Hürriyet yazarı Fikret Bila, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) IŞİD'in kontrolündeki Cerablus'a yönelik karadan ve havadan düzenlediği 'Fırat Kalkanı' harekâtıyla ilgili olarak "Türkiye, Fırat Kalkanı operasyonunu Rusya, İran ve ABD ile belli bir uzlaşı içinde başlattı ve yürütüyor. Türkiye-Suriye sınırını IŞİD’den temizlemiş oldu. Şimdi 98 kilometrelik sınır boyunda ve yaklaşık 40-45 kilometre derinlikte bir bölgeyi uçuşa yasak bölge ilan etmek istiyor" dedi. Bila, "ABD’nin Türkiye’nin haklı gerekçelerine karşı ortaya koyabileceği mantıklı bir neden yok. Çünkü, ABD’nin karşı çıkmasının asıl nedeni, güvenli bölgeye PKK-PYD-YPG’nin karşı çıkması. ABD bunu açıkça söyleyemediği için başka gerekçelere sarılıyor. PKK-PYD-YPG cephesini kırmak istemiyor. Hâlâ YPG’ye Suriye’deki “ABD kara gücü” gözüyle bakıyor" ifadesini kullandı.
Fikret Bila'nın "ABD neden istemiyor başlığıyla yayımlanan (9 Eylül 2016) yazısı şöyle:
Türkiye, Fırat Kalkanı operasyonunu Rusya, İran ve ABD ile belli bir uzlaşı içinde başlattı ve yürütüyor.
Türkiye-Suriye sınırını IŞİD’den temizlemiş oldu.
Şimdi 98 kilometrelik sınır boyunda ve yaklaşık 40-45 kilometre derinlikte bir bölgeyi uçuşa yasak bölge ilan etmek istiyor.
Bu, Türkiye’nin Suriye içsavaşı başladığından beri gündemde tuttuğu bir talep.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Suriye topraklarına girmeden önceki ısrarı da böyle bir güvenli bölgeye ihtiyaç olduğunu vurguluyordu.
Bu talebini sadece askeri amaçla değil aynı zamanda ekonomik ve sosyal nedenlerle de istiyordu.
Özellikle Suriye’den göç edenleri bu bölgede yeniden iskan etmek ve bundan sonraki göçleri de yine bu bölgede inşa edilecek yerleşim merkezlerinde karşılamak için talep ediyordu.
Türkiye’nin bu talebine ABD hiç olumlu yaklaşmadı, hep karşı çıktı.
Fırat Kalkanı operasyonu sonrasında oluşan yeni koşullarda Türkiye fiilen bir güvenli bölge kurmuş oldu, ancak uçuşa yasak bölge ilan edilmesine ABD yine karşı çıkıyor.
ABD'nin gerekçesi
ABD, Türkiye’nin terörden arındırılmış ve uçuşa yasaklanmış bölge talebine neden karşı çıkıyor?
Washington’un resmi gerekçesi şöyle:“Suriye’deki uçuşa yasak bölgenin sahadaki temel sorunları çözeceğini düşünmüyoruz. Çünkü sahada hâlâ savaş devam ediyor. Oysa sorunlar ve şiddet ülkenin genelinde.”
Bu gerekçe inandırıcı değil...
Türkiye’nin talep ettiği gibi uçuşa yasak, güvenli bölge sadece güvenlik açısından değil, Suriyelilerin ülkelerine dönmelerini sağlamak ve muhtemel göçleri de Suriye topraklarında barındırmak açısından gerekli.
Türkiye’nin bu talebinde ısrar etmesinin nedenlerinden biri göç dalgasını Suriye’de karşılamak olduğu gibi bu bölgeden Türkiye’ye IŞİD ve PKK-PYD-YPG’ye mensup teröristlerin geçişini de engellemek.
Tabii önemli amaçlarından biri de daha önce vurguladığımız gibi PKK-PYD’nin açmaya çalıştığı koridoru da önlemek...
Ankara haklı gerekçelere dayanıyor...
Gerçek neden
ABD’nin Türkiye’nin haklı gerekçelerine karşı ortaya koyabileceği mantıklı bir neden yok.
Çünkü, ABD’nin karşı çıkmasının asıl nedeni, güvenli bölgeye PKK-PYD-YPG’nin karşı çıkması.
ABD bunu açıkça söyleyemediği için başka gerekçelere sarılıyor.
PKK-PYD-YPG cephesini kırmak istemiyor.
Hâlâ YPG’ye Suriye’deki “ABD kara gücü” gözüyle bakıyor.
Böyle bir bölgenin PKK-PYD-YPG’nin Kuzey Suriye’deki amaçlarına engel olacağını biliyor.
Türkiye açısından da kontrol edeceği bu bölge ile PKK projesini engelleyeceğini de biliyor.
Asıl neden bu olduğu halde, “Güvenli bölgeye karşıyız, çünkü sahada savaş devam ediyor” diye neden-sonuç ilişkisi bulunmayan bir gerekçe öne sürüyor.
Tabii, Ankara da bunun farkında...
ABD’nin inandırıcı olmayan bu gerekçesine karşı terörden arındırılmış ve uçuşa yasaklanmış bölge talebinde ısrar ediyor.
Eğer ABD, Türkiye ile samimi ittifak içindeyse, Türkiye’nin haklı gerekçelere ve aynı zamanda insani, sosyal amaçlar içeren bu talebine destek olması gerekir.