Gündem

Adli Tıp: Kafes Eylem Planı gerçek

Kafes Operasyonu Eylem Planı'nın altındaki imzanın Yarbay Ercan Kireçtepe'ye ait olduğu kesinleşti.

30 Kasım 2009 02:00
T24 - Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından emekli Binbaşı Levent Bektaş'ın ofisinde ele geçirilen Kafes Operasyonu Eylem Planı'nın altındaki imzanın Yarbay Ercan Kireçtepe'ye ait olduğu kesinleşti.

Bugün'ün Adli Tıp raporuna dayanarak verdiği habere göre, azınlıklara ve çocuklara yönelik dehşet senaryoları içeren belgenin altındaki imza, Poyrazköy soruşturması kapsamında cezaevine gönderilen Yarbay Kireçtepe'nin elinin ürünü. Kireçtepe'nin daha önce ifadeleri sırasında alınan ıslak imzaları ile planın altındaki imzayı karşılaştıran Adli Tıp uzmanları, imzaların tereddütsüz aynı olduğunu tespit etti. Savcıların gelişme üzerine önümüzdeki günlerde, planla ilgili Yarbay Ercan Kireçtepe ile Levent Bektaş'ın tekrar ifadelerine başvuracağı öğrenildi.

Adli Tıp Kurumu, daha önce de masum insanlara suç ihdas edip, askerî mahkemelerde yargılamayı öngören İrticayla Mücadele Eylem Planı'nın altında bulunan imzanın Albay Dursun Çiçek'e ait olduğunu ortaya koymuştu.

Türkiye, günlerdir Ergenekon soruşturması kapsamında ele geçirilen 'Kafes Operasyonu Eylem Planı' isimli belgeyi konuşuyor. Plan, İstek Vakfı'na ait Poyrazköy'deki arazide ele geçirilen ve aralarında LAW silahlarının da olduğu operasyon kapsamında tutuklanan emekli Binbaşı Levent Bektaş'ta bulunan bir film CD'sinde 'şifrelenmiş' olarak bulunmuştu. CD'deki 'data stash' isimli program, dosya gizlemekte kullanılıyordu. Delillerin bu programla gizlenmiş olabileceği kanaatine varan uzmanlar, detaylı incelemelerinde 'Kafes Operasyonu Eylem Planı' ve çok sayıda dosyanın film dosyalarının arkasına gizlenmiş olduklarını tespit etti. Gayrimüslimlere suikast yapıp dindarların üzerine atma ve hükümeti iktidardan düşürmeye yönelik planın dışında deşifre edilen birçok belgede skandal notların düşüldüğü görüldü.

Subaylara fuhuş tuzağı

Deniz Kuvvetleri'nde birçok subay ve amiralin fişlendiği notlarda yine bu askerlerin kadınlar aracılığıyla nasıl kontrol edildiğine ilişkin bilgiler yer aldı. Her subay için ayrı ayrı notlar düşülmüştü. Plan ayrıca, çocukların ziyaret ettiği müzeleri havaya uçurmayı ve ardından suçu dindar insanların üzerine atmayı öngörüyordu. Planın altında, Ergenekon'a paralel olarak yürütülen Poyrazköy soruşturması kapsamında tutuklanan Yarbay Ercan Kireçtepe'nin imzası vardı. İlk olarak Taraf gazetesinde yayınlanan plan, kamuoyunu dehşete düşürdü. Plan günlerce yazıldı, yorumlandı ancak hiçbir makamdan yalanlama gelmedi.

Belge Adli Tıp'a gönderildi

Soruşturmayı yürüten savcılar, belgenin ve altındaki imzanın gerçek olup olmadığını tespit için Adli Tıp Kurumu'nun kapısını çaldı. Belgeyi Adli Tıp'a gönderen savcılar, kriminal inceleme yapılmasını talep etti. Bugün gazetesinin dün 'Kafes'teki imza gerçek' manşetiyle verdiği habere göre Adli Tıp, belgeyle ilgili incelemesini tamamladı. Kurum, raporunda, belgenin altında bulunan imzanın Yarbay Ercan Kireçtepe'ye ait olduğunu aktardı. Kireçtepe'nin daha önce ifadeleri sırasında alınan imzaları ile planın altındaki imzayı karşılaştıran Adli Tıp uzmanları, imzaların bire bir aynı olduğu yönünde rapor verdi. Savcıların önümüzdeki günlerde Kireçtepe ve Bektaş'ın tekrar ifadelerine başvuracağı öğrenildi.

Bektaş'tan çıkan Rakel Dink belgesi

Öte yandan, Poyrazköy tutuklusu emekli Binbaşı Levent Bektaş'ta ele geçen '2006 ADALAR ABONE LİSTESİ.Xls' isimli Exel dosyası incelendiğinde Kınalı, Büyük, Burgaz ve Heybeli adıyla 4 sayfa bulundu. Kınalı sayfasında aralarında Agos Gazetesi önünde silahlı saldırıyla öldürülen Hrant Dink'in eşi Rakel Dink'in de olduğu 187 kişinin ve 2 gazete bayiinin isim ve adreslerinin ayrıntılı bir şekilde not edildiği görüldü.

Kaos Planı'nda da son noktayı Adlî Tıp koymuştu

Seçimle iktidara gelen hükümeti antidemokratik yollarla devirmeyi, masum insanlara suç ihdas edip askerî mahkemelerde yargılamayı öngören İrticayla Mücadele Eylem Planı'nın altındaki imzanın Dursun Çiçek'e ait olup olmadığı konusundaki tartışmalara da son noktayı Adli Tıp Kurumu koymuştu. Kurumdan İstanbul Başsavcılığı'na gönderilen raporda, Dursun Çiçek'e atıf yapılan imza ile gerçek imzanın aynı olduğu tespit edilmişti. Raporda, "İnceleme konusu belge dördüncü sayfasında Dursun Çiçek'e atfen atılı basit tersimli imza ile Dursun Çiçek'in basit tersimli, polimorf mukayese imzaları arasında tersim tarzı, işleklik derecesi, istif, eğim, doğrultu, hız, seyir, alışkanlıklar ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlik saptandığından, inceleme konusu belgelerdeki söz konusu imzanın Dursun Çiçek'in eli ürünü olduğunun kabulü gerektiği' ifadesine yer verilmişti.