T24 - İmralı’da tutuklu bulanan Abdullah Öcalan, BDP’ye olağanüstü kongresi öncesi avukatları aracılığıyla uyarı ve telkinlerde bulundu.
Öcalan, avukatları aracılığıyla BDP’lilere “PKK’nın silahlı yasadışı örgüt olduğunu herkes biliyor. Siz PKK’nın sözcüsü değilsiniz. Meclis’te yasal yollardan çözüm arayan yasal bir partisiniz” dedi.
Öcalan’nın avukatları ile gerçekleştirdiği haftalık olağan görüşmesinin notları dün Fırat Haber Ajansı’nda yayımlandı. Öcalan, BDP yönetimine şu mesajları iletti:
Dikkat BDP kapatılmasın
BDP’ye değişik çevrelerin katılmasını önemli buluyorum. 1 Şubat’taki Kongre’den sonra bu çatı partisi benzeri çalışmalara hız verilebilir. Bu çalışmalar önemlidir. Daha önce bir çok parti kapatıldı. Bu yenisi olmamalıdır. Uyarmıştım, önerilerimi de yapmıştım, tekrar ediyorum ve uyarıyorum; aynı hatalara düşmemek önemlidir. ’PKK’nın sözcüsü olmak’falan deyip partiyi kapatıyorlar.
PKK ayrımı iyi koruyun
PKK yasa dışı silahlı bir örgüttür. PKK der ki ’ben devletle sorunlarımı silahla çözüyorum’. PKK’nın kendi gücü, oluşumu, daha ağırlıklı olarak dağda ve kırsalda bir yapılanması var. Ama Barış ve Demokrasi Partisi der ki “Biz sorunlarımızı Meclis aracılığıyla yasal zeminlerde tartışmak ve çözmek istiyoruz”. Bu ayrımı iyi koymak gerekir. PKK’nın sözcülüğü söz konusu değildir. Kaldı ki PKK kendi sözünü söyleyebilir.
BDP ara bulucu olabilir
Eğer süreç gelişirse ve tarafların tartışma noktasında bir aracıya ihtiyaç olursa ve gerekli görülürse BDP bu aracılığı üstlenebilir. Ancak şimdiden bu biçimiyle kimsenin sözcüsü değildirler. Bu ’PKK terörist bir örgüttür’tartışmasına da gerek yok. PKK’yı terörist ilan etmek BDP’nin görevi ya da işi değildir. Bu konuda lafı evirip kıvırmaya, dolandırmaya gerek yok, ’PKK’yi terörist ilan etmek benim işim değil’denilebilmelidir.
Kapatmaya ne gerek var
PKK’nın devletle olan sorununu silahla çözmeyi tercih eden yasa dışı bir örgüt olduğunu herkes bilir. Sonuçta PKK ile BDP arasında bir bağ olması mümkün değil. Barış ve Demokrasi Partisinin örgütlenmesi de bu çerçevede düşünülmelidir. Daha önceki partiler biraz bu sebeple kapatıldı. Yeni parti bu hususlarda dikkatli olmalıdır. Parti açıp kapatmakla nereye varılacak? Sonuçta bunu kırmak gerekiyor.
Demirtaş, pazartesi genel başkan olacak
DTP’nin kapatılmasının ardından, “Türkiye partisi” olma hedefiyle yola çıkan BDP, 1 Şubat Pazartesi günü gerçekleştireceği olağanüstü kongresinde yeni yönetimini belirleyecek. BDP yetkili kurulları kongrede partinin ılımlı isimlerinden sayılan Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş’ın genel başkan; Diyarbakır Milletvekili Gültan Kışanak’ın da eş başkan olmasını benimsedi. “Etnik siyasetten uzaklaşmayı” hedeflen BDP yönetimi, bu hedefte ilk adımı MHP lideri Bahçeli ile BBP lideri Yalçın Topçu’yu da kongrelerine davet ederek attı. Erdoğan ve Baykal ile faaliyet gösteren tüm siyasi parti liderleri de davetliler arasında. BDP, Talabani ile Barzani’yi kongrelere davet etme geleneğini sürdürdü. ABD ve AB üyesi ülkelerin büyükelçilerine de davetiye gönderildi.
BDP’deki değişim PM’de de kendini gösterecek. Kapatılan DTP’nin 4 Ekim’de yaptığı kongrede PM’ye 52. Hükümette Devlet Bakanı olan Adnan Ekmen ile CHP eski Milletvekili Esat Canan, DTP PM’ye seçilmişlerdi. DTP’nin dışa açılma politikası çerçevesinde yazar Faik Bulut, Prof. Bürşa Ersanlı, SDP eski Genel Başkanı Filiz Koçali, tiyatro sanatçısı Yeşim Dormen de DTP PM’de görev almışlardı.
Çarşaf liste
Kongreye çarşaf liste ile gidilecek. PM’ye geçen kongrede giren isimlerden Ekmen, Canan, Bulut, Erşanlı, Koçali ve Dormen bu görevlerini sürdürecekler. Bu isimlere ek olarak yazar Ayşegül Devecioğlu, aktivist Yüksel Mutlu, Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Doçb.Dr.Ahmet Yıldırım, İHD yöneticilerinden Mehdi Perinçek, Ayhan Bilgen de PM’ye giren isimler arasında yer aldı.