Gündem

8 Aralık İngiltere basın özeti

İngiltere'nin AB'den çıkış süreciyle ilgili siyasi tartışmalar İngiliz gazetelerinde öne çıkan konu olmaya devam ederken, Guardian, İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson'ın İngiliz diplomasi geleneğini çiğneyerek Suudi Arabistan'a sert eleştiriler yönl

08 Aralık 2016 09:30

Guardian, İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson'ın İngiliz diplomasi geleneğinin dışına çıkarak Suudi Arabistan'a sert eleştiriler yönlendirdiğini yazıyor.

Haberde Johnson'ın Suudileri İslam'ı sömürmek ve Orta Doğu'da bir kukla oynatıcısı gibi davranarak vekalet savaşları yürütmekle suçladığı belirtiliyor.

Guardian, Johnson'ın geçen hafta İtalya'nın başkenti Roma'da bir konferansta yaptığı bu açıklamalarla, İngiliz diplomasisindeki "müttefikleri kamuoyu önünde eleştirmemek" geleneğini çiğnediği yorumunu yapıyor.

Haberde Johnson'ın açıklamalarının, İngiltere Başbakanı Theresa May'in iki günlük Körfez ülkeleri ziyareti yaptığı ve İngiltere'nin Suudi Arabistan'la olan işbirliğini övdüğü bir döneme denk geldiğine dikkat çekiliyor.

Makale şöyle devam ediyor: "Önceki dışişleri bakanları, Suudi Arabistan'ın eleştirilere karşı hassasiyetinin ve Körfez işbirliğinin stratejik öneminin bilincinde olarak, hep yumuşak davranıp ilerlemeye odaklanıyorlardı. Ancak Johnson bakan olduğundan bu yana kendi başını sürekli olarak belaya soktu. Birçok gaf yapmakla suçlanıyor ve bazıları onun bu açık sözlülüğünün İngiltere'nin müttfeiklerini kaybetmesine neden olacağını düşünüyor."

İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden çıkış süreci (Brexit), İngiliz gazetelerinde öne çıkan konu olmaya devam ediyor ve Başbakan Theresa May'in AB'den çıkış müzakerelerine Mart 2017'de başlanmasını öngören takviminin dün Avam Kamarası'ndaki oylamada kabul gördüğü belirtiliyor.

Hükümetin Lizbon Anlaşması'nın, üyelerin birlikten ayrılmasını düzenleyen 50. maddesini işleme koymak için seçtiği tarihin 461 vekilin desteğini aldığı, 89 milletvekilinin ise karşı çıktığı belirtiliyor.

Daily Telegraph oylama sonucunu vekiller tarafından Başbakan May'e verilen "açık çek" olarak niteliyor.

Times gazetesi konunun siyasi boyutunun dışında bir noktaya da dikkat çekiyor ve araştırmaların Brexit'in ardından İngiltere'ye yılda 150 bin daha az Avrupa Birliği vatandaşının göç edeceğini, buna paralel olarak da İngiltere'deki en düşük çalışma ücretinin yüzde 1 artabileceğini gösterdiğine dikkat çekiyor.

Guardian, İngiliz polis teşkilatındaki cinsel istismar incelemesinin, polis tarafından kurban ve şüphelilere yapılan istismarın ciddi boyutlara ulaştığını gösterdiğini bildiriyor.

İncelemeyi yürüten kuruma, 2 yıl içinde 326 polis hakkında "yetkilerini kötüye kullanarak cinsel çıkar sağlama" suçlaması yapıldığı, araştırmayı yürüten müfettişlerin, bu sayının çok daha fazla olduğuna inandığı belirtiliyor.

Polislerin daha çok aile içi şiddet mağdurları, alkol ve uyuşturucu bağımlıları, seks işçileri ve gözaltındaki şüpheliler gibi "korunmasız kurbanlar" seçtikleri vurgulanıyor.

Times, iyimserliğin sağlık üzerindeki etkisiyle ilgili yapılan ilk büyük araştırmanın sonuçlarına yer veriyor.

Harvard Üniversitesi'nin 2004-2012 yılları arasında yaptığı araştırmada 70 bin kadına dair veriler incelendi.

Sonuçlar, hayata neşeli bakan kadınların, en kötümser kadınlara oranla herhangi bir hastalık nedeniyle hayatlarını kaybetme risklerinin yüzde 30 daha az olduğunu gösterdi.

En iyimser kadınların kanserden ölüm riskinin yüzde 16, kalp hastalıklarından ölüm riskinin ise yüzde 38 daha az olduğu ortaya çıktı.

Araştırma ekibinden Eric Kim, "İyimser insanlar genellikle kendilerine fiziksel olarak daha iyi baktıkları gibi, sorunlarla psikolojik başa çıkma mekanizmaları da daha iyi çalışıyor... İyimserliğin doğrudan biyolojik etkileri var; örneğin iltihaplanmayı azaltıyor ve antioksidanları artırıyor. Sağlıklı olmak için birçok farklı araca ihtiyaç duyuyoruz ve iyimser olmak da bunlardan biri" diyor.