Ankara'daki bombalı saldırıyı düzenleyenlerin, kent girişine 30 kilometre kalana kadar 2 araçla geldikleri, bindikleri taksiye TBMM önünde değiştirerek gara ulaştıkları, araçtan indikten 4 dakika 15 saniye sonra da patlamanın gerçekleştiği belirlendi. Saldırganların asıl hedefinin, HDP Genel Merkezi olduğu öne sürüldü.
AA muhabirinin terör ve istihbarat uzmanlarından aldığı bilgiye göre, 10 Ekim Cumartesi günü saat 10.04'te Ankara Tren Garı önünde 2 canlı bomba tarafından gerçekleştirilen saldırıya ilişkin yeni bilgilere ulaşıldı.
Birinci canlı bomba olarak kimliği açıklanan Yunus Emre Alagöz ile görüntüsü belirlenen ancak DNA eşleşmesi olmadığı için henüz kimlik tespiti yapılamayan ve yabancı uyruklu olma ihtimali üzerinde durulan ikinci canlı bomba, saldırıdan 12 saat önce Suriye kırsalından Türkiye'ye giriş yaptı. Canlı bombaların sınır geçişinin, IŞİD'in sınır emirlerinden biri tarafından gerçekleştirildiği belirlendi.
IŞİD'in sınır emirleri eski kaçakçılar
IŞİD'in sınır emirlerinin eski kaçakçılar olduğu, dolayısıyla sınır geçişlerinde her türlü güvenlik zafiyetini çok iyi şekilde kullanabildikleri ortaya çıktı. Canlı bombaları Ankara'ya getiren kişinin ifadesinde, Gaziantep'te onları almak için gittiği evin kapısındayken içeride 3 kişiyi gördüğü, bunlardan ikisini Ankara'ya getirdiğini söylediği belirtildi.
Öncü araçla yola çıkmışlar
Gaziantep'ten 2 aracın 9 Ekim akşamı yola çıktığı, araçlardan birinin kaçakçılıkta kullanılan yöntemlerde olduğu gibi öncü araç olduğu, içerisindeki şoförün, polis uygulaması görmesi durumunda arkadaki araca mesajla, 'Sevgilim sana geliyorum' şeklinde bilgi vermek üzere diğer araç sürücüsüyle önceden anlaştığı belirlendi.
Öte yandan, her iki araçtaki sürücülerin telefonlarındaki SIM kartları Gaziantep çıkışında kullanıma açtıkları Ankara'ya geldikten sonra ise cihazlardan çıkarttıkları öğrenildi.
Arkadaki araçta ise 3 kişi olduğu, bunların ikisinin canlı bomba, birinin ise aracı kullanan kişi olduğu tespit edildi. Bu şekilde Ankara'ya kadar gelen 2 araçtan arkadaki, Ankara'ya 30 kilometre kala durduğu, öncü aracın devam ederek güzergahta polis uygulaması olmadığını tespit ettiği ve geri dönerek canlı bombaların olduğu araca bilgi verdikten sonra Gaziantep'e döndüğü belirlendi.
Gaziantep'te, canlı bomba yeleklerini giyen 2 kişinin, üzerlerinde montla, Konya Yolu'na paralel Balgat'taki bir ara sokakta kendilerini getiren araçtan inerek taksiye bindiği ve taksi ile bir müddet gittikten sonra TBMM yakınlarında araçtan indikleri, 40-50 metre yürüdükten sonra ikinci bir taksiye bindikleri tespit edildi. Taksi sürücüsüne Sıhhiye'ye gitmek istediklerini söyleyen kişilerin, taksi sürücüsünün, 'Sıhhiye'de miting var yollar kapalıdır' şeklindeki söylemi üzerine, güzergah değiştirip, 'O zaman bizi miting alanının yakınına bırak, arkadaşımızla orada buluşalım' dedikleri, taksicinin 'Her yer kapalı' diyerek tren garı önündeki ulaştırma kavşağına kadar geldiği, gara daha fazla yaklaşamayınca teröristlerin araçtan burada indikleri belirlendi.
Saldırganların, taksiden indikten sonra patlamanın olduğu alana yürüyerek gittikleri, taksiden indikten sonra patlama anına kadar 4 dakika 15 saniyenin geçtiği de tespit edildi.
Emniyet yetkililerinin, söz konusu taksicileri bularak ifadelerine başvurdukları, taksicilerin taşıdıkları kişilerin canlı bomba olduğunu duyduklarında şoke oldukları belirtildi.
Patlamadan sonraki soruşturma süreci
Patlamanın ardından Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ile İstihbarat Şube Müdürlüğü bünyesinde 500'ü aşkın polis tarafından bir görev gücü oluşturuldu. Konunun Gaziantep'e uzandığının belirlenmesinin ardından istihbarattan 5, TEM'den ise 3 ekip, bu ile gönderildi.
Gözaltılar ve aramalar bu ekiplerin de il emniyet güçlerine katılmasıyla gerçekleştirildi. Gaziantep'te ele geçirilen mühimmatların incelenmesi ve şüphelilerin ifadelerinden, olayın daha farklı planlandığı da tespit edildi. Buna göre, asıl hedefin HDP Genel Merkezi olduğu, ancak, Barış Mitingi'nin haber alınmasının ardından genel merkeze düzenlenecek saldırının ertelendiği ileri sürüldü.
Hücre evinde ele geçirilen yaklaşık 2,5 tonluk amonyum nitrat ağırlıklı patlayıcının HDP Genel Merkezi'ne yönelik saldırıda kullanılacağı, bunun için 11 bin lira para ayrıldığı, bu para ile bir pikap alınacağı, bomba ile yüklenecek aracın çekici ile Ankara'ya getirileceği, Ankara plakası takıldıktan sonra aracın Genel Merkezin sokağına bırakılacağı da tespit edildi.
'Figen Yüksekdağ'a yönelik
bombalı saldırı hazırlığı'
Ankara'daki terör saldırısıyla ilişkili oldukları gerekçesiyle Gaziantep'te düzenlenen operasyonda gözaltına alınanların HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'a yönelik el bombalı saldırı hazırlığı içinde oldukları poliste verdikleri ifadeyle ortaya çıktı. Polis tarafından zanlıların evlerinde yapılan aramalarda ele geçen el bombalarının söz konusu saldırıda kullanılacağı da tespit edildi.
Terör örgütü IŞİD'in, PKK ve uzantıları ile sorununun temelinde, "YPG tarafından Suriye'de ele geçirilen IŞİD mensuplarına yapılan işkence ve kötü muamelelerin olduğu" iddiası istihbarat raporlarına yansıdı.
Ankara'da ise Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri, soruşturma kapsamında 200 taksicinin, saldırının olduğu gün tren garını kullanan 2 bine yakın vatandaş ile aynı gece Ankara'da çeşitli otellerde konaklayan 15 bin kişinin kimlik doğrulamasını yaparak, durumları şüpheli görülenlerin ifadesine başvurdu.
Cumhuriyet: Gaziantep mitingi hedef alınacaktı
Öte yandan, Cumhuriyet gazetesinden Erdem Gül'ün haberine göre, sınırdan Türkiye'ye 4 canlı bombanın girdiği öğrenildi. Ankara Garı’ndaki saldırıyı gerçekleştiren 2 canlı bombadan sonra kalan 2 canlı bombanın da HDP’lileri hedeflediği belirlendi.
Edinilen bilgilere göre canlı bombaların hedefi HDP’nin 1 Kasım öncesi gerçekleştireceği mitinglerdi. HDP’nin taslak miting programına göre Ankara’daki katliamdan tam 8 gün sonra 18 Ekim tarihinde Gaziantep mitingi düzenlenecekti.
Bu miting, Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ’ın konuşmacı olarak katılımıyla gerçekleştirilecekti. Ankara katliamının ardından, HDP yönetimi, ortaya çıkan tehlikeyi dikkate alarak önce mitingleri iptal etmeyi tartışmaya açtı. Gelen bilgi üzerine parti yönetimi, 15 Ekim’de Türkiye’deki tüm mitinglerini iptal etme kararı aldı.