BM'nin Çocuklara Yardım Kuruluşu UNICEF'in verilerine göre dünyada şu an yaklaşık 800 milyon insanın temiz suya erişimi yok ve bunlar hayatta kalma mücadelesi veriyorlar. İki milyarı aşkın kişi ise uygun sıhhî tesisattan yoksun. UNICEF'in Almanya kolu başkanı Jürgen Heraeus, dengesizliklere dikkat çekiyor:
“Hindistan gibi yüksek teknoloji ülkesi haline gelen ya da gelmeye çalışan bir ülkede insanların yarısından bile azının ancak basit bir tuvalete sahip olduğunu düşünmek zor.”
Heraeus, bu koşullar altında özellikle de çocukların kolera, tifüs, çocuk felci ya da hepatit gibi insan dışkısından geçen bulaşıcı hastalıklara sıklıkla yakalandığını belirtiyor ve ekliyor:
“Bundan dolayı kalkınmakta olan ülkelerde, hatta kısmen kalkınmanın eşiğindeki ülkelerde de nüfusun yarısından çoğu sürekli hastalık çekiyor. Her gün 3 bin çocuk ishalden yaşamını yitiriyor."
El yıkamak bile lüks
UNICEF, çok basit hijyen kurallarının yardımcı olabileceği düşünüldüğünde bu durumun kabul edilemez olduğunu belirtiyor ve günde eli sabunla yıkamaya yetecek kadar suya sahip olmanın ishal hastalıklarını yüzde 45 oranında azalttığına dikkat çekiyor. Ancak hızla artan su fiyatları karşısında el yıkamak bile pekçok insan için lüks haline geldi. Kalkınmakta olan ve kalkınmanın eşiğindeki ülkelerde yoksul aileler, su şebekesine sahip varlıklı komşularına göre suyun bir litresini 50 kat daha pahalıya alıyorlar.
UNICEF'in New York'taki merkezinin başkan yardımcısı Yoka Brandt, “Yoksul olmak pahalıya patlıyor” diyor. UNICEF'in Almanya bölümü bu nedenle gelecekte az gelişmiş bölgelerde su şebekelerine yatırımlara ağırlık vermek istiyor. UNICEF'in Almanya bölümü başkanı Christian Schneider şunları söylüyor:
“Amacımız, Alman hayırseverlerden toplanan bağışlarla 2015 yılına kadar yaklaşık 500 bin çocuğa güvenli su ve sıhhî tesisata erişim sağlanması. Buna hijyen konusundaki aydınlatma çalışmaları da dahil.”
'Kalkınma hedefleri gözden geçirilmeli'
UNICEF Başkan Yardımcısı Yoka Brandt ise finansman konusunun yanı sıra, 1999 yılında New York'taki milenyum zirvesinde karara bağlanan BM kalkınma hedeflerinin de gözden geçirilmesini talep ediyor. Brandt şunları söylüyor:
“O dönem ana talep, 2015 yılına kadar su ve sıhhî tesisata erişimi olmayan insanların sayısını yarılamaktı. Ama sıkıntı içinde kalanların ne olacağına dair belgelerde herhangi bir şey yer almadı. Milenyum kalkınma hedeflerini gözden geçirirken, su temininde bu insanların niye dikkate alınmadığına odaklanmalıyız. Yeni kalkınma hedeflerinin gerçekten tüm insanlara ulaşmasını ancak bu şekilde güvenceye alabiliriz.” (Deutsche Welle Türkçe)