BÜYÜKELÇİ TAN'DAN ÇAĞRI
Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Namık Tan, ABD'ye, İran'ın uranyum takasıyla ilgili olarak Türkiye, İran ve Brezilya arasında imzalanan anlaşmayı dikkatlice incelemesi çağrısında bulundu.
Tan, Amerikan haber ajansı AP'ye yaptığı açıklamada, Türkiye'nin, anlaşmanın ABD'nin tüm taleplerini karşıladığına inandığını belirterek, "eğer olumlu bir tepki alamazsak, bu gerçek bir hayal kırıklığı olur" ifadesini kullandı.
BEYAZ SARAY: CİDDİ ENDİŞELER VAR
Beyaz Saray Sözcüsü Robert Gibbs, açıklamasında, anlaşmanın, uluslararası toplum tarafından üzerinde düşünülmeden önce, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'na (UAEK) iletilmesi gerektiği belirtildi.
Sözcü, ABD ve uluslararası toplumun İran'ın nükleer arzularıyla ilgili ciddi endişeler taşımaya devam ettiğini kaydetti.
İran'ın uranyumunu yüzde 20 düzeyinde zenginleştirmeye devam etme planının BM Güvenlik Konseyi'nin kararlarını ihlal ettiğini söyleyen Gibbs, Tahran'da yayımlanan bildirinin, İran'ın, Ekim'de de yapmayı kabul ettiği gibi nükleer programı konusunda büyük güçlerle görüşmeyi isteyip istemediği hususunda "belirsiz" olduğunu savundu.
Gibbs, Beyaz Saray'da düzenlediği günlük basın toplantısında, şöyle konuştu:
"Teklifin tamamına bakalım. İran'ın düşük ölçekte zenginleştirilmiş uranyumunu göndermesinin olumlu bir işaret, ilerleme olacağını söylemiştim. Ancak şunu anlayın ki, teklif, Tahran'ın uranyum zenginleştirmesini yüzde 20 düzeyine çıkaracağı açıklamasını ele almıyor gibi görünüyor."
"İlerleme oluşturabilecek belli adımların olduğunu" yineleyen Gibbs, "Bu teklifin, İran'ın geçen Ekim'de kabul ettiğinden daha küçük olduğunu ve İran yönetiminin sözleri ve eylemlerinin nadiren örtüştüğünü anlamanın önemli olduğunu düşünüyorum" ifadesini kullandı.
Bir başka soru üzerine, İran'ın sadece sözleri değil, eylemlerinden de sorumlu tutulması konusunda BM Güvenlik Konseyi ve P5+1 ülkeleri üzerinden çalışmaya devam ettiklerini belirten Gibbs, ABD Başkanı Barack Obama'nın Türkiye ya da Brezilya'nın liderleriyle konuyu görüşüp görüşmediği sorusuna da "Hayır, ama Dışişleri Bakanlığının onlarla temas halinde olduğunu düşünüyorum" yanıtını verdi.
Gibbs, bir başka soru üzerine de şunları kaydetti:
"İran eğer sözlerini yerine getirir ve 1200 kg. düşük ölçekte zenginleştirilmiş uranyumu gönderirse, evet bu bir ilerlemeyi oluşturur. Ancak bu son teklifin, geçen Ekim ayında kabul ettiklerinden daha küçük olduğunu ve o tarihte bunu kabul etmelerine rağmen, fikirlerini değiştirdikleri için hiçbir zaman hayata geçmediğini anlamak önemli.
İran yönetiminin sözleri ve eylemlerinin nadiren örtüştüğünü söylememin nedeni de bu. Tabii ki düşük ölçekte zenginleştirilmiş uranyumun dışarıya gönderilmesinin ilerleme oluşturacağını düşünüyor olsam da, nükleer programın genel gidişatıyla ilgili kaygılarımız hala mevcut. Yüzde 20 düzeyinde zenginleştirme, Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev ve biz de dahil olmak üzere diğerlerinin de üzerinde büyük kaygı duyduğu bir şey."
İRAN İLE TEMASA HAZIRIZ
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Philip Crowley de "Nükleer programıyla ilgili uluslararası toplumun kaygılarını ele almaya hazır olması halinde, İran ile herhangi bir yerde, herhangi bir zamanda temas kurmaya hazır olmayı sürdürüyoruz. Bunu son aylardır yapmayan taraf İran" dedi.
"Muhtemel yaptırımların tanımlanması çabalarımız da dahil olmak üzere, diplomatik yol üzerindeki çabalarımız devam edecek" diyen Crowley, "İran'ın uranyum zenginleştirmeye devam ettiğini ve bu programını durdurmadığını" belirterek, "Ana kaygımız bu" ifadesini kullandı.
Crowley, İran'ın gelecek günlerde nasıl bir resmi cevap vereceğinin kritik noktayı oluşturduğunu ifade ederek, "1 Ekim'deki toplantıdan bu yana İran'ı, resmi bir cevap vererek, neyi yapmaya hazırlandığını ve UAEK ile nasıl bir işbirliği yapmayı planladığını açıklamaya çağırıyoruz" dedi.
Ortak deklarasyonun içeriğini hala değerlendirdiklerini aktaran Crowley, Türkiye ve Brezilya'nın, uluslararası toplumun kaygılarını ele alması için İran ile temas kurmaya devam etme çabasını memnuniyetle karşıladıklarını kaydederek, "Ortak deklarasyonun bu testten geçip geçmeyeceğini görmek gerekiyor. Bunun yeni bir şeyi mi temsil ettiği, yoksa İran'ın önceden ortaya koyduğu versiyonun yeniden ısıtılmış hali mi olduğuna dair birçok soru var" dedi.
DIŞİŞLERİ: İRAN KENDİSİNDEN BEKLENENİ YAPTI
Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada İran'ın, Türkiye ve Brezilya ile imzaladığı Ortak Bildiri ile birlikte, "uluslararası toplumun kendisinden beklediği hususları yerine getirmiş olduğunu" açıkladı.
Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, "Bu gelişme sadece bölgemiz açısından değil, tüm uluslararası toplum için büyük önem taşımaktadır. İran halkına bu süreçte Türkiye’ye gösterdiği güven için teşekkür ederiz" denildi.
İran'ın, sözkonusu bildiriye göre Tahran Araştırma Reaktörü’ne tıbbi mülahazalarla nükleer yakıt sağlanması karşılığında stoklarından 1200 kg. düşük zenginlikli uranyumu Türkiye’ye emanet etmeyi kabul ettiğinin belirtildiği açıklamada, şöyle devam edildi:
"Bu mutabakatın hayata geçirilmesi, İran ile Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), ABD, RF ve Fransa arasında belirlenecek düzenlemelere bağlı olacaktır. Türkiye, sözkonusu mutabakatın hayata geçirilmesi için İran’ın ve uluslararası toplumun kendisine duyduğu güveni boşa çıkarmayacak ve ayrıntıları belirlenecek bir düzenlemeyle sorumluluklarını bihakkın yerine getirecektir."
BM, İran'la sağlanan "nükleer anlaşmanın" ileriye dönük teşvik edici ümit verici bir durum olduğunu, ancak BM kararlarına uyulması için daha çok şey yapılması gerektiğini bildirdi.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un sözcüsü Martin Nesirsky, anlaşmanın gayet olumlu olduğunu, ancak İran'ın sorun üzerinde BM Güvenlik Konseyi'nin 5 kararına tam uyumunun şart olduğunu belirtti.
İNGİLTERE: BM KARARLARINA UYULMALI
İngiltere hükümeti de "İran'a karşı siyasetimiz değişmedi. Tahran, BM kararlarına tam uymalı" dedi.
RUSYA: MEMNUNİYET VERİCİ AMA KAYGILARI GİDERMEDİ
Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev, uranyum takas anlaşmasının,"uluslararası kaygıların tümünü gidermede yetersiz kalabileceğini" belirtmekle birlikte, sağlanan bu mutabakatın memnuniyet verici olduğunu belirtti.
ÇİN OLUMLU KARŞILADI
Çin'in resmi Şinhua haber ajansı, Tunus ziyaretini sürdüren Çin Dışişleri Bakanı Yang Cieçi'nin söz konusu anlaşmayı "memnuniyetle karşıladıklarını" söylediğini duyurdu.
URANYUM TAKASI TÜRKİYE'DE
Anlaşma çerçevesinde İran 1200 kilo yüzde 3,5 oranında zenginleştirilmiş uranyumu bir seferde Türkiye'ye verecek ve 1 yıl içerisinde, Tahran'daki araştırma reaktöründe kullanılmak üzere yakıta dönüştürülecek yüzde 20 oranında zenginleştirilmiş uranyum alacak.
Tahran, zenginleştirilmiş uranyumunu, ABD, Fransa, Rusya ve Uluslararası Atom Enerjisi Kurumundan (UAEK) oluşan Viyana grubundan Türkiye'de teslim alacak.
Anlaşma, İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ramin Mihmanperest, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İran Dışişleri Bakanı Manuçehr Mutteki ve Brezilya Dışişleri Bakanı Celso Amorim tarafından Başbakan Erdoğan, Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lulma da Silva ve İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın huzurunda imzalandı.
ERDOĞAN: TÜRKİYE, NÜKLEER SİLAHLARA KARŞI
Başbakan Erdoğan, imza töreninden sonra yaptığı konuşmada, Türkiye'nin nükleer silahlara karşı olduğunu, tüm Orta Doğu'nun nükleer silahlardan arındırılması gerektiğini belirterek, sivil amaçlı nükleer enerjinin her ülke için bir hak olduğunu söyledi.
Erdoğan'ın İran'ın UAEK'e bildirimiyle ilgilil, ''Zaman belirlenmezse buradan sonuç çıkmaz'' dediği, Brezilya'nın da bunu desteklemesi üzerine, İran'ın bir hafta içerisinde UAEK'e yazılı bildirimde bulunacağı maddesinin anlaşmaya konulduğu öğrenildi.
MUTTEKİ: TAKAS BAŞARISIZ OLURSA TÜRKİYE URANYUMU İADE EDECEK
İran Dışişleri Bakanı Mutteki de anlaşmanın taahhütlerinin yerine getirilmemesi halinde Türkiye'nin, İran'ın düşük seviyede zenginleştirilmiş uranyumunu "derhal ve koşulsuz olarak" kendilerine iade edeceğini belirtti.
AHMEDİNEJAD ÇAĞRIDA BULUNDU
İran Devlet Başkanı Mahmud Ahmedinejad, dünya güçlerine, ülkesinin nükleer programı konusunda yeni görüşmeler yapılması çağrısında bulundu.
Ahmedinejad "5+1 ülkeleri için, Uranyum takası anlaşmasını takiben, İran ile dürüstlük, adalet ve karşılıklı saygıya dayanan görüşmelere girme vakti geldi" diye konuştu.
Ahmedinejad'ın konuşmasında sözünü ettiği 5+1 ülkeleri, BM Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesi olan ABD, Rusya, Çin, Fransa ve İngiltere'ye, Almanya'nın katılımıyla oluşuyor.