Dünya

ABD, Türkiye İran yakınlaşması için ne dedi?

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Kelly, Türkiye ile İran arasında imzalanan anlaşmayla ilgili açıklama yaptı.

30 Ekim 2009 02:00
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ian Kelly, Türkiye ile İran arasında imzalanan anlaşmayla ilgili olarak, "Bu, iki ülke arasındaki ikili bir konu" dedi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Kelly, Dışişleri Bakanlığında düzenlenen günlük basın toplantısında bir gazetecinin, "Türkiye Başbakanı İran'daydı, çeşitli anlaşmalar imzaladı, İran'ın da barışçıl nükleer enerji programı yürütmeye hakkı olduğunu söyledi. Ayrıca, Erdoğan'ın Washington'ı ziyaret etmesi öngörülüyordu, ancak ertelendi. Bu ertelemenin Türkiye-İran anlaşmasıyla bir ilgisi var mı?" şeklindeki sorusunu yanıtladı.

Söz konusu anlaşmaya dair elinde detaylı bilginin bulunmadığını ifade eden Kelly, şöyle konuştu:
"Öteden beri söylediğimizi yine söyleyeceğim. İran'ın barışçıl bir nükleer enerji programına sahip olma hakkını reddetmiyoruz. İran'ın yapması gereken şey, bu programın doğasıyla ilgili olarak uluslararası toplumun gerçek ve meşru kaygılarına cevap vermek. Bu konuda daha fazla şeffaflığa ihtiyacımız var ve İran'ın, programının doğası hakkında uluslararası toplumdaki güven seviyesini artırması gerekiyor. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun (UAEK) teklifi iyi bir teklif, bu kaygıların bazılarını ele alacak somut bir yol"

Kelly, Başbakan Erdoğan'ın Washington'a olası ziyaretiyle ilgili elinde bir bilgi olmadığını da kaydetti.

Gazetecinin, "Yani Türkiye-İran anlaşmasını destekliyor musunuz?" şeklindeki sorusunu da Kelly, "Bu, iki ülke arasındaki ikili bir konu. Bizim pozisyonumuz ve uluslararası toplumun pozisyonu açık; İran, programının daha şeffaf hale getirilmesi için daha fazlasını yapmalı" diye yanıtladı.

Kelly, aynı gazetecinin, "İran'a yaptırımlardan bahsediyorsunuz. Ama şimdi İran gazı milyarlarca dolar karşılığında Türkiye üzerinden akacak. Bunu destekliyor musunuz?" sorusuna da şu yanıtı verdi:

"Biliyorsunuz, (İran konusunda) iki yollu bir yaklaşımımız var. Bir yandan, İran ile temas kurarak, uluslararası toplumun ihtiyaçlarını ve İran'ın ihtiyaçlarını, insani ihtiyaçlarını karşılayacak bir yaklaşımı üretmeye dair niyet belirttik. Ancak aynı zamanda, 'baskı yolu' diye adlandırdığımız bir yola da bakıyoruz ve bu 'baskı yolu' altında da bir dizi seçeneğe sahibiz. Temas yolunu izliyoruz, ancak seçeneklerimizi de açık tutuyoruz. Bu seçeneklerin ne olduğuna dair detaylara girmeyeceğim"