Gündem

'Açılım bitti' derken gülüyor

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Emine Ayna, 'Bizim için açılım bitmiştir' diyor, bu sözü söylerken de kahkahalarla gülüyor.

10 Aralık 2009 02:00
T24 - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Emine Ayna, 'Bizim için açılım bitmiştir' diyor, bu sözü söylerken de kahkahalarla gülüyor. Garip bir şey. O zaman ben 'yaptığımız iş doğrudur'' diye inanıyorum" dedi.



Arınç,  özel bir televizyonunun canlı yayınına katılarak gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bir süre önce yaptığı bir konuşmada, "Gerekirse biz de dağa çıkarız, 30 sene sürdü bu mücadele, 50 sene de biz sürdürürüz" dediğini öne süren Arınç, kendi mensuplarını sokağa çıkmamaları yönünde sürekli ikaz eden bir lider olarak gördüğü Bahçeli'nin "Dağa çıkarız" sözünü garipsediğini kaydetti.

"Bir de baktık ki ondan 4 ay sonra Emine Ayna 'biz de dağa çıkabiliriz' diyor. Bir dağ beraberliği, böyle şey mümkün olabilir mi? Bir gariplik yok mu bu işte? Ben bunu garipsediğimi ifade etmek istiyorum" diyen Arınç, özellikle CHP ve MHP'nin geçmişteki sözleriyle bugünkü yaklaşımlarının birbiriyle çeliştiğini savundu.

Arınç, "Doğrudan ilgili gördüklerini zannettiğimiz DTP, şunlar, şunlar, şunlar onlar da şu anda 'biz karşıyız' noktasına geliyorlar hatta Emine Ayna denen kadıncağız diyeceğim çünkü çok garip konuşmalar yapıyor, halbuki ben ona bir hanımefendi gözüyle bakmak istiyordum... 'Bizim için açılım bitmiştir' diyor, bu sözü söylerken de kahkahalarla gülüyor. Garip bir şey. O zaman ben 'yaptığımız iş doğrudur' diye inanıyorum" şeklinde konuştu.


"Halk desteği giderek kopuyor"

Başbakan Vekili, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç, "Terör örgütü elebaşının cezasının affedilmesi ya da yeniden düzenlenmesinin söz konusu olup olmadığına" ilişkin soru üzerine de bu talebi zaman zaman dile getiren sayısı çok da az olsa bir grup olabileceğini, 72 milyon insan içinden bunu dile getirenlerin çıkabileceğini, ancak hükümetin bu konuyu dikkate almadığını, kesinlikle böyle bir durumun söz konusu olmadığını söyledi.

Bu talebin konuşulmasını bile arzu etmediklerini, kendilerine de böyle bir talebin gelmediğini anlatan Arınç, "(Demokratik Açılım) içerisinde de böyle bir konu söz konusu değil" dedi.

Arınç, DTP'nin de kendilerine böyle bir talepte bulunmadığını bildirdi.

"Sokak eylemleri ve bunlara ilişkin DTP'nin açıklamaları" konusundaki soruyu da yanıtlayan Arınç, "DTP'nin homojen bir parti olmadığını, içinde 'Demokratik Açılım'a ihtiyaç duyan iyi niyetli insanların yanı sıra bir taraftan da İmralı ve terör örgütüyle bağlantılı olduğunu herkesin gözüne sokmaya çalışanlar bulunduğunu" söyledi.

Başta sürece destek veren DTP'nin şimdi ise "bittiği" yönünde açıklamalar yaptığını hatırlatan Bülent Arınç, ancak hükümetin "Demokratik Açılım"dan ne MHP'nin ne de DTP'nin tavrına bakarak vazgeçmesinin söz konusu olmadığını kaydetti.

Medya'nın sokak eylemlerini yansıtırken hassas davranmasını da isteyen Arınç, "Bütün şehir bu eylemleri yapıyor" gibi bir yaklaşım içinde olmanın yanlış olduğunu söyledi.

Bu eylemlerin küçük bir grup tarafından yapıldığını, halk desteğinin giderek koptuğuna dikkati çeken Arınç, "Terör örgütlerinin birinci gıdası propagandadır. Bu propagandayı artıracak, haklı kılacak yayınlar yapmamalıyız. Biz de siyasetçiler olarak konuşmalarımızda bunlara destek vermemeliyiz" dedi.

Güvenlik güçlerinin olaylara duyarlılıkla yaklaştığını vurgulayan Arınç, "Diyarbakır'da olaylarda hayatını kaybeden üniversite öğrencisinin ölümüne" ilişkin olarak da ölümden kim sorumluysa cezasını çekeceğini bildirdi.

Bülent Arınç, hem Diyarbakır'daki olaylarda yaşamını kaybeden üniversite öğrencisi hem de İstanbul'da molotof kokteyli atılan otobüste hayatını kaybeden genç kız için büyük üzüntü duyduğunu ifade ederek, eylemlerde çocukların kullanılmasından da büyük üzüntü duyduğunu anlattı.

Başbakan Vekili, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç, "Bu çocukları kötü emelleri için kullananlara yazıklar olsun" dedi. Arınç, halka sirayet etmeyen, aralarında yetişkinler olsa da büyük ölçüde çocuklara taş attırılarak yapılan bir eylem türü olduğunu kaydederek, "Biz meseleye hakimiz. Bu gösterilere kesinlikle müsaade edilmeyecektir ve artacağını da tahmin etmiyorum" diye konuştu.


DTP hakkındaki kapatma davası

Arınç, DTP hakkındaki kapatma davasıyla ilgili bir soru üzeine de, geçmişte kendisinin üyesi olduğu 3 partinin kapatıldığını hatırlattı ve bu partilerin haksız bir şekilde kapatıldığına inandığını ifade etti.

Arınç, "Hiçbir zaman da kabullenmiyorum. O günden bu yana da Türkiye'de hiçbir siyasi partinin kapatılmaması gerektiğine gönülden inanıyorum" diye konuştu.

Bunun gereğini zaman zaman yaptıklarını zaman zaman ise imkanların el vermediğini ifade eden Arınç, konjonktür müsait olmadığı için anayasa değişikliği yapamadıklarını kaydetti.

Bülent Arınç, "İnanın böyle bir konjonktür bulsak, ilk teklifimiz, siyasi parti rejimini daha da güçlendiren anayasa değişikliği olur. Bunu DTP'nin de bilmesi lazım" dedi.

Bu dönemde CHP ve MHP'nin hiçbir anayasa değişikliğine katılmayacağını söyleyerek, "AK Parti'yi, DTP ile baş başa getirmek, birbirlerini koruyan, kollayan bir konuma sokmak ve halka da dönüp, 'işte aradaki beraberliği gördünüz' diyerek, bunun üzerine siyaset yapmak istediklerini savunan Arınç, böyle bir beraberlik olsaydı dahi TBMM'de anayasa değişikliğini yapacak yeterli çoğunluğu oluşturamadıklarını söyledi.

Arınç, "Dolayısıyla 'niye Anayasa'yı değiştirmediniz de bu partiler kapatılıyor' diye hiç kimse karnından konuşmasın" dedi.

Başbakan Vekili, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç, "Ben inanıyorum ki partiler en azından Venedik Kriterleri'ni dikkate alarak yani cebir, şiddet ve teröre bulaşmamış, onu kullanmayı düşünmeyen, onu reddeden partiler olarak hayat bulmalı. Bununla ilişkisi olanlar da Avrupa'da örneklerini görüyoruz, Batasuna'da görüyoruz, başkasında görüyoruz... O zaman onların siyasi faaliyeti terör eylemine dönüşmüş sayılabilir diye düşünüyorum ama Türkiye'de şu andaki mevzuat ancak Anayasa Mahkemesi'nin içtihat yapmasıyla Venedik Kriterleri'ni uygulayabilecek bir noktada. Biz bunu AK Parti'de gördük" diye konuştu.

"DTP hakkında kapatma olmasın, yanlış olur" sözlerini ancak bugün duyduklarını ifade eden Arınç, "Ne zaman ki Anayasa Mahkemesi esastan görüşmeye başladı, kendileri çok yüksek sesle bunu konuşmaya başladılar. Demek ki şu ana gelinceye kadar hatta içlerinde, 'kapatılsın, kapatılsa da kurtulsak' diyenlerin olduğu söyleniyor. Böyle bir akıbete kendilerini hazırlamış gibiydiler. Yine ben cuma günü biliyorum ki Anayasa Mahkemesi, 'özgürlükçü bir düşünceyle suçlular varsa onlar yerel mahkemelerde cezalarını alsınlar ama bu parti şu şartlar altında hayatiyetine devam etsin diye bir karar almalı'. Çok zor olacak biliyorum" ifadelerini kullandı.