Politika

'Adını bile koyamadık'

Artuklu Üniversitesi Rektörü'nün 'Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü’ için yaptığıı başvurunun, YÖK tarafından 'Yaşayan Diller Enstitüsü'

15 Eylül 2009 03:00
Artuklu Üniversitesi Rektörü'nün Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü’ için yaptıkları başvurunun, YÖK tarafından 'Yaşayan Diller Enstitüsü' olarak onaylanması hayal kırıklığı yarattı.

Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii Omay, ‘Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü’ açılması için yaptıkları başvuruya Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) ‘Yaşayan Diller Enstitüsü’ adı altında onay vermesine tepki gösterdi. Bu onayın kamuoyunda oluşan beklentiyi karşılamadığını belirten Omay, “Kürdoloji’ yerine ‘yaşayan dil’ ifadesinin kullanılması, ülkemizin ayrılmaz bir unsuru olan Kürt vatandaşlarımızı da rencide edecektir” dedi.

YÖK’ün üniversite bünyesinde ‘Yaşayan Diller Enstitüsü’ kurulmasına onay vermesi konusunda dün yazılı açıklama yapan Rektör Prof. Omay, Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne lisans düzeyinde öğrenci alınması için yaptıkları başvuruya onay verilmemesine tepki gösterdi. Prof. Omay, Kürtçe eğitim taleplerinin YÖK’ten ‘Yaşayan Diller Enstitüsü’ başlığı altında çıkmasının kamuoyunda oluşan beklentileri karşılamadığı, ‘Kürdoloji Bölümü’ talebi konusunda isteklerinin devam ettiğini belirterek şöyle dedi:

“Bölgemiz ve ülkemizin gerçekliklerine yönelik yeni bilimsel yaklaşım geliştirmeyi amaç edinen Mardin Artuklu Üniversitesi olarak Kasım 2008 tarihinden beri hazırlıklarını yürüttüğümüz Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü’nün açılmasıyla ilgili taleplerimiz YÖK tarafından karşılanmadı. Enstitü taleplerimiz de farklı bir isim ve içerikle onaydan geçti. Alınan bu kararla şöyle bir manzara ortaya çıkmaktadır; Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü ya da Anabilim Dalı adı altında lisans programı açılmasına ilişkin talebimize olumlu karşılık verilmemiştir. Buna gerekçe olarak da öğretim üyelerinin bulunmaması gösterilmiştir. ‘Mardin Artuklu Üniversitesi Kürdoloji Enstitüsü’ talebimiz, 'Türkiye' de Yaşayan Diller Enstitüsü’ adıyla değiştirilmiş, bu enstitüde Arapça, Farsça ve Süryanice’nin yanı sıra Kürtçe üzerinde de akademik çalışmalar yapılabileceği belirtilmiştir. Şu an üniversite bünyesinde bulunan ve yurtdışındaki üniversitelerden gelecek öğretim üyeleri ile Kürt Dili ve Edebiyatı alanında lisans ve lisans üstü eğitimini vermeye hazırız.”

Türkiye’de ‘Yaşayan Diller Enstitüsü’ bünyesinde yer alması planlanan Arapça ve Farsça dillerinin halen üniversitelerde Doğu Dilleri kapsamında okutulduğunu dolayısıyla geriye sadece Kürtçe’nin kaldığını vurgulayan Prof.  Omay, şöyle devam etti: “Bir bilim olarak kuruluşu 1787 yılına kadar giden ve halen dünyadaki 30 kadar üniversitede enstitü, bölüm, merkez, kürsü gibi birimler bünyesinde ele alınmakta olan Kürdoloji’nin, ülkemizde de aynı isimle anılmamış olmasının bilimsellik açısından izahı zordur. Kürdoloji yerine ‘yaşayan dil’ ifadesinin kullanılması, ülkemizin ayrılmaz unsuru olan Kürt vatandaşlarımızı da rencide edecektir. Kürt vatandaşlarımızın dili ve edebiyatı alanında verilecek lisans eğitimi ile master ve doktora programlarının  toplumsal barışa ve büyük katkı sunacağına dair inancımızı korumaktayız. Kamuoyuna da yansıyan ve büyük destek gören Kürt Dili ve Edebiyatı bölümü Ana Bilim Dalı ile Kürdoloji Enstitüsü’nü açma talebimiz bakidir. Öğretim üyesi desteği konusunda Duhok ve Kerkük üniversiteleri ile anlaşmalar yapılmıştır.”