-"MESSİ'YE VERECEK PARASI OLMAYAN ROBOMESSİ OYNATACAK" İSTANBUL (A.A) - 06.07.2011 - Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, yakın bir gelecekte, FIFA bünyesinde robotlardan kurulu bir ligin olması veya futbol takımlarında robot oyuncuların da yer almasının sürpriz olmayacağını belirterek, ''Messi'ye 120 milyon dolar verecek parası olmayan kulüpler, belki de RoboMessi adında bir oyuncuyu çok daha ucuza takımlarında oynatabileceklerdir'' dedi. Ergün, Boğaziçi Üniversitesi'nin ev sahipliğinde yapılan ve dünyanın en kapsamlı bilimsel robot organizasyonu olan ''RoboCup 2011 Robot Olimpiyatları''nın açılışında, 40 ülkeden 3 bin araştırmacının ve bin 500'den fazla robotun katılacağı bu büyük organizasyona ev sahipliği yapmanın Türkiye için son derece önemli olduğunu kaydetti. RoboCup Olimpiyatlarının, karmaşık ve yoğun bir teknoloji mücadelesine sahne olduğunu belirten Ergün, ancak bu olimpiyatların, işin teknolojik yönüne uzak olan insanlar ve özellikle gençler için de son derece ilgi çekici özellikler taşıdığını anlattı. Ergün, robot tasarımcılarının, 2050 yılında gerçek insanlarla maç yapan ve hatta gerçek futbolcuları mağlup eden bir takım kurmayı hedeflediklerini aktararak, bunun bugün biraz hayalci bir hedef olarak algılanabileceğini, ancak robot ve yapay zeka çalışmalarına bakıldığında bu hedefe 2050 yılından önce ulaşılabileceğinin görüldüğünü anlattı. Yapay zeka uygulamalarının ilk aşamalarında robotun bir kolunu hareket ettirmesinin bile çok büyük heyecan yaratırken, şimdi futbol oynayan robotlardan bahsedildiğine işaret eden Ergün, daha önemlisi, bu robotların bireyler halinde değil, takım halinde hareket edebildiklerine şahit olduklarını anlattı. Bakan Ergün, ''Yakın bir gelecekte, FIFA bünyesinde robotlardan kurulu bir ligin olması veya futbol takımlarında robot oyuncuların da yer alması sürpriz olmayacaktır. Messi'ye 120 milyon dolar verecek parası olmayan kulüpler, belki de RoboMessi adında bir oyuncuyu çok daha ucuza takımlarında oynatabileceklerdir. Gelecekte Ertuğrul mu daha iyi Hakan Şükür mü tartışmalarına ilave olarak, RoboErtuğrul mu daha iyi yoksa RoboHakan mı? sorusunu da tartışıyor olabiliriz'' dedi. Bugün özellikle sanayi alanında robot teknolojisi sayesinde, insanların yerine robotların yoğun bir şekilde ikame edildiğini ve insanlar için riskli, tehlikeli olan, hata yapıldığında büyük sorunlara yol açacak olan işleri robotları kullanarak gerçekleştirmenin mümkün olduğunu anlatan Ergün, bu teknolojinin yapay zeka ile güçlenmesinin ve robotların insan zihnine özgü algılama, öğrenme, fikir yürütme, sorun çözme, iletişim kurma ve karar verme gibi eylemleri yapabilmelerinin çok önemli olduğuna değindi. Ergün, artık robotların, sadece kendilerine verilen komutlarla hareket etmedikleri, öğrenmeyi de öğrenen bir yapıya kavuştuklarını belirterek, ''Şimdiden robotların gelecekte hayatımızı çok daha fazla kolaylaştıracaklarını söyleyebiliyoruz. Elbette ilk bakışta insanlığın ve dünyanın futbol oynayan robotlara çok fazla ihtiyacının olmadığını düşünmek mümkündür. Ancak bu olimpiyatlar, robot çalışmalarının gelişmesi, tanıtılması ve ortaya daha iyi araştırmaların konulması açısından son derece değerlidir. Çünkü robotlara futbol oynatmak için geliştirilen teknolojileri, diğer alanlara da uyarlamak mümkündür. Bu yıl yapılan olimpiyatlarda futbol turnuvasının yanı sıra, arama-kurtarma ve ev yarışmalarının da olduğunu görüyoruz'' diye konuştu. -''HEDEF DÜNYANIN 10 EKONOMİSİNDEN BİRİ OLMAK''- Bakan Ergün, Türkiye'nin, 2023 yılında yıllık 500 milyar dolar ihracat yaparak dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı hedeflediğini anımsatarak, şunları kaydetti: ''Ülkemiz, tarihi birikimi, stratejik konumu, genç ve dinamik nüfusuyla, bu hedefe ulaşabilecek potansiyele fazlasıyla sahiptir. Bugün Türkiye, makro ekonomik dengeler açısından dünyanın en dikkat çeken ülkelerinden birisidir. Türkiye ekonomisi 2010 yılında yüzde 8,9 gibi önemli bir büyüme oranı yakaladı. Bu yılın ilk çeyreğinde de yüzde 11 oranında büyüyen ekonomimiz, dünyada çift haneli büyüyen tek ekonomi olmuştur. Biz bunları yaşarken, en önemli pazarımız olan Avrupa'nın halen ciddi sorunlarla mücadele ettiğini, İngiltere, Yunanistan, İspanya ve Portekiz gibi önemli Avrupa ülkelerinde küresel krizin etkilerinin sürdüğünü görüyoruz. Bu ülkelere baktığımızda, sanayi sektörünün ve üretim kültürünün gerilediği, hizmet sektörlerinin ön plana çıktığı görülüyor. Biz her zaman şunu söylüyoruz: Gerçek zenginlik, sadece üretmekle elde edilebilir. Elbette hizmet ve ticaret sektörleri de gelişmelidir; ancak kalıcı zenginlik sağlamanın yolu, üretimden geçer.'' Bu nedenle, Türkiye olarak hizmet ve ticaret sektörleri için lokomotif görevini üstlenen sanayi sektörünün gelişmesine, daha fazla ve daha nitelikli üretim yapmasına büyük önem verdiklerini ifade eden Ergün, Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşması için üretim ve ihracatın içindeki ileri ve yüksek teknolojili ürünlerin payını artırması gerektiğini söyledi. Bakan Ergün, Türkiye'nin, bilim ve teknolojideki gelişmelerin vagonu değil, lokomotifi olacağını ifade ederek, şunları kaydetti: ''Türkiye, teknolojiyi sadece kullanan değil, aynı zamanda teknolojiyi üreten bir rol üstlenecektir. Mesela bu robot teknolojisi geliştikten sonra onu ithal ederek burada kullanmak çok da önemli değildir. Bu teknolojiyi burada üretmek, bu teknolojinin gelişimine katkı veren bir ülke olmak, bizim için çok daha önemli ve değerli olacaktır. Bu nedenle, üniversitelerimizde yapay zeka ve robot çalışmalarının müstakil bölümler altında yapılması gerektiğine inanıyorum. Bu çalışmalar, bilgisayar ve elektronik mühendisliği gibi bölümlerin altında değil, bağımsız bölümlerde yürütülmelidir. Ülkemizde bilim ve teknoloji kapasitesini artırmak konusunda toplumun her kesiminde önemli bir bilinç ve irade oluştuğunu görmekten de büyük memnuniyet duyuyoruz. Özellikle son 8.5 yılda, bilimsel gelişmeler adına çok önemli ilerlemeler yaşadığımız açıktır. ARGE için ayrılan kaynaklar, marka ve patent başvuruları, bu alanlarda yapılan kamu destekleri önemli bir artış göstermiştir.'' Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın yeni açıklanacak kabine ile birlikte ''Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'' olarak hizmet vereceğini hatırlatan Ergün, böylece üniversite sanayi işbirliğini geliştirmek, teknoloji odaklı girişimciliği yaygınlaştırmak, üretim ve ihracat içinde ileri teknolojili ürünlerin payını artırmak gibi görevlerle spesifik olarak ilgilenen bir Bakanlık'ın teşekkül edeceğini anlattı. Ergün, belki bir robotun en iyi cerrah kadar, hatta belki de daha başarılı ameliyatlar yapabileceğini, ancak bir robotun, insan hayatının nasıl değerli bir şey olduğunu o cerrah kadar yüreğinde hissedemeyeceğini dile getirerek, mesela bir robotun, Afrika'da insanların neden açlık çektiğini anlayamayacağını, Gazze'de, Irak'ta, Afganistan'da hayatını kaybeden çocuklar için ağlayamayacağını söyledi. Ergün, ''Bazı bilim kurgu filmlerinde de gördüğümüz gibi gelecekte robotların insanların yerini alacağı şeklinde bir endişe var. Bana kalırsa, robotların insanlara benzemeye başlamasından korkmaya gerek yok; esas korkmamız gereken şey, insanların robotlara benzemeye başlaması'' dedi.