T24 - Adli Tıp Başkanı Doç. Haluk İnce, kanser hastası hükümlü Güler Zere’yle ilgili olarak 86 günde çıkan raporun geciktirildiği iddiasını reddederken tepki çeken ifadeler kullandı. İnce “Bazı kesimleri de düşünmek zorundayız. Adli Tıp önüne her çadır kurana istediği raporu verirsek...” ifadesini kullandı.
Adli Tıp Kurumu Başkanı Doç. Dr. Haluk İnce, kanser hastası Güler Zere için verilen raporla ilgili olarak NTV'de yayınlanan “Canlı Gaste”ye konuştu.
Doç. Dr. Haluk İnce, özetle şunları söyledi:
“Hasta, hastalığından dolayı mağduriyet yaşamaması için hem Adli Tıp, hem Çukurova Üniversitesi, hem bakanlık elinden geleni yapmıştır. Hastanede istihdam edilmiş, cezaevi koşullarına geri gönderilmemiştir.
12 Ekim'de yapılan operasyonun ardından, problemin tanısı konulduktan sonra evrak bugün ulaştı. Yapılan değerlendirmede, hastalığının süreğen olduğu ve iyileşme şansının olmadığına karar verildi. Bu rapor, 'Cumhurbaşkanlığı affı kapsamında değerlendirilebileceği' kanaatiyle, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e bakanlığımız kanalıyla gönderilecektir."
'Hasta kadar bazı kesimlerin düşüncelerini de düşünmeliyiz!'
"Karar verirken hastanın yararını düşündüğümüz kadar, toplumun bazı kesimlerinin düşüncelerini de düşünmek zorundayız. Adli Tıp, bu hasta için hak etmediği bir baskıyla karşılaşılmıştır. Yaklaşık 85 gün Adli Tıp’ın kapısına çadır kurulmuştur. Çalışanlarımız taciz edilmiştir. 27 Ağustos’ta Adli Tıp önünde yaklaşık bin kişi toplanmıştır. Her çadır kurana biz istediği rapor verecek olursak bizim bilimsel kimliğimizin ne anlamı kalır. "
'Raporu hızlı bir şekilde imzalattık'
"27 Ağustos’ta bu hastanın bize geldiği şartlar infaz değeri kapsamında değerlendirilmiyordu. Ancak hastalığın iyileşmediği, kötüleştiği bugün elimize gelen raporlarla çıktı.
Raporu bugün çok hızlı bir şekilde hocalarımıza imzalatıp çıkardık. Siyası baskı ve endişeyle rapora öncelik tanımamız söz konusu değil.
'Akciğerine de sıçradı'
"Çukurova Üniversitesi’nden gelen sonuçlar, sol tarafından lezyonların sağ tarafa da yaygınlık gösterdiği, hastalığın daha sert bir boyutunun yayılım gösterdiği tespitiyle tedavinin sonuç vermediği ve akciğerine de sıçradığı yönündedir.
Hasta, ne tedavisi yönünden, ne bakımı yönünden, ne de yanına giren çıkan insanlar tarafından mağdur edilmemiştir."
'Dedikodularla hareket etmem'
"Biz gerekli tetkikleri yaptırarak, kanıtlarla karar veriyoruz. Dedikodular üzerinden hareket etmem mümkün değil. Avukatlar kasten adam öldürmekten suç duyurusunda bulundular. Merkezimde benim insan vardır, insanın iyiliği vardır."
'Kimse aldatılmaktan hoşlanmaz'
"Bu insanın ne yaptığı ne yapmadığı bizim sorunumuz değil. Bizim birçok konuda kandırılma ihtimalimiz hep vardır. Kimse aldatılmaktan hoşlanmaz.”