişi olarak “tehdit” suçuna iştirak ettiği iddiasıyla suç tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili, soruşturma sırasında ise Bolu Cumhuriyet Savcısı olarak görev yapan Zekeriya Öz hakkında da ayrıca şikayette bulunulduğu kaydediliyor.
HSYK Teftiş Kurulu Başkanlığı'nın da Öz hakkındaki bu şikayet dilekçeleri ile soruşturma dosyasındaki ifade tutanaklarını, yetkili ve görevli Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdiği ifade ediliyor.
Öz'ün azmettirmesiyle sanıklar Tayfun Aktaş ve Aytaç Ocaklı'nın, Ali Demirhan'dan Dubai masraflarının ödendiğine dair belge vermesi isteğinde bulunduğu belirtilen iddianamede, "istenilen belgede masrafların Zekeriya Öz tarafından ödendiğine ilişkin bildirimde bulunulmasını" talep ettikleri öne sürülüyor.
İddianamede şunlar kaydedildi:
"Tayfun Aktaş ve Aytaç Ocaklı, istedikleri sonucu elde etmek için 'bu işin sonunun kötü olacağı, haklarında soruşturma dosyaları hazırlanacağı, iş birliğine yanaşılmaması halinde kendilerine hayatı zindan edecekleri' şeklinde müştekileri tehdit eyleminde bulunmuşlardır. Hatta yapılan mücadeleyi savaş olarak yorumlayan sanıklar Aktaş ve Ocaklı, hükümetin düşürüleceğini, yanlış tarafta olduklarını, sonunda durumlarının iyi olmayacağını, istedikleri belge ve bilgileri vermelerinin doğru olacağını belirterek, tehdit eylemini sürdürmüşlerdir. Suç tarihinde Cumhuriyet Başsavcıvekili olarak görev yapan Zekeriya Öz'ün var olduğu tahmin edilen idari ve yargısal gücüne dayanarak yapılan tehdidin müştekiler üzerinde inanılır olmasını sağlamaya çalıştıkları, istenilen sonucun sağlanması için Öz'ün talimatı ve yönlendirmesi ile tehdit eyleminde bulundukları sonuç ve kanaatine varılmıştır.”
İddianamede, sanıklar Zekeriya Öz, Tayfun Aktaş ve Aytaç Ocaklı'nın "basit tehdit" suçundan ikişer yıldan beşer yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.