Açlık grevine katılan işçiler, eylemlerine konferans salonunda devam ediyor. Eyleme, 16 kadın işçi de katılıyor.
Başlarına ''siyah'' kurdele bağlayan işçilerin üzerindeki beyaz önlüklerde de ''Onursuz yaşamaktansa onurlu ölmeyi tercih ederim'', ''Ölmek var dönmek yok'', ''Sadece çocuklarım için'', ''Çocuklarımızın geleceğini istiyorum'' ifadeleri yer alıyor. İşçilerden bazılarının üzerlerindeki önlüklerde de çocuklarının fotoğrafları bulunuyor.
Açlık grevindeki bir işçi dün gece, 2'si de bugün ilk müdahalenin ardından ambulansla Numune Hastanesine kaldırıldı.
İşçilerin hastaneye götürülüşü sırasında konferans salonundaki ve dışarıdaki çadırlarda eylemlerini sürdüren işçiler çeşitli sloganlar attı.
Bu arada, açlık grevi başladığından bu yana 9 işçinin hastaneye kaldırıldığı öğrenildi.
Gazete ve televizyonlarda TEKEL işçilerine ilişkin çıkan haberleri takip eden açlık grevindeki işçilere 14 görevli yardımcı oluyor. Görevliler, işçilerin sürekli takibini yapıyor ve şekerli su dağıtıyor.
Dışarıdaki çadırlarda eylemi sürdüren işçilere sabah saatlerinde CHP Çankaya İlçe Başkanlığı tarafından çorba dağıtıldı.
Ayrıca TMMOB Maden Mühendisleri Odası ile Mersin'den gelen Çevre Mühendisleri Odası üyeleri, İstanbul İtfaiyesi işçileri ve Bursaspor taraftarları TEKEL işçilerini ziyaret ederek, eylemi desteklediklerini belirtti.
Açlık grevinin sürdüğü salonda bulunan sağlık görevlileri, işçilerin genel durumlarını kontrol altında tutuyor. Yetkililer, Türk Tabipleri Birliği ve Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden gelen yaklaşık 60 doktorun işçilere gönüllü sağlık hizmeti sunduğunu kaydetti.
Doktorlar ise özellikle solunum yolu rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılan ilaçlara ve antibiyotike gereksinim duyulduğunu bildirdi.
TEKEL işçilerine protesto!
Taksim'de kendilerini ''hürriyet, hukuk ve hoşgörü'' kelimelerini ifade eden ''3H'' olarak tanıtan bir grup, eylemdeki TEKEL işçilerini protesto etti.
Atatürk Kültür Merkezi (AKM) önünde toplanan ve çeşitli dövizler taşıyan grup adına yapılan basın açıklamasında, TEKEL'in özelleştirilmesiyle devletçi ekonomi anlayışının iflas ettiği öne sürülerek, ''Bu konuda geçmiş tüm hükümetler suçludur. Sırf oy alabilmek uğruna bu işçilere normalin çok üstünde maaş ve haklar verilmiştir'' iddiasında bulunuldu.
Açıklamada, Türkiye'de verilen ücretlerle geçinebilmenin zor olduğu ileri sürülerek, ''Bunun tek sorumlusu bugüne kadar uygulanan devletçi ekonomi politikalarıdır. TEKEL işçilerinin mağduriyetlerini gidermeye yönelik teklifler gayet iyi ve yerindedir. Ortalama 40-50 bin TL'lik tazminatları banka hesaplarına yatmış ve kendilerine yeni bir iş teklif edilmiştir. Sendikal hakları aynen korunacaktır. Bu şartlar altında mağduriyetten söz edenleri kınıyoruz'' görüşleri savunuldu.
Grup, basın açıklamasının ardından olaysız bir şekilde dağıldı.